📢207.BÖLÜM: Ayhan Bora Kaplan Davası devletin derinlerinde öyle büyük bir sarsıntıya neden oldu ki, 14 Mayıs’ın Trend Topic’i
#darbe
olurken, Kaplan’ı yakalayan polisler de tutuklandı. Peki ne oldu da dava çökmenin eşiğine getirildi?
Dinlemek için👇🏼
Ev, araba hayal oldu. Bunlar ücretliler için en basit güvencelerdi. Sonra sıra beyaz eşyaya, telefona, bilgisayara, TV'ye geldi. Ardından tatil yapamaz olduk. Sonra kombiyi kıstık. Şimdiyse gıdamızdan kesiyoruz. Kaliteli ve sağlıklı beslenemiyoruz. Dip neresi?
#aycicekya
ğı
Bir Türk, Merve Dizdar, dünyanın en prestijli ödüllerinden birini alıyor. Cannes En İyi Aktris… Sen prestijli bul ya da bulma…
İktidar medyası böyle bir gelişmenin haberini bile yapmıyor. Küçümsüyor, aşağılıyor. Neden biliyor musunuz?
Çünkü Merve Dizdar’ı gayrimilli ilan
Merkez Bankası’nın ulusal krizlere karşı garanti olarak tutulan “ihtiyat akçesi” 41 milyar TL 2019’da Hazine’ye transfer edilmişti. Biraz önce Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu 30 milyar TL’yi afetzedeler için bağışladıklarını açıkladı. Tam bir freak show yaşıyoruz.
Harika bir dil sürçmesi! Umarım günde 10 saat çalışıp 8 bin lira kazanan ama kendini zenginden sayan beyaz yakalıların yukarıdan nasıl göründüklerini daha iyi kavramalarına yardımcı olur.
Rıdvan Dilmen: "Ben hiç bir parayı küçümsemem! Bugün asgari ücretli çalışan milyonlarca insanlar var, 8 bin liraya çalışan insanlar var".
#sekizbinlira
#Hollanda
#ŞenolGüneş
Çok eğlenceli bir site yapmışlar. 128 milyar dolarınız var, alışveriş yapıyorsunuz. Ben 10 tane İstanbul Havalimanı aldım, cebimde hala 5,5 milyar dolar kaldı. Onla da 4 tane Osmangazi Köprüsü almayı planlıyorum
Adam Bayraktar’ı övdü, fabrikalarına gittim, beraber fotoğraf çektirdik dedi, mutlaka destekleyeceğiz dedi, rekabet de olmalı, kamu yatırımları da olmalı dedi.
Bir şirket politikleşirken hiç mi endişe etmez? Ne desin bu adam? Ülkenin tapusunu üzerinize yapacağız mı desin?
Sn. Kılıçdaroğlu, Baykar'dan bahsederken "tek sorunumuz rekabet ortamının yaratılması" demişsiniz.
Sadece siz değil, son dönemde karşılaştığımız iftira ve karalamaları dile getirenler de bu temelsiz argümana sarıldılar.
Daha önce size ve diğerlerine cevaben anlattıklarımızı
Bahçeli: Devleti bir kenara itip ahbap çavuş ilişkisi içinde yardım toplanması bizim nazarımızda yanlıştır, devletin yetişemediği ne vardır da Ahbapçılar ve Babalacılar kanat çırpmaktadır?
3 ay önce depremi ulus olarak böyle kavrıyorduk. Bize böyle bir şey olduğu zannettirilmeye çalışılıyordu. Şimdi de afet çok büyük diyorsunuz. Belki de siz küçümsediniz…
Yıllardır, ulusal günlerin halklaştığını gözlüyorduk. Bu süreç bugün İzmir’de zirve yapmış görünüyor. Ulusal bir gün tümüyle halklaşmış, gerçek bir coşkuyla kutlanıyor. Bunu hiç istemedi ama iktidar becerdi. Bu da iktidarın büyük çaresizliği…
Bu işin sığınmacı-göçmen tartışmasıyla da ilgisi yok. Bu insanlar, Türkiye’de doğmamışlar, Türkiye’ye belki de hiç gelmemişler, Türkiye’de yaşamıyorlar, yaşamayacaklar, Türkçe bilmiyorlar, bu ülkenin hiçbir derdiyle dertlenmiyorlar. Ama oy kullanıyorlar. Bu nasıl savunulabilir?
320 Organize Sanayi Bölgesi'nde, 50 binin üzerinde fabrikada üretim yok. Nedeni ise fabrikaları çalıştıracak enerjinin olmaması. Kriz perşembeye kadar devam edecek. Zararın büyüklüğünün on milyonlarca dolar olması bekleniyor. Daha önce eşi görülmemiş bir enerji krizi...
İlk 11 Cumhurbaşkanı Vahdettin Köşkü’nü kullanmadı. Zaten Köşk uzun süre özel mülk olarak kayıtlıydı. Vahdettin, şehzadeliğinde kullandığı köşkü kaçarken Cariyesine bırakmıştı. Köşk daha önce müze yapılmak istendi, otel yapılmak istendi, Özal başbakanlık dinlence evi yapmak
Erdoğan kamuya alımlarda mülakatı kaldıracağız demiş. Ben bu vaadin Erdoğan’ın oyunu düşüreceğini düşünüyorum. Mülakatta torpille işe girmek yoksa AKP’li olmanın ne anlamı kaldı ki? 😁
Akdeniz'in otel kapasitesini yaza kadar kullanmak yerine, Türkiye'nin yurt kapasitesini kullanıp eğitime ara vermek...
Bu tercih elbette politik bir tercih. Bir çok nedeni içinde üniversitelilerin bir araya gelmesini engellemek de var. Gençlerin öfkesi çok yoğun.
Sabah Gazetesi okurlarına elektriğe yapılan zam haberini 12 saattir veremedi. İktidar medyası elektrik faturalarının 2'ye katlandığını halka duyuramıyor. Bu acizlik, bir çok şeyin yanında iktidarın ne derece kırılgan ve ürkek olduğunu da gösteriyor.
Deprem riski bilinmesine rağmen çadır stoğu bulundurulmamış, Hatay 1 yıl önce afet bölgesi olmaktan çıkarılmış. Binalar güçlendirilmemiş. Milyonlarca insan ilk 48 saat yalnız bırakılmış. Onbinlerce insan can vermiş.
Tek bir istifa, tek bir özeleştiri yok.
Yeni Akit yazarı 743 liralık su faturasını paylaşmış. Kendisi 36 günde 118 metreküp (yaklaşık 113 ton), günde ortalama 3 tondan fazla (164 damacana dolusu) su tüketmiş. Bu müsrifliğin cezai yaptırımı olmalı 😁
“Mustafa Kemal’e zerre sempati besleyen benim cenazeme gelmesin” diyen Kadir Mısıroğlu’nun cenazesinde en önde saf tutmuş adamların rüzgarda nasıl savrulduklarını görmemiz açısından da faydalı bir akşam oldu.
Türkiye, 5 gündür Eylem Tok'un ehliyetsiz oğlunun işlediği cinayeti konuşuyor. Murat Kurum da seçime 3 hafta kala hiç gereği yokken "Ehliyetsiz araba kullandım" diyor. Mehmet Akif yapmamışsınızdır diye uyandırmaya çalışıyor ama nafile... Adam uyanmıyor. Sevgili dostlar,
50 bin kişinin feci şekilde can verdiği bir felaketin ardından 2 ay geçmemiş, bu felakette büyük pay sahibi olan İmar Affı’nın reklam yüzü ilk kez konuşuyor. Ve seçtiği konu bu… Sözüm ona İslam’ı koruyor! Bu adam sizden bizden daha Müslüman yani…
İki maçta hükümet istifaya çağrıldı diye maçları seyircisiz oynatmayı düşünen bu anlayışın üniversiteleri sadece yurtlar için kapattığını zannetmek hata olur.
Bütün kulüp başkanlarının müsabakaların ya seyircisiz ya da gerekli tedbirlerin alınarak oynanması hususunda acil ve gerekli adımları atmaları kaçınılmaz görevleridir. Milliyetçi Hareket Partisi konunun takipçisidir.
4,5 saatlik canlı program… Tek yolsuzluk sorusu geldi. Tek bir tane… O da torununun erken yaşta sigortalı olmasıyla ilgiliydi.
Erdoğan, Mevzular’a çıksa sadece yolsuzlukla ilgili 2 saati harcanırdı. Gerçi çıkamaz, o ayrı…
Bu kadar mı ezdiler bizi? Özgüvenimizi bu kadar mı sarstılar? Nasıl bir yüzsüzlük bu böyle; bir felaketin ardından sorumlulardan bir de azar yiyebiliyoruz? Önlenebilir nedenlerle onbinlerimizi soğuk betona gömmüşüz, hiçbir şeyi değiştirmeyecek miyiz? Böyle devam mı?
Ferrero Nutella'nın sahibi. Türkiye'deki fındığın %65'ini bu şirket satın alıyor. Oltan Gıda ise fındığın ihracatçısı yerli bir firmaydı.
Ferrero parayı bastı, Oltan'ı aldı. Artık Ferrero fındığın hem en büyük alıcısı, hem en büyük satıcısı.
İşte yerli ekonomi...
Temmuz 2014'te ki satışı hatırladım;
Türkiye'nin en büyük fındık ihracatçısısı ve piyasanın en büyük firması Oltan Gıda, Nutella'nın üreticisi olan İtalyan Ferrero'ya satıldı. Oltan Gıda'nın cirosu 500 milyon doları geçiyor.
Bu süreçte 34 binden fazla yurttaş Covid-19 nedeniyle öldü. Hiçbirinin cenazesi bu kadar kalabalık olamadı. Bu insanlar sevilmediği için 3-4 kişiyle defnedilmiş değildi. Devlet yasaklamıştı. Ama kendi koydukları yasağa bile uymayanlar şimdi “hepimiz sorumluyuz” diyor.
Bakan'ı destekleyecek tek bir veri, tek bir bilimsel rapor yok. Aksine tüm raporlar Bakan'ı yalanlıyor. Bırakın veriyi, Bakan aklımızla da alay ediyor ve milyonların karanlıkta işe gidip, yine karanlıkta döndüğü bir düzende elektrik tüketiminden tasarruf yapıldığını söylüyor.
Onca provokasyonun amacı Kılıçdaroğlu’nu halkın içinde Erdoğan gibi koruma ordusuyla gezdirmekti. Belli ki Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığında 200 araçlık konvoylar tarih olacak. Şu görüntüler alışageldiğimizin ne kadar da dışında…
Bir baba aradı… İsmini söyleyemem ama size anlatmadan da olmaz bu iş…
Baba Diyarbakırlı fakat İstanbul’da yaşıyorlar. 9 yaşında bir oğlu var.
Oğlanı okulda arkadaşları dövmüş. Neden biliyor musunuz? Çünkü Kılıçdaroğlu’na oy verdi diye bu çocuğun babasına “terörist” demiş diğer
Evcil hayvanı olup da arabası olmayan aileler toplu taşıma kullanmak zorundalar. Bunun da kuralları var. Ekteki fotoğrafta kurallara tümüyle uyulmuş. Zaten uyulmadığı takdirde güvenlik almıyor.
Ne yapmasını bekliyorsunuz insanlardan? Bütün toplumsal hayat köpeklerden korkanlara
Yer Mecidiyeköy metro, fotoğrafı şimdi çektim. Bu hayvanın bu şekilde insanlarla aynı toplu taşıma aracında kapalı bir alanda bulunmasına izin verilmesi deli saçmalığı. Toplum resmen akıl tutulması yaşıyor.
Sevgili dostlar, gerginlikler içinde kitlelerin nasıl bir ruh hali içinde olduğunu, liderlerin de bu gergin atmosferde nasıl bir duygu durumuna sahip olduğunu yıllardır gözlerim. Şu görüntüye hiç irkilmeden soğuk kanlı yanıt vermek takdir edilesi.
“Sakin güç” ifadesi
Parlamento seçimleri bitti, TİP Kemal Kılıçdaroğlu kazanırsa herhangi bir ilave koltuk kazanamayacak. Fakat nasıl da asılıyorlar?
Kimse de düşünmüyor; “kirli bir pazarlık mı var” diye. Çünkü herkes bu çalışmanın samimiyetle yapıldığını biliyor. Gezi ruhunu hatırlatan bir tarz…
Beceriksizlik değil, kasten gerçekleşen bir saldırı bu. %1’in %99’a saldırısı… 200-300 bin ailenin, yanlarına aldıkları devlet gücüyle 85 milyona saldırısı…
Bu hikayeyi daha önce Nedim Şener’de, M. Ali Çelebi’de, Hulki Cevizoğlu’nda, Metin Feyzioğlu’nda gördük. Erdoğancı olmadan önce bunun yolunu yapmak gerekiyor. Bu yolu yaparken de Atatürk kullanılıyor. Korkum o ki, Muharrem İnce de yol yapıyor.
Cumhurbaşkanı'nı Elazığ Havalimanı'ndan alıp 16 km uzaktaki Elazığ merkeze götürmek için, Ankara'dan 19 Mercedes S600, 6 GMC jip, 2 Transporter, 1 helikopter Elazığ'a 757 km yol aldı.
Bu yolculukta sadece gidiş için 42 bin lira yakıt tüketildi.
Kılıçdaroğlu İstanbul Mitingi boyunca tek bir kez Erdoğan’dan bahsetmiyor, onu muhatap almıyor. Vaatlerini, projelerini anlatıyor. Ezberi bozulan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun demediği şeylere cevap veriyor. Troller de panik içinde soğan fiyatlarının düştüğünü anlatıp duruyor.
Bunu görünce Kılıçdaroğlu ne demiş diye baktım? “17 - 25 Aralık girişimindeki her şey montajdı” diye bir ifade kullanmıyor, bu anlama gelecek bir ifadesi de olmuyor. Adamın demediği şeyi tırnak içinde alıntılayan kişi Cumhurbaşkanıdır. Yalan yani dostlar, oynayın, ellemeyin!
İmamoğlu Fox’ta müthiş bir performans sergiliyor. Kampanya boyunca iftiralar etkili olmuyor diye varsayıldığı için hiç cevap verilmemişti. İmamoğlu tüm iftiralara son derece net ve doğru mesaj veriyor.
Erken seçim olur mu?
Meclis Erdoğan’da, koltuk Erdoğan’da… Yani erken seçim kararını aldıracak bir mekanizma yok.
İster alır ister almaz. Dolayısıyla erken seçim olur mu olmaz mı bilemem. İster asar ister keser, hepsi Erdoğan’ın tercihidir.
Fakat…
Türkiye’nin içinde
Beğenin ya da beğenmeyin, başarılı bulun ya da bulmayın, bu memleketin siyasi yelpazesinden Sol’u çıkardığınızda elinizde kalan halkı aç bırakan mafyalaşmış vicdansız iktidarlardır. Türkiye’nin Sol’a her zamankinden çok ihtiyacı var. Çünkü Sol vicdandır, dayanışmadır.
Bu rejimin, defalarca kez tekrarlanan, ulusal onuru iki paralık eden, bir yandan da rejimin tüm karakterini gözler önüne seren bir ritüeli olarak erzak fırlatma…
Köklerini orta çağ imparatorluklarının krallarından alan bu ritüele tepki göstermek herkesin borcudur.
Kadınlar 20 yıl, erkekler 25 yılda emekli oluyor, emekli ikramiyesi ile ev alınabiliyor, işçi memur kesimi “nasıl olsa emekli ikramiyemle ev alabilirim” diyerek 15 yıllık konut kredisi esaretine tenezzül etmiyordu.
THY'de kaptan olarak görev yapan daha önce de görüştüğüm bir okurumuz şöyle bir not paylaştı;
"Şu an havalimanında bütün uçuşlar hava şartları ve görüşün 200 m civarında olması nedeniyle durduruldu. Atatürk Havalimanı'nda ise görüş 7 km ve hava durumu operasyon için uygun."
Canım Atatürk Havalimanı’nı kapatıp halkı İstanbul Havalimanı’na mahkum ettiler. Bu görüntüyü saat 11.45’ten beri TK 1985 sefer sayılı uçakta mahsur kalan ve İngiltere’ye uçmaya çalışan bir arkadaşım yolladı. Saatlerdir uçaktalar! Son durum bu… Memnun musunuz eserinizden?
#THY
Tek bir özeleştiriniz yok mu? Bu kadar mıydı? Deprem çok büyüktü ve gerisi kader miydi? Sorusu karşısında tel tel dökülüyorlar. Çaresizce deprem çok büyüktü diyorlar. Bu soruya başta Erdoğan olmak üzere herkes muhatap olacak. Kaçışı yok.
Şubat başında bu halkın kapısına 600-700 liralık elektrik, 900-1000 liralık doğalgaz faturalarını astığınızda “algı oyunu” deme cüreti gösterebilecek misiniz?
Ankapark batığının açılış töreni... Yerel seçimlere 11 gün kalmış. O esnada Mansur Yavaş’a alelacele sahte senet soruşturması açılmış. Erdoğan mitingde, Yavaş adliyede, Yavaş’a iftira atan Ahaber’de...
Bugün Yavaş beraat etti, Yavaş’a iftira atan aranıyor...
Verdiğimiz siparişi getiren bir motokuryenin hız baskısı yüzünden ölebileceğini bilelim. Nitekim 200’ün üzerinde motokurye bu nedenle hayatını kaybetti.
@yemeksepeti
en azından hıza puan verme uygulamasını kaldırsın. Hiç değilse bunu talep edelim.
Kızılay Başkanı istifa etmez değil edemez. Bu rejimin felsefesinde istifa İslam’daki intihar gibidir. Allah’ın verdiği canı Allah, Erdoğan’ın verdiği görevi Erdoğan alır. İstifa Erdoğan’ın iradesine gölge düşürür. Nitekim Adıyaman Valisi de istifa etmemiş, ettirilmiştir.
10 küsür yıl, İstanbul Avrupa Yakası ile hem Anadolu’nun hem Trakya’nın bağını koparacak bir çılgın projeyle milletin gözüne far tuttular. Karşı gelene “Büyük Türkiye’yi istemeyen hain” diye hakaret ettiler. Daha bunları da konuşacağız.
Tam 2 yıl önce bugün Albayrak ekonominin başına geçti. O koltuğa oturduğunda bu ülkede 29 milyon 265 bin kişi istihdam ediliyordu. Bugün 25 milyon 614 bin kişi çalışıyor. 2 yılda en az 3,5 milyon insan işini kaybetti.
Ayasofya açılacakmış! Açın da kurtarın memleketi...
60 milyon insanın öldüğü, insanlık tarihinin gördüğü en büyük savaş... Türkiye'de tarımsal işgücünün yarısı silah altına alınmış ve Trakya'ya yerleştirilmiş. Trakya'daki ekmek talebini kontrol altına almak için geçici olarak uygulanmış bir yöntem. Ve aradan 87 yıl geçiyor...
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bir vatandaşım önümü kesti ve bana da bir kart verdi. Bu kart 1946’nın ekmek kartı. CHP'nin yönetimi bu. CHP'yi tanımak istiyorsan bu ekmek kartına bakacaksın. Bundan daha güzel ispat olmaz. Benim milletim bir daha bu karne dönemine dönmeyecektir.
Milli bir utancımız varsa, o utanç açık ara farkla Yeni Akit gibi bir gazetenin her gün çıkması, okunması, yazarlarının Cumhurbaşkanı uçağında ağırlanmasıdır.
#EbrarKarakurt
Şu tablonun oluşacağını göremeyen CHP yönetimi, Parti Meclisi, MYK, il başkanları, cümle tüm CHP sistemi siyaseten kördür. Karanlıkta ilerlemeye çalışan, stratejisi olmayan böyle bir anlayışın içinden siyasiler değil siyaset tüccarları çıkar. Hataylılar’ın eline sağlık!
CHP tarafından Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne tekrar aday gösterilen mevcut Belediye Başkanı
#L
ütfüSavaş alanı terk ederken yoğun protesto ile karşılaştı.
#Hatay
Çok benzeri uçakta benim başıma geldi. “Siz Erdoğan’a oy vereceksiniz galiba” diye sorunca “herhalde yani terörist miyim ben” diye cevap aldım. Toplumun ortasına dinamit koydular seçimi kazanabilmek için. Demedikleri kalmadı, bayraksız olduk, vatansız olduk. Muhalefet bu nefret
İmamoğlu: Bugün 4'üncü sınıf çocuklar bana 'terörist misiniz' anlamına gelen sorular sordu. 10-11 yaşında çocuklar bunlar. Bu millete büyük bir kötülük yapıyorlar.
"Siyaset yapmayın" feryadı yerini yavaş yavaş "üzerimize çok gelmeyin, eleştirmeyin" anlamı kazanmaya başladı. Öyle bir düzen yok. Onbinlerce insan feci şekilde can verdiyse siz de eleştirileceksiniz. Üzerinize geleceğiz sayın beyefendiler. Buna alışacaksınız.
30 saat önce bilançonun detaylarını bilen tek kurum “Devlet”ti. Halk olarak bizler bu sabah vaziyeti anlamaya başladık. Şimdi bir çok şey için geç kalındığı anlatılıyor bize. Birileri kuyruğu dik tutacak diye saatlerce bekletilmişiz meğer…
Çare diye öldürmeyi dayatanlara inat bu ülkenin vicdanı ders veriyor. İtperest denerek hor görülen, mama lobisi denerek aşağılanan yüzlerce duyarlı vatandaş, Konya barınağına koşup köpekleri sahiplenmişler. Müthiş 👏🏼👏🏼👏🏼
1⃣Onlarca yıl hatırlanacak bir gündü 20 Aralık. Bakan Nebati'nin 23 Aralık'taki açıklamalarına göre büyük finansörlerin tuzağa düşmemiş, olan küçük yatırımcıya olmuş.
Soru; büyük finansörlere, 20 Aralık operasyonu sızdırılmış olabilir mi?
Cevabı beraber arayalım +++
Asgari ücret 4250 TL oldu. Bu haliyle geçen yıl 380 $ olan asgari ücret bu yıl 280 $’a düşürüldü. Gelecek yıl Aralık ayına kadar 4250 TL ile geçinecek yaklaşık 40 milyon kişi.
Sevgili dostlar;
Yeni dönemde beni de heyecanlandıran bir gelişme
@FOXhaber
‘e başlamak oldu. Olumlu dilekleriniz için teşekkür ederim. Umarım, memleketin yüzünün güleceği günlerde de bir arada oluruz.
Haluk ve Selçuk Bayraktar kendilerine dönük mesnetli mesnetsiz her türlü eleştiriye son derece agresif cevap veriyor, bu cevaplarında da çubuğu ilk fırsatta siyasete büküyor fakat siyaset üstü bir yerde konumlanmak istiyorlar. Pamuklara sarılmış durumdalar ama yine de yetmiyor…
Sanayi Bakanı’nın bu açıklaması belki bu atmosferde pek gündem olmayacak ama bence yıllarca anacağımız bir konuşma olacak. Battaniyeler Uşak’taki üreticilerden gelmiş, üreten bir ülkeymişiz.
Sanatçılar, neredeyse eksiksiz biçimde Kılıçdaroğlu’na oy verecekler. Oyuncusu, yönetmeni, senaristi, edebiyatçısı, müzisyeni, ressamı…
Peki neredeler? Son 10 günde sanat camiası Kılıçdaroğlu’na açık destek vermekten imtina mı ediyor yoksa tedirginlik mi hissediyor?
MHP başta 3 büyük il olmak üzere pek çok şehirde aday göstermedi ve AKP’yi destekledi. Buna rağmen Türkiye genelinde AKP ve MHP bloğu CHP’nin tek başına aldığı oyun gerisinde. 22 yıldır ilk kez yaşadığımız bir olay bu… Darmadağın oluyorlar…
Beyefendi isteyince yumuşuyoruz, isteyince geriliyoruz. O istedi diye enflasyonla yaşıyoruz, o istedi diye kemer sıkıyoruz. O istedi diye bir takım insanlar hapse giriyor, sonra bu hapislik yine o istedi diye sonlanabiliyor. Aslında beyefendi gitse rahatlayacak gibiyiz…
Devleti bir tür tanrı gibi görüyor, uhrevileştiriyorlar. O her yerdedir, havi ve hakimdir. Böyle diyorlar. Hal böyle olunca, yani devlet uhrevileşince halkın “Nerede bu devlet” feryadı bir tür müşriklik haline geliyor. Devleti acilen dünyevîleştirmek gerekir.
Bunu görünce Kılıçdaroğlu ne demiş diye baktım? “17 - 25 Aralık girişimindeki her şey montajdı” diye bir ifade kullanmıyor, bu anlama gelecek bir ifadesi de olmuyor. Adamın demediği şeyi tırnak içinde alıntılayan kişi Cumhurbaşkanıdır. Yalan yani dostlar, oynayın, ellemeyin!
AKP, MHP, BBP, YRP, HüdaPar… Bu iktidar bloğu aşırı sağda birleşiyor. Bloğun en solunda MHP var… Son derece radikal bu koalisyonda gençler Avrupa yolcusu olur, kadınlar eve hapsolur.
Niteliksiz bir danışman "20 yaş altı sokağa çıkmasın" diyor.
"Tamam" diyorsunuz.
Ertesi gün "ama 1,4 milyon çalışan ne olacak" diye soruluyor.
"Onlar çıksın" diyorsunuz.
Bu sefer de 915 bin gencin sigortasız olduğu anlaşılıyor.
"Onları da gazeteler yazmayıversin" diyorsunuz.
Genç çalışanların yüzde 66’sı sigortasız
Sigortalı çalışanlar idari izinli sayılsalar dahi genç çalışanların yüzde 66’sı sigortasız. Hayatını sürdürmek için çalışmak zorunda olan 915 bin gençten hükümet haberdar bile değil, çünkü kayıtdışı çalışıyorlar
Boğaziçi’de seçim yapılıyor, 19 aday arasında açık ara farkla en düşük oyu Naci İnci alıyor. Çalışanların %67’si, öğrencilerin %92’si Naci İnci’nin rektörlüğüne karşı olduğunu söylüyor. Yine de 19 aday arasından Naci İnci’yi atıyorsunuz. “İnat da bir murat da bir” demiş Erdoğan.
Aynı statta 13 Ekim 2015 günü, tarihimizin en kanlı terör saldırısında 102 kişi hayatını kaybettiği için ölenlerin hatırasına gerçekleştirilen saygı duruşunun ıslıklanmasını hayatım boyunca unutmayacağım. Umarım “her çocuk için” ölürken susulur demeyi öğrenmişizdir.
Aday Kılıçdaroğlu değil, aday hepimiziz.
Çok uzun zamandır 14 Mayıs’tan sonrasını öngörmekte zorlanıyor, belirsizlikleri düşünüyorduk. Şimdi cehennemi gördük sanırım. Kılıçdaroğlu kazanamazsa 5 yıldan bahsedeceğiz. 5 yıl… Ve sonrası da meçhul. Felaketler, krizler, cinayetler ve
Nasıl da unutturdular yüzyıllık depremi? Çadır stoklanmamasını, askerin 3 gün arama kurtarma çalışmasına müdahil olmamasını, kentlerin depreme dirençli hale getirilmemesini, yüzbinlerce cenazeyi nasıl da unuttuk? İçimiz çürüdü içimiz…
"Depremin üzerinden 11 ay geçti. Biz hâlâ adalet arıyoruz. Depremde arama kurtarmadan, cenazelerimizi bulmaya kadar bütün süreçleri kendimiz yaptık; bugün adaleti de aileler olarak biz arıyoruz."
Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Muhammed Hassan Sheikh Mohamud’un karıştığı kazanın bilirkişi raporuna ulaştım.
Rapora göre merhum Yunus Emre Göçer’in suçu yok, Somali CB’nın oğlu asli kusurlu. İşlenen suçun adı “Taksirle Cinayet”.
Fakat rapor olaydan 8 gün sonra yazılıyor. Bu
Bundan bir ay önce “Vatanını seven Kılıçdaroğlu’na oy versin” desem sanırım İnceciler ve Oğancılar demediklerini bırakmazdı. Kırılmanın, dökülmenin anlamı yok. BBG Eray ile BBG Melih arasında kararsız kalmıyoruz. Değişime muhtacız. Değişmemek bir milli güvenlik sorunu…
Şimdi
Bu zübüklük karşısında tarafsızlık halka ihanettir. Gazeteci faşizm ile demokrasi arasında tarafsız kalamaz. Bu halkın derdiyle dertlenen bu iktidara onay veremez. Bu ülkeyi sevdiğim için oyumu Millet Ittifakı’nın adayı Kılıçdaroğlu’na vereceğim. Terörist sülalenizdir.