çok şey istemiyoruz anlaşılmak istiyoruz

Telsizden hareket anonsu geçilmediği sürece biz

The hopeless romantic desire to look at the moon forever

Birden fazla ruha dokunmak insanı tüketir zehirlenirsiniz. İnsanların enerjisini çalmakla övünmek kibirdir o izlerin ağırlığını,farkında olsanız da olmasanız da yüreğinizde daimi bir burukluk olarak ödersiniz. Ruh her zaman kendi vicdanıyla yüzleşir ve bu yüzleşmeden kaçış yoktur

Kızı, taşradan hallice üniversitesinin Halloween partisine 50 TL’lik Merrysee marka naylon fantezi kostümleriyle gidecek baba tedirginliğinde bir gönlüm var

29 Ekim 1933, Hakimiyeti Milliye Gazetesi

Biz de olmadık yerlerde olmadık laflar edebilme lüksü istiyoruz damarlarımızdan gamsızlık aksın dertler bize uğramasın istiyoruz herkes gibi güçlü görünmek ağırbaşlı olmak istemiyoruz bir kez olsun efendilik sınavından büte kalmak dünyaya küstah bir huzurla bakmak istiyoruz

bütün yollar Roma’ya çıkar

Hep söyledik yine söyleyelim adam gibi adamlar olmayanı dert etmez, oldurmaya çalışmaz. İstenmediği yerde durmaz, boynunu eğdirmez; karaktersizlik yapmaz, taciz etmez. Hayat elde edemediklerine değil, kaybetmemeyi bildiklerine bağlıdır. Önce özsaygı, sonra karakter

Prenses erkek dediğinizde aslında dişiliği aşağılıyorsunuz. Bir erkeği prenses diyerek küçümsemek, prensesi küçümsemektir. Bir erkeği dişilikle aşağıladığınızda dişiliği aşağılıyorsunuz. Sınırlarınıza ve size saygı duyan birini niye dişilikle aşağılıyorsunuz merak etmekteyiz

savaş bitmiş ben nöbette unutulmuşum

Personele eğitim verdiğim yetmiyormuş gibi yeni alınacak itfaiyecilerin mülakatında görev almamı istiyorlar https://t.co/X8vbgqXuKK

Hayat dertleriyle acılarıyla bizi sınayacak ömrümüz boyunca bu yükü taşıyacağız. Yine de küçük anlarla minik güzelliklerle hayatı anlamlı kılacağız. Ölümü hatırlayacağız sevdiklerimize vefayı asla eksik etmeyeceğiz. Hep iyi insanlara denk gelirsiniz umarım hayatınız boyunca

Nasıl ki Van Gogh ölmeden önce “Acılarım sonsuza dek sürecek” dediyse ben de ölmeden önce eşime bakıp “Merhaba güzelim senin derdin bana gele kurban olduğum” dedikten sonra ufka doğru “Çalışma hayatının ve kapitalizmin Allah belasını versin.” diyeceğim

https://t.co/jcct8MXhSp

Sevildiğinden emin insan cüretkar olur korkaklık bizim şüphelerimize mahsus

Gün batımında sahilde yürüyüş yapmaktan ve tam düşecekken tutunduğum tuğlayı kendime Rabb bellemekten hoşlanırım

https://t.co/0f8UY9ykMs

Kadınlar seçme özgürlüğüne kavuşunca bakımsız, banyo yapmayı zul gören, sosyalleşmeyi bilmeyen, karakteri başkalarına bağlı ve zaten normalde alıcısı olmayacak adamlar “evde kaldı.” Meğer var olmak yetmiyormuş, düzgün ve çekici olmak gerekiyormuş nasıl olur ya ahahah

Önceden taşrada kimse bekar kalmazdı. Kızın rızası sorulmadan mal gibi alınır ailesine inek-öküz verilirdi. Şimdi kadınlar eğitim alıyor, çalışıyor, özgürleşiyor ve karar veriyor. İncel denilen faillerin sorunu da bu seçilmek için var olmaları yetmiyor, düzgün olmaları gerekiyor+

Sevdiği kadını bir çift ayakkabı olmadan tanıyamayan prensin masalına kanan çocuklar sabahtan akşama aşk meşk konuşuyor. Oysa biz hep söyledik; aşk artık geçici heveslerin ve sahte maskelerin gölgesinde, gerçek bağ kuramadan rekabetçi ve avutucu bir yaklaşımdan ibaret. Pes edin