Seni 6 fakülte, 2 yüksek lisans, 2 doktorada durduran ne oldu? Nasıl olsa alabiliyorsunuz, alsana 30-40 tane diploma. Türkiye Yüzyılı'nın dibini sıyırın işte.

Abdülhamid'in sahte tarih diploması alan torunu, Abdülhamid'in 'ecdat kokusu' adıyla sahte parfüm satan torunu, Abdülhamid'in salça satan torunu, Abdülhamid'in 'Kıbrıs dedemin tapulu malı' diyerek sürekli avanta isteyen torunu. Sizin favori Abdülhamid'in torununuz hangisi?.

Bu sahte diploma ve sahte e-imza olayı çok çok çok çok çok çok büyük bir skandal. Ama normalde yani. Bizim için kimsenin sorumlu tutulmayacağı haftalık rutin bir rezalet sadece. Çünkü Türkiye Yüzyılındayız.

Yeni Türkü, Ezginin Günlüğü dinlenir, Yeditepe İstanbul, Şaşıfelek Çıkmazı, Sıdıka, Süper Baba, Bir Demet Tiyatro, Yedi Numara izlenirdi. Şiir de roman da gündelik sohbetlerin içindeydi. Duygular alay ya da şov konusu değil ilgi konusuydu. Bu kadar incelik nereye gitti bir anda?.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Şu sisteme geçtiğimiz günden beri ülke her alanda yokuş aşağı freni patlamış kamyon gibi gidiyor. Tüm insanî yaşam endekslerinde son sıralara yerleştik, normal ülkelerde on senede bir yaşanan skandallar bizim için haftalık rutine döndü.

İstanbul'un rekor oyla seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, genel seçim anketlerinde favori olduğu ve sürekli oy oranını artırdığı için 4 aydan fazladır tutuklu. #hatırlatma.

"Avrupa berbat, Türkiye cennet" diyen ama asla dönmeyi düşünmeyen gurbetçiler. Çifte vatandaşlıklar iptal edilecek dense anında elleriyle haç çıkarırlar Almanya'da kalmak için.

Bu ülkenin kurumları yok mu? O kurumların başında yetkililer yok mu? O yetkililerin sorumlulukları yok mu? O sorumlulukları yerine getirememenin bir bedeli yok mu? Her afete "Allah'ın takdiri, asrın felaketi" deyip geçecekseniz bu kurumlar niye var? Sadece arpalık olarak mı?.

İBB operasyonunun siyasi değil de hukuki olduğunu savunanlar dörde ayrılıyor: Menfaati olanlar, menfaat bekleyenler, çok düşük zekalılar, menfaati kesilmiş olup tekrar menfaat bekleyen çok düşük zekalılar.

Normalde bu habere "böyle biri nasıl Kızılay şube müdürü yapılmış" diye şaşırman gerekiyor ama sen "nasıl olmuş da tutuklayabilmişler hayret" diye şaşırıyorsun. Çünkü Türkiye Yüzyılı'ndasın.

Başka ülkede olsa Muğla gibi bir yer öyle iyi korunur, turizmi öyle ince planlanırdı ki, beş yüz bin madenden daha büyük katkısı olurdu ekonomiye. Maksat talan ve hızlı vurgun olunca böyle oluyor.

Ormanda alevlerin ortasında kalarak, mağarada boğularak, otelde yanarak, depremde kolonu kesilmiş bina altında ezilerek, yağmurda ucu açık elektrik kablosundan çarpılarak, madende göçük altında kalarak. Canına en ucuz değerin biçildiği yerde en pahalı yaşama mahkum bir halk.

Ekonomi neden kötü diye sorunca EZANLARIMIZI SUSTURAMAYACAKSINIZ diye yanıt verecek herhalde.

İBB'nin İmamoğlu'ndan önceki dönemi için iyi bir hatırlatma bu haber. Böyle 24 ayrı vakıf ve tarikat derneğine bedava bina, indirimli su, burs, araç dağıtılıyordu. İşe alımlar bunların referansıyla yapılıyordu. Vakıfların yemek organizasyonlarını bile BELTUR karşılıyordu.

İstanbul'un rekor oyla seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, genel seçim anketlerinde favori olduğu ve sürekli oy oranını artırdığı için 4 aydır tutuklu. #hatırlatma.

Bu kadar cehalet için hakkaten okul okumuş olmak lazım. Düz cehalet değil bu, cehalet kampında 40 sene geçirmek lazım bu kadarı için. Zenginler üzülecek diye ödü kopuyor. Çok beğendiğin Güney Kore'den çıkmış Parazit diye bir film var, izle istersen. Taptığın sistemi anlatıyor

Yurttaşa bir tatili çok görüp 3 şirket istiyor diye zeytinlikleri talana açacaksın. Sınırsız kibirle, yapış yapış cahil özgüveniyle sürekli ahkam keser gibi konuşacaksın. Bugün iktidar destekçiliği bu. Ne bir iddia ne bir gelecek hayali ne bir umut sunabilirler. Sadece sömürü. .

İstanbul seçimlerini ezici biçimde İmamoğlu karşısında kaybetti. Öyle böyle kaybetmedi yani, devletin tüm olanaklarını arkasına alarak ezildi. Şimdi İmamoğlu içeride ama o bakanlıkla ödüllendirildi ve sürekli boş konuşuyor. Sorarlarsa milli irade dersiniz.

Yaz döneminde pahalılıktan meyve tüketemeyen bir millet. Dünyanın gıda enflasyonu en yüksek ülkesinde, kiraların maaşlarla yarıştığı dönemi yaşıyor. En çok çalışıp en az kazanan o. Köleden hallice. Ve sürekli Türk Kürt Arap imparatorluğu, cihan hakimiyeti masalları dinliyor.

Sınavlardaki şaibe iddialarına "siz Müslüman çocuklarının başarısını çekemiyorsunuz" diye yanıt veriyor adamlar. Ekonomiyi eleştirsen "ezanları susturamayacaksınız", hukuksuzluğa değinsen "İnönü camileri ahır yaptı" geliyor. Tezgahı çok güzel yere açmışlar vallahi.