“Otuzuma geldim, hâlâ kendimi bulamadım!” diye hayıflananlar; ergenlik fizyolojik olarak 25, sosyo kültürel olarak 30 yaşına kadar devam ediyor. İnsan prematüre doğan, dolayısıyla geç olgunlaşan bir canlı. Ve yirmili yaşlar, en verimli çağ değil en belalı çağdır. Ruh

Vasattan haset doğar. Yaratıcılığın ve farklılaşmanın desteklenmediği katı, kapalı, hiyerarşik yapılar hem kendi enfeksiyonlarını üretir hem de vasatta kısıtlanıp aynılaşmış, potansiyelini gerçekleştiremeyip acılaşmış bireyler yaratırlar. Bu gibi enfekte sistemlerde zeki,

Bir psikoterapistin her şeyden ama her şeyden önce sahip olması gereken insani nitelik nedir? Bu soru üzerine düşünüyorum bir süredir. Dünyanın bugünkü haline içim yana yana bakarak düşünüyorum. Yanıt olarak “kindness” kavramına vardım. Türkçe karşılığı sözlüklerde eksik geçiyor.

Neden en yakınına bile her şey anlatılmaz? 1- Çünkü insanlar yargılarlar. Yargılamadan dinlemek ve anlamak için içgörü, öz kabul ve öz şefkat gerekir. Kendi karanlığına yabancı insanda bu nitelikler gelişmez. Ve maalesef insanların çoğu kendi karanlığına yabancıdır. 2- Çünkü

Sen mi olduramıyorsun, ilişkiler mi olmuyor? Bi oturup konuşalım.

Why settle for one NAD+ booster when you can have it all? NMN, NR, Trigonelline, and direct NAD+ - all in one powerful formula. Get the complete NAD+ boost without the trade-offs.

Biten ya da kötü giden ilişki “yanlış ilişki” midir? İlişkiyi metabolize edebildiğin sürece değildir. Fizyolojik beslenme aşamaları gibi düşün: İlişkiyi yaşadın (ya da yaşıyorsun); yani ısırdın, çiğnedin ve yuttun. Geri tükürmenin imkânsız olduğu yerdesin. Canın yanıyor.

Annesinin âşık olmadığı bebekler ve annesinin üç yaşından sonra âşık kaldığı çocuklar narsisistik kilişik geliştirmeye yatkın olur. Bebekliğinde ve çocukluğunda yeterince görülmemiş, onaylanmamış, sevilmemiş, kabul görmemiş olanlar ve gereğinden fazla şımartılmış, uğruna kul köle

Çocukluğumda/ergenliğimde, annemden/babamdan duyduğum ve kişiliğim üzerinde en belirleyici olduğunu düşündüğüm cümle… (Dilerseniz cümleyi paylaşınız. Ebeveyn dışında başka bir yetişkinden duyduğunuz bir cümle de olabilir) (Haftanın düşünme önerisi)

Kişilik bozuklukları nasıl gelişir? Hepimizin belirsizliğe karşı bir miktar kontrol çabası vardır. Ama her şeyi, her yeri, herkesi sürekli kontrol altında tutarak yaşarsak obsesif kompulsif kişilik geliştiririz. Hepimiz bazı durumlarda karşılaştığımız gerçekliği “Acaba öyle mi?”

Başarıya, yaşam tatminine, başkaları tarafından sevilip sayılmaya pek çok durumda zekâ yeter, yetenek yeter, birikim/donanım yeter ama kişilik yetmez. Çünkü kişilik, dünyaya dair algımızı ve kavrayışımızı belirler. Dış dünyadan gelen bilgi ya da uyaran beyindeki işlemciye

“Beni sadece bir kişi sevecek olsa çocuğum sevsin” diyenlere yeni sorular: Bu misyon çocuğuna nasıl hissettirirdi? Çocuğunun seni mi yoksa kendi yol arkadaşını, kendi çocuklarını mı sevmeye ihtiyacı olacak? Senin yaşamına eşlik edebilecek biri tarafından sevilme ihtiyacın ne

Hayatın boyunca seni sadece bir kişi sevecek olsa kimi seçerdin? (kendin hariç) (Haftanın düşünme önerisi)

Bu anketin sonucunu nasıl yorumlarsınız?

Hayatında senin hakkında ne düşündüğünü gerçekten önemsediğin kaç kişi var? Kimler? Neden? (Haftanın düşünme önerisi)

“Herkes kendine nasıl da değer veriyor, ben veremiyorum”. Öyle çok danışandan duyuyorum ki benzer cümleleri. Bu konuda kolektif bir yanılsama içindeyiz: Maalesef genel tutumu üsttenci olan; umursamaz, duygusuz, kayıtsız tavırlarıyla ve başkalarını değersizleştirme refleksiyle

Filmle ilgili yapılan en iyi analiz buydu bence. Filmi açmak yerine bu tiviti açıp okuyorum arada

Neden kimseye güvenimiz yok? BOUN’daki hocalarımdan Diane Sunar, Türkiye’de kendisini dehşete düşüren bir durumdan söz etmişti: “Siz çocuklarınızı olan bir şeylerin olmadığına inandırıyorsunuz. Daha da fenası; aslında olmayan bir şeyin var olduğunu söyleyerek şaka yapıyorsunuz.

İlişkide “erkek dadılığı” (mankeeping) ya da “kadın dadılığı” yapılmalı mı? Taraflardan biri diğerine göre daha immatür (çocuksu/olgunlaşmamış) ise, olgun taraf diğerine duygusal eğitim ve destek (bakım değil, destek) verebilir. Çünkü ilişki, hayat bilgisini birbirimizden

On yıldan fazladır "yaz gelsin" demiyorum. En korktuğum aylar temmuz ağustos. Her yıl daha kötü geçiyor. Keşke bir pazarlık şansımız olsa da ömürlerimizden her yıl o iki ayı verip ormanları geri alabilsek.

Psikoloji başarısız değil arkadaşlar. Psikoloji yetersiz. Psikoterapist olmak için yetersiz. Psikolojiyle psikoterapiyi birbirine karıştırıyor insanlar, bu ikisinin ayrımını çok net yapmak lazım: Psikoloji bir bilgiler bütünü; psikoterapi ise uygulamalar bütünüdür. Bir pratiktir;

“Erkek dadılığı” (mankeeping) yeni bir olgu gibi servis ediliyor ama değil. Bazı kadınlar ilişkide erkeklerin duygusal eğitimlerini ve bilinçdışı yüklerini üstlendiklerini anlayınca adı konuldu. Amerikalı araştırmacılar olguyu son yıllarda erkeklerin yakın arkadaşlarının