1991 yılında Avusturya-İtalya sınırında Alp Dağları’nda yürüyüşe çıkan iki Alman turist, son zirveye de çıktıktan sonra daha kestirme bir yerden dönmek isterler. Buz halindeki bir dere yatağının erimekte olan kısmında siyah bir leke gözlerine takılır ve
KENEVİR MUCİZESİ VE ABD ŞEYTANLIĞI
Fotoğraf: Yıl 1914, I.Dünya savaşı yılları ve Amerikan doları üzerinde "Kenevir" tarımı yapan çiftçiler...
Bunu aklınızın bir köşesinde tutunuz ve okumaya devam ediniz.
“Bir sene önce evlenmiş olan Hüseyin Bey, eşine ünlü bir markadan hediye aldığı pırlanta yüzüğü geri satma ihtiyacı duyar ve yüzüğü geri götürür. Fakat bozdurmak için gittiğinde, teklif edilen fiyat karşısında büyük bir şoka uğrar.
Trabzon da 1 Ekim 1932 yılında bir cumartesi günü Dursunoğlu ailesine katılan erkek çocuğuna dinin kılıcı anlamına gelen Seyfettin ismi verildi.
Babası (kendi deyişiyle) çok mutaassıp, çok dindar ve çok despot olan Hafız Mehmet Efendi; annesi ise yarım dilim ekmeğini bile bir
1943, Nevşehir Ürgüp’de Tahsin Ağa Kütüphanesine bir görevli atanır.
Günler geçse de tek bir kişi bile gelmez, en sonunda 1 hafta olur.
Kimsenin gelmediğini görünce amirlerine durumu bildirir.
Beklemediği bir cevap alır ;
ODTÜ İşletme Fakültesi'nin Stratejik Yönetim dersinde hoca tek soruluk bir sınav yapmaya karar verir. Tam da dersin adının hakkını vererek tahtaya "what is risk?" yazar. Bütün öğrenciler canhıraş bir şekilde kağıtlarını doldurmaya çalışırlarken içlerinden bir tanesi
Hikaye 1936 yılında Denizli'nin Acıpayam ilçesinde görevli öğretmenlerin pikniğe gitmeleriyle başlıyor.
Öğretmenler piknik yaparken keçilerini otlatan küçük bir çoban çocukla karşılaşır. Çobanı yanlarına davet edip çay ikram ederler ve ismini sorarlar.
Devlet adamı ya da tanınmış bir kişi olmaksızın, Cumhuriyet tarihimizde bir paraya resmi basılan ilk kişi, ilk kadındı.
Kalkık, biçimli bir burun, sivrice, küçük bir çene ve başında nefis bir Anadolu başlığı.. İsmi Sabiha idi..
Gümülcine‘de doğmuş, ailesiyle birlikte 1941’de
İNSANLIĞIN KARANLIK YÜZÜ.
1979 yılında o zamanlar henüz pek tanınmamış olan performans sanatçısı Marina Abramovic, gösteri sanatları tarihinin en unutulmaz, en konuşulan ve belki de en korkunç gösterilerinden birini gerçekleştirdi. Rhythm 0 adını verdiği bu gösteride,
Meşhur Bayer ilaç firması 1897 yılında bir ilaç keşfedip tescil ettiriyor. Müthiş ağrı kesici özelliği olan ilaç, bir yıllık fare testlerinin hemen ardından, kanser, tüberküloz ağrıları için zaman kaybetmeden piyasaya sürülüyor.
Yıl 1958.
Ara Güler, Adnan Menderes'i fotoğraflamak için Aydın'ın Geyre ilçesine gider.
Menderes, bir barajın açılışını gerçekleştirecektir.
Belediyeden bir araba ayarlanır.
1979 yılında yapılan belediye seçimlerinde, diğer tüm partilerin aldığı toplam oydan fazlasını alarak bağımsız belediye başkanı seçildi. Halkla beraber Fatsa'yı yaşanır bir yer haline getirmeye çalıştı. Halkın yönetime katılımı egemenleri dehşete düşürdü.
Süreyya Ağaoğlu, Türkiye’nin ilk kadın avukatıdır. 1924-25 ders yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra, Ankara’ya ailesinin yanına döner. Bir arkadaşıyla birlikte Adalet Bakanlığı’nda staja başlar.. İlk günlerin heyecanı geçince,
Haziran, 1934
Uludağ zirvelerinden inen 6 kartal, Bursa Orhangazi'de bir leylek yuvasına saldırdı.Anne ve baba leylekleri öldürüp, 4 yavruyu kaçırdılar.
Aradan bir kaç gün geçti...
Yine bir grup kartal, yine Orhangazi'de başka bir leylek yuvasına saldırdı.
1991 yılında bir çiftçi, Vietnam’daki Phon Nha-Ke Bang Milli Parkı’nda daha önce keşfedilmemiş bir mağara olduğunu fark eder.
Mağaranın girişinden garip bir su sesi geliyordu.
Çiftçi bu gürültüden korkunca, mağaranın içine girmekten vazgeçer.
Pakistan’ın en yoksul bölgelerinden birisi olan Mudrike’de doğdu. 4 yaşına geldiğinde ise tüm akrabaları gibi 600 rupi yani yaklaşık 16 dolar karşılığında halı dokuma fabrikasında çalışmak üzere satıldı. Burada haftanın 7 günü 14 saat çalıştırıldı.
Efsaneye göre; 9. yüzyılda Etiyopya’da çobanlık yapan Kaldi, keçilerin belirli bir ağacın meyvelerini yedikten sonra aşırı enerjik olduklarını fark eder. Keçilerin o kadar enerji doludur ki geceler uyumazlar.
Sefarad Yahudisi bir ailenin çocuğu olarak 3 Nisan 1921’de Aydın’da doğar.
Tren istasyonunda işçi olarak çalışan babası bir kaza sonucu vefat eder. Sonra da evleri bir yangında kül olur.
Anne, çocukları alıp İzmir’e taşınır.
Alman arkeolog Klaus Schimidt, 1982-1992 yılları arasında asıl kazı çalışması yaptığı yer olan Nevali çori'deki işi bittiğinde Türkiye'den ayrılmadan önce, kazı alanından çıkan kalıntıların müzede tutulduğu yerde daha önce görmediği bir heykel görür.
Hollanda'daki Leiden Üniversite'sinde Kültür Antrolopoloji okuyan iki arkadaş 1992 yılı yazında ayrı ayrı Türkiye'de uzun tatillere çıktılar.
Carina Cuanna Thedora Thuys Karadeniz bölgesi ve Nemrut dağını, Maryze Schoneveld Van Der Linde ise Akdeniz bölgesini ve sonra
Bugün dünyada çok popüler olarak kullanınan Siri, Google Now, Cortana gibi bütün programlardaki sesli komut sistemin mucidi Prof Dr Hüseyin Yılmaz'dır.
Bir öğretmen bütün dünyayı değiştirebilir......
PROF..HÜSEYİN YILMAZ...1924 -2013...
1980 li yıllar...
Özal, Erdal İnönü'ye 'sizi gören bu ülkede kıtlık var zanneder...' der..
Erdal İnönü'nün cevabı ise; sizi gören de kıtlığın sebebini anlar...
Afganistan'da yaşayan Farkhunda; 27 yaşında, öğretmen adayı, eğitimli, aklıselim bir kadındır. 19 Mart 2015 tarihinde başkent Kabil'deki Şahi Doh Şamşira Camisi önünde muska satan mollaya; İslam'da böyle inanışların olmadığını, insanlara kağıt parçasıyla umut vermemesini
1979 yılında, Brezilyalı çiftçi Genésio Ferreira da Silva
Serra Pelada bölgesinde kendi arazisinde altın buluyor. Bulduğu altının büyük bir rezervin parçası olup olmadığını anlamak için de bir jeologla anlaşıyor.
1965 yılında vefat eden Elazığ Tımarhanesindeki bir ''deli'' nin (ortadaki) Allah'a yazdığı mektubu...
“Ben dünya Kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, (El-Aziz --Elazığ ) Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden; İsmi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve
Pakistan’ın en yoksul bölgelerinden birisi olan Mudrike’de doğdu.
Ikbal Masih 4 yaşına geldiğinde ise tüm akrabaları gibi 600 rupi yani yaklaşık 16 dolar karşılığında halı dokuma fabrikasında çalışmak üzere satıldı.
Burada haftanın 7 günü 14 saat çalıştırıldı.
Avcı-toplayıcı atalarımızdan birkaçı, doğadan topladıkları arpaları bir çömlek içerisinde unuttular ve mağaralarına gittiler.
İlerleyen günlerde yağmur yağdı ve 1-2 gün geçti. Arpa, su ile fermente olup alkol üretti.
1959 yılında, Bandırma’da lise öğrencileri tarafından, Türkiye’de eşi görülmeyen bir kulüp kurulur: Bandırma Füze Kulubü
Kulübe dahil olan öğrenciler kendi aralarında amatör etkinlikler düzenliyorlar; uzay, evren ve uzaylılar hakkında tartışıyorlardı.
SİVAS, MADIMAK'TA YAKILAN NESİMİ ÇİMEN
Anadolu'nun bağrından kopar kahramanımız , yolu Paris'e düşer .
Bir başına. Karnı aç. Elleri cebinde dolaşırken, bakar ki, sokak çalgıcıları var, müzik yapıyorlar, para topluyorlar.
Ötzi’ye tarihte bilinen ilk Lyme hastalığı vakası unvanını da vermiş durumda.
Ötzi şu an da İtalya da bulunan South Tyrol Museum of Archaeology in Bozen-Bolzano da sergilenmekte.
Ayakları çıplak, üzerinde esvap niyetine atlet ve şort, bir garip çelebi yürüyerek girer şehre. Sonraki yıllarda Azeri aksanıyla konuşan bu ilginç adamla ilgili anılarını anlatanlar, onu ilk kez 1923 yılında gördüklerini söyleyeceklerdir.
Kanuni Sultan Süleyman’ın kış aylarında sefere çıkan askerlerine hastalanmasınlar diye küflü peynir yedirdiği, arşiv kayıtlarında mevcuttur. Yıllar önce savaşlarda Türk askerlerinin yaralarına küflü peynir sürdükleri batılı gezginlerin kitaplarında yer alır.
“Aman bir şey yapmayalım da başımıza bir iş gelmesin. Çalışsan da aynı maaş, çalışmasan da“ zihniyeti halen sürmekte.
” Bir ülkede namuslu insanlar namussuzlar kadar cesur olmazsa, o ülkede kurtuluş yoktur.”
Afyon Beyköy’de tarlada 10 metre uzunluğunda kireç taşından yapılmış bir yazıt bulundu..
Üzerinde bir takım şekiller vardı..
Köylüler taşa bir anlam veremedi..
Köy heyeti taşın yeni yapılan caminin temelinde kullanılmasını kararlaştırdı..
Hatta günümüzde akapunktur tedavisinin uygulandığı noktalarda bulunmaları da bir başka ilginç detay. Dolayısıyla Ötzi, akapunktur tedavisinin görüldüğü ilk örnek olma özelliğini de üstüne alıyor.
62 yıllık hayatına 169 film, 59 senaryo, 10 yönetmenlik çalışması sığdırdı.
İktisat mezunu, muhasebecilik yapmış genç bir tiyatrocu,
arkeolog, ressam, şair ve heykeltıraş.
Yeşilçam’da yan rol anlayışını değiştiren usta oyuncu.
Daha öncesinde bu dövmelerin dini ve ya süs amaçlı olduğu düşünülse de, yapılan incelemeler sonucunda dövmelerin özellikle kemik erimelerinin olduğu yerlere yapıldığı görüldü. Ötzi’nin bu dövmeleri o bölgelerdeki kemik ağrılarını azaltmak amacıyla yaptığı düşünülüyor.
Dondurucu Ötztal Alplerin’ den adını alan Ötzi; günümüze kadar bulunmuş en eski ıslak mumya olma özelliğini taşımaktaydı. Cansız bedeni şiddetli soğuğun ve yüksekliğin etkisiyle doğal yollardan günümüze kadar bozulmadan kendini koruyabilmişti.
21 yüzyılda teknolojiyi reddederek orta çağın yaşam tarzını benimsemiş bir toplum var.
Amişler ,18. ve 19. yy’da Avrupa’dan Amerika’ ya göç etmiş dışa kapalı bir toplum. Amişler internet, telefon, televizyon otomobil ve hatta elektriğin bile olmadığı bir toplum yaratarak
Yüz yıl kadar önce, karanlıkta parlayan kol saatleri karşı konulamaz ölçüdeki bir yenilikti. Kadranları özel bir boyayla kaplanmış bu saatler her daim parlıyor ve bunun için güneş ışığına da gereksinim duyulmuyordu.
ABD’de The Times gazetesinde yayınlanan “Dünya Müziğinde Yaşayan Efsane ve Tarihi Kadın Şarkıcılar” listesindeki 81 ismin arasına “Efsane Anadolu Şarkıcısı” olarak adını yazdırır, İngiltere’de ise ünlü Rolling Stones dergisinin
6 aylıkken alfabeyi çözmüş, 18 aylıkken New York Times okuru olmuş, 2 yaşında Latince’yi, 3 yaşında Yunanca’yı öğrenmiş, anatomi üzerine denemeler yazdığında 4 yaşındaymış ve 8 yaşına gelmeden önce İngilizce, Latince, Yunanca, Rusça, İbranice, Fransızca ve Almanca’yı öğrenmiş.
Buradan Ötzi’nin, sahip olduğu bağırsak parazitlerinden haberdar olduğu ve bunlardan kurtulabilmek için yemeklerini bu parazit karşıtı yosunlarla yediği sonucu çıkartılabiliyor.
Ötzi’nin vücudunun farklı bölgelerinde toplamda 57 tane dövme bulundu.
daha dikkatli baktıklarında ise bunun bir ceset olduğunu fark edip polise haber verirler.
Olay yerine gelen polisler, daha önce o bölgede bazen rastlanan ölmüş dağcılardan ya da 1. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybetmiş askerlerden biri olduğunu düşünüp
Yazar Halide Edip Adıvar ”Şarkı söylediğinde tanrı onu dinlemek için aşağı inerdi" der.
Anadolu’da mesafe tanımaksızın köy köy dolaşarak, halkların söylediği müzikleri toplayan ve notaya geçiren ilk sanatçıdır.
1950'lerin başında bir gece Beyoğlu meyhanelerinden birine, elinde bir ney muhafazası taşıyan, 25-30 yaşlarında, iyi giyimli bir genç girer. Şöyle bir
etrafı kolaçan ettikten sonra, boş bulduğu bir masaya ilişip, havalı bir el
hareketi ile garsonu çağırır;
Cahit Sıtkı askerliğini yedek subay olarak yapmak üzere birliğine gider. O yıllarda yedek subay sayısı az olduğundan her yedek subaya emir eri verilmektedir. Birliğine gittiğinde bölük yazıcısından künye defterini ister. Sırayla isimlere bakmaktadır bir isim dikkatini çeker.
Bunun üzerine cesedin bulunduğu yer tam olarak ölçülür ve İtalya sınırının birkaç metre içerisinde olduğu anlaşılıp İtalya’ya teslim edilir. Yapılan araştırmalar sonucunda 5300 yaşında olduğu anlaşılan cesede " Ötzi" adı verilir.
Vietnam savaşında Amerikalılar farkettiler ki, düşman bir anda temiz sandıkları bölgelerden çok ani ve çok zarar veren saldırılar yapabiliyorlardı.
Amerikan birlikleri Vietnam'a ayak bastıklarında karşılarında üniformalı düşman değil,
Milattan Önce 1323 yılında bir firavun öldü. Adı 3300 yıl boyunca bir daha tarih kayıtlarında geçmeyecekti. Ünlü Mısır bilimcisi Howard Carter adında bir İngiliz arkeoloğun, 1922 yılında Krallar Vadisi’nde bugüne kadar ki en büyük firavunun mezarını keşfetmesine dek!
Tekel, bundan 50 yıl kadar önce İzmir Bayraklı’ya önce rakı ardından da şarap fabrikası açmış. Rakı fabrikasının çalışanları kendi takımlarına Rakıspor, şarap fabrikasının çalışanları ise Şarapspor adını vermiş.
@AkFeraset
o kısacık yaşamında senin sefil yaşamında göremeyeceğin kadar sevildi, takdir edildi, mutlu oldu ve mücadelesi unutulmayacak, sen nuri cennetinin hayaliyle avun
Bilinen az sayıda röportajından birinde 1995 yılında, kendisine sorulan soru üzerine;
"Öleyim ondan sonra yaz Ermeni olduğumu" der.
Gerçek adıyla Samuel Agop Uluçyan 1925’te, Diyarbakır’da Dünyaya gelir.
cesedi çıkartma işlemlerine başlarlar. Avusturya polisinin cesedin önemini anlayamaması ve çıkartırken aceleci davranmış olması kalça kemiğinde bozulmalara yol açar. Ceset biraz araştırıldıktan sonra önemi hemen anlaşılır.
Kancalı Kurt parazitinin izlerine rastlandığı ortaya çıktı. Fakat asıl şaşırtıcı olan şey ise parazitleri öldürme özelliği taşıyan bir çeşit ağaç yosununun da Ötzi’nin bağırsaklarında bol miktarda bulunmuş olmasıdır.
Khaled Hosseini meşhur “Uçurtma Avcısı” isimli eserinde şöyle bir ifadeye yer verir;
"Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir. Bir adamı öldürdüğünde bir hayat çalarsın.
“Eski zamanlar tabii… Polis işkence ediyor, ben küfür ediyorum. Polis elektrik veriyor, ben ağzıma geleni sayıyorum polise. Acıdan kıvranıyorum. Bi ara aklıma o gün oynanan Beşiktaş-Zonguldakspor maçı geliyor. ‘Maç kaç kaç bitti’ diye soruyorum iniltiyle.
Yapılan araştırmalar Ötzi’nin genellikle etle beslendiği sonucunu ortaya koydu. Diş minelerindeki zedelenmelerden yola çıkılarak varılan bu sonuç, ölmeden hemen önce dağ keçisi, geyik ve çeşitli tahıllar yediği ortaya çıkmasıyla da güçlendi.
Son yıllarda yükselişe geçen genetik bilimi, bu ünlü mumyaya da el attı ve 2008 yılında, pelvis kemiğinden örnek alan araştırmacılar, Ötzi’nin genomunun %96’sını haritaladılar. Ayrıca mitokondrilerinden alınan DNA zincirlerinin de tamamı incelendi ve
hayati damarlardan birine saplanmış bir ok bulunması ve vücudunun muhtelif yerlerinde çürükler ve kesikler saptanması sonucu, bilim insanları Ötzi’nin bir cinayete kurban gittiği konusunda hemfikir.
Bu teknik aynı zamanda hücreleri su kaybına uğrattığı için kuru mumya adıyla anılıyor. Fakat Ötzi, hiçbir müdahalede bulunulmadan, kıyafetleriyle, aletleriyle, iç organlarıyla hatta bağırsaklarının içindeki besin artıklarıyla buzların içinde kendiliğinden mumyalaşmasıyla
“Kimseye etmem şikayet; ağlarım ben halime Titrerim mücrim (suçlu) gibi baktıkça istikbalime Perde-i zulmet (karanlık perdesi) çekilmiş korkarım ikbalime Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalim”
Şarkı aslında henüz 13 yaşında evlendirilen bir kız çocuğunun haykırışını anlatıyor
"Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım?"
1934 yılında Sivas'ın Şarkışla İlçesi'ne bağlı Gümüştepe Köyü'nde dünyaya geldi.
Küçük yaşlarda babası tarafından “gavur okulu” denilerek ilkokula gönderilmeyen
Ötzi' nin diğer medeniyetlere ait mumyalardan farkı da bu can alıcı noktada gizliydi.
Mısır mumyaları ve diğer kültürlerin mumyalama teknikleri ölünün iç organlarını çıkartıp, kimyasal maddelerle çürümesini engellemek gibi işlemleri içeriyor.
geyik derisinden yapılmış olup arası ağaç kabuklarıyla doldurulmuştu ve ayakkabının için kuru otlarla bezenmişti.
Ötzi aynı zamanda herhangi bir anda kendisine lazım olabilecek ufak tefek aletlerini, matkap benzeri bir aletini, çakmaktaşını,
yine çeşitli otlardan yapılmış pelerini vardı. Ayı kürkünden yapılmış şapkası ise kafasındaydı. Ayaklarında ise yine hayvan derisinden yapılmış, kötü hava koşullarına uygun, su geçirmez ayakkabıları vardı. Ayakkabılarının dış tabanı ayı derisinden iç tabanı ise
İtalya veya çevresindeki gen havuzundan çok Sardunya ve Korsika adaları, hatta Orta Doğu gen havuzlarına daha yakın olduğu belirtiliyor.
Son bulgulara göre, genomunda kenelerden geçen Lyme hastalığı etkeni olan Borrelia bakterisine ait genlerin saptanması,
rakiplerine büyük bir fark açıyor.
Araştırmalara göre öldüğünde 45 yaşlarındaydı, 50 kiloydu ve 165 cm boyundaydı. 1991 yılında bulunduğunda ise küçülerek mumyalaşmasından dolayı 13 kiloydu. Ölürken ise üzerinde birkaç farklı hayvan derilerinden yapılmış kıyafetleri ve
6 Temmuz 1535’te “kötü bir amaç uğruna haince ve şeytanca davranmak “ suçuyla idama mahkum edildi , kafası kesildi ve ibreti alem olsun diye Londra Köprüsü’den halka teşhir edildi.
İdam edileceği kendine bildirildiğinde her zamanki güler yüzüyle şunları söyleyecekti;
Bir çoğumuzun özellikle de çocukluğunu 80’ler ve 90’lar da yaşayanların severek takip ettiği çizgi film kahramanı Alp Dağlarının sevimli kızı Heidi’yi hepiniz bilirsiniz.
çizgi filmi iyi takip edenler Heidi’nin özgür ruhundan dolayı ayakkabı giymeyi kendisinin istemediğini bilir
Ancak Ötzi bu yanındaki silahlara rağmen kendini koruyamamış ve görünüşe göre cinayete kurban gitmiş. İlk bulunduğunda donarak öldüğü varsayılmasına rağmen, 2001 yılında yapılan detaylı röntgen incelemelerinde, sol omzunun içinde,
İnsanoğlunun yaptığı harikalardan biri olarak tarif edilen gerçekten inanılmaz bir mühendislik başarısıdır.
Yapımı sırasında bir çok bulaşıcı hastalık yayılmış ve büyük toprak kaymaları yaşanmış.
Bu kazalar ve hastalıklar sonucu 27.500 gibi büyük sayıda insan canından olmuş
Ayrıca Ötzi’nin arka dişlerinden birinde muhtemelen yediği tahılların arasına karışmış olan bir taşın neden olduğu büyük bir kırık saptandı.
Araştırmacılar, Ötzi’nin yanında bir yay, 14 ok, bir bıçak ve bakır bir balta taşıdığını tespit ettiler.
19 Mart 2015 Perşembe günü, Şahi Doh Şamşira Camii’nin önünde muska satan bir din tüccarına denk geldi.
Din kisvesi altında insanlara şifa ve umut vadeden adama tepki gösterdi.
Çıkan tartışmada toplanan kalabalığa haykırarak umutlarını kullanan ve
Dünya'da hiç bir yer, diğer yerleşim bölgelerine Paskalya Adası kadar uzak değildir. Güney Amerika, doğuda 4300 mil, Tahiti ise batıda 2300 mil uzaklıktadır.
Hollandalı denizci Jacob Roggeveen, 5 Mayıs 1722 tarihinde bu adaya ayak bastı, o gün Paskalya bayramı arifesi olduğu için
18 Aralık 1994 tarihinde 3 arkadaş tesadüfen Güney Fransa’da Ardeche Nehri yakınlarında çok iyi bir biçimde korunmuş olan mağara resimlerine sahip bir mağara keşfetti.
Mağarada insan yerleşimi 37 bin yıldan eski, resimlerin çoğu ise 32 bin yıl öncesine tarihleniyor.
detaylı analiz sonuçları bilim dünyasına sunuldu.
Analiz sonuçları Ötzi’nin saç renginden hastalıklarına kadar çok çeşitli alanlarda bilgiler veriyor. Ötzi’nin bulunduğu bölge halkıyla genetik yapısının pek benzeşmediği, muhtemelen genetik olarak
2007 yılında Isparta'da bir uçak kazası gerçekleşmişti. Her şey ile baştan başa soru işaretleriyle dolu olan bir uçak ve uçağın içerisinde Türkiye'nin geleceği için oldukça önemli 6 bilim adamı vardı.
Sanat tarihçi ve mimar Günder Varinlioğlu, Washington DC’deki Dumbarton Oaks Araştırma Kütüphanesi’nde, 2010 yılında eski bir klasörle karşılaşır.
Klasörde 542 fotoğrafın küçük baskıları bulunmaktadır. Profesyonel bir çabanın ürünü bu kareler, Cumhuriyet dönemi İstanbul’unun
kurutulmuş mantarını ve böğürtlenlerini de belindeki kesesinde taşıyordu. Bunlara ek olarak yapımı henüz tamamlanmamış bir yay, taş balta ve ok uçları da yanında taşıdığı aletler arasında.
Otopsisinin ardından Ötzi’nin bağırsaklarında yaygın bir parazit türü olan
Alman asıllı Amerikalı dilbilimci ve filolog George Zipf, 1932 yılında yayınladığı “Selected Studies of the Principle of Relative Frequency in Language” başlıklı makalesinde, hangi dilde yazılmış olursa olsun,
"Komutan askerlere 'Kimin vücudu sıcaksa kafalarına sıkın' talimatı verdi. Gözlerimi kapatarak ölü numarası yaptım. Yanımda inleyen bir yaralı adam vardı, askerler kafasına birkaç el ateş etti.
Çok acı çekiyordum. Neden ölmüyorum diye düşünürken, caniler eğlenip gülüyordu.
1 metre 10 santimdi.. Enver Paşa'ya hediye edildi.. Köle gibi.. "Soytarı" yaptılar onu. Tuhaf kıyafetler giydirdiler. Sırmalı cepkenler, cartlak renkli şalvarlar, kafasından büyük sarıklar.. Kadınları eğlendirdi, çocukları güldürdü..
**
Birinci Dünya Savaşı'nda çarşı karıştı,
1942'de Sirte yakınlarında bir çölde doğdu.
Gençliğinde Mısır lideri ve Arap milliyetçisi Cemal Abdülnasır'a hayranlık besliyordu.
1956'da Süveyş Krizi sırasında İsrail aleyhtarı gösterilerde o da sokaklardaki eylemciler arasındaydı.
Homo Sapiens bugün Dünya’da yaşayan tek insan türüdür. Ancak 40 bin yıl öncesine kadar Neandertaller ve 30 bin yıl öncesine dek ise Denisova insanlarıyla bir arada yaşıyorduk.
Türümüz Homo sapiens hayatta kalırken diğer insan türlerinin, yani kuzenlerimizin soyu tükendi.