Doğuş Üniversitesi (Prof. Dr.), Eski Maliye Bakanı, Eski Başbakan Yardımcısı, 19,20,21,22. dönem Sivas ve 27. dönem Konya milletvekili, Gelirler Kontrolörü.
Erdoğan Ailesi..
Ah bu Erdoğan Ailesi!
Köşkler, saraylar, kaşaneler..
Lüks hayatlar, süper israflar..
Çok pahalı, çoook!
Bu ülke hiçbir aile için böyle ağır bir bedel ödemedi!
2 milyon Yemenli çocuk açlıktan kemikleri çıkmış, ölümü bekliyor!
Yemen’e zırnık vermeyen Katar Emiri, Erdoğan’a 500 milyon dolarlık süper lüks uçak hediye ediyor.
Erdoğan’sa “Ey Emir! Yemen’de çocuklar açlıktan ölüyor, bağışı oraya yap” demiyor.
Müslüman(!) dediğin böyle olur!
Kanal İstanbul ısrarının esrarı ne?
-Doğru; korkunç bir rant iştahı var.
-Evet ama yetmez!
-Israrın esrarı Montrö Anlaşmasında..
ABD savaş filosunun yerleşemediği tek yer Karadeniz.
-Aman dikkat!
-Kanal’ı aç, Montrö’yü del, malvarlığı incelemesininden kurtul demiş olmasınlar!
Sağlığıyla ilgili dedikodular hep yapılıyor.
Hele ölümü hiçbir zaman hiç kimse için temenni etmem.
Allah Sn Erdoğan’a uzun ömürler versin!
Ama dileğimdir; dünya gözüyle seçim kaybettiğini, iktidarı yitirdiğini, devr-i iktidarında tüm gizli kalan işlerin şeffaşlaştığını göreyim!
Sn Erdoğan:
Halka sitem etmiştir. “Karnını doyuruyorsunuz yine de oy vermiyor” buyurmuştur.
Aman efendim!
İnsanlık tarihi boyunca saray halkı değil, hep halk sarayı doyurmuştur.
KDV’dir, ÖTV’dir deyu aldığınız vergiler, sarayların ihtişamına harcanmıştır.
Ama Ahali perişandır!
YSK olarak sandık kurullarını yanlış kuran sizsiniz!
Aynı sandıklara atılan oylardan birini iptal edip, üçünü geçerli sayan yine siz!
Söylenecek tek bir söz var:
İstifaaa!
Bir Cumhurbaşkanı Kararıyla, Türk çiftçisi yine perişan oldu.
Venezuela’dan binlerce ton peynir, pirinç, yulaf, yer fıstığı, ayçiçeği, susam, yağlı tohumlar gümrük vergisi ödemeden ithal edilecek.
Bir ithalatçı kazanacak, milyonlarca üreticimiz perişan olacak!
Hükümet bu işte!
Varsa yoksa elektrik faturası. Hayat tek bundan ibaret değil.
Doğalgaz, telefon..
Zeytin, peynir, sıvı yağ, patates, soğan, tüp, çay, şeker..
Simit olmuş 3 TL.
Her Allahın günü akaryakıta zam..
Önceki liderler yapsa neler denirdi?Gün bir, öğün üç.
Gel de işin içinden çık..
İki bakan, eski belediye başkanı 500.000 lira rüşvet aldı diyor. Yeni başkan niye üzerine gitmiyorsunuz diyor. Konuşmalar 60 kişinin katıldığı bir toplantıda yapılıyor.
Yolsuzluk yapan iktidar belediyesi olunca, hükümet suskun, yargı suskun!
#500BinR
üşvetiKimYedi
Hangi bakan veya iktidar yandaşının bir yolsuzluğu, kanunsuzluğu ortaya dökülse; hemen vatan, millet, ezan, bayrak nutuklarına başlıyor.
Siz ne vatansınız, ne millet. Ne ezansınız, ne bayrak.
Bütün kutsallarımızı kirleten ar damarı çatlamışlarsınız!
Suudiler Türk mallarının ithalatını yasakladı.
Peki!
-TÜRGEV’e 99.999.990 dolar bağış alan,
-Türk Ordusu’na Kral önünde resmi geçit yaptıran,
-Kral öldüğünde bayrakları yarıya indiren,
-Daha üç gün önce billboardlarda Suudi milli gününü kutlayan,
Yetkililere ne demeli?
Sn Erdoğan “Birkaç tane şehidimiz var. Karşılığında 100 lejyoner etkisiz hale getirdik” diyor.
Duygu yoksunu bir söz bu.
Kendi çocuklarını askere göndermeyen, şehitliği fakir fukaranın çocuklarına havale eden bir anlayış bu.
Şehitlik toplama çıkarma işi değil, bir imandır!
Sn Erdoğan!
Trump’ın twitleri ve mektubu zehir kusuyor.
Hakaretler içeriyor.
“Karşılıklı sevgi ve saygımız” hatırına diyorsunuz.
Susuyorsunuz.
Ve lakin binlerce garibanı, sizi eleştirdi diye hapse attırıyorsunuz.
Türk milletine eziyet, ABD vatandaşına bunca sevgi?
Ama neden?
Eleştirenler hain oldu, tutuklandı!
Sonra ABD istedi ve Harekat durdu.
Güvenli bölge iddiasından vaz geçildi.
Peki ama neden?
Sorun Erdoğan ailesinin mal varlığı.
ABD incelerim dedi.
Görünen o ki, bu mal varlığı artık bir beka sorunudur.
Ya taşıyacağız, ya kurtulacağız!
Ali Erbaş’a göre, okuyanların %25’i İmam Hatip’e gitmeliymiş!
Sayın Başkan!
Kıyma güzel Ülkeme!
İHO mezunuyum. Ve birincilikle bitirdim.
Başkanlığını yaptığın kurumda kadrolu imamlık da yaptım.
Küresel güç ve İslam’ın izzeti, bilimde fende ve ileri teknolojiye dayalı üretimdedir.
Göçmen kuşların göç yolları üzerine yapılan İstanbul Havaalanından kalkan bir uçak kuş katliamı yapıyor.
Kuşlar tehlikede..
Kuzey ormanları tehlikede..
Doğa tehlikede..
Ya doğanın bir parçası olan insanlar?
Onlar emniyette mi?
Bir daha tekrar edeyim.
Bugünkü ekonomik buhranın ve yoksulluğun sebebi, 20 yıllık devasa boyutlara ulaşan yolsuzluklardır.
Ekonomi politikalarına hakim olan yolsuzluk iştahıdır!
Bugün Konya’da oda ziyaretleriyle yoğunken, twitter’da TT olmuşum. Yeni farkettim.
Bu arada hatırlatayım; Erdoğan henüz milletvekili bile değilken, ben on iki yıldır Milletvekili, Maliye Bakanı ve nihayet Başbakan Yardımcısıydım. Hiçbir ünvanımı O’na borçlu değilim.
Dikkat ediyor musunuz?
Damat Bakan ne zaman bir ekonomik paket açıklasa, döviz kuru yükseliyor. Dolar değer kazanıyor. Milli para eriyor.
Piyasalarda bu kadar güven kaybına uğramış bir ekonomi bakanına hiç rastlamadım.
Bu bakan tez elden değişmeli. Yoksa daha çok ocaklar sönecek!
Sn Hükümet Cov-19 önlemlerine
her sabah bir kaşık dut pekmezi önerisiyle başladı.
Konut kredilerini artırdı.
Turizm sektörünün olmayan vergilerini erteledi.
Uçmayan uçak biletleri üzerindeki KDV’yi düşürdü.
Ama hala, kapattığı iş yerlerine ve işsiz kalanlara aş ve iş vermedi!
Bir Erdoğan klasiği daha..
Aydın Doğan’a övgüler yağdırdı.
Eski dostları hep düşman oldu, eski düşmanlarıyla şimdi dost.
Neydi o, Gülen, Öcalan, Esad, Kaddafi’yle dost olduğu günler.
Ya beraber yürüdükleri?
Başlarken yanında olanlar gittiler, O artık yolda bulduklarıyla beraber..
N’olacak bu memleketin hali?
Haberler kötü.
Benden duymuş olmayın.
Dünya ekonomisi çöküşe doğru yol alıyor.
Eğer koronavirüs bu hızla yayılır ve etkisini altı ay sürdürürse, hiçbir ülkede hiçbir iktidar ayakta kalamaz!
Dostlar!
Yeni bir dünyaya merhaba!
İzmir’de provakasyon!
Açıklamaya bakın!
Müftülüğün merkezi sistemine girmişler!
Ve bazı camilerden Çav Bella yayını yapmışlar!
Merkezi sisteme girdilerse neden tüm camilerden duyulmadı?
Tezgahı bırakın!
Ciddi soruşturma başlatın!
Önce cami sorumluları ve müftülükten başlayın!
Erdoğan, eski CB Kenan Evren’in mallarına el konulmasını istemiş.
Destekliyorum!
Siyasetçiler ve bürokratların Karun’laşması kabul edilemez.
Hırsızların yedi sülalesi taranıp mallarına el konmalı.
Çin’de rüşvetin cezası idam.
Bizde hak.
Bir Çin ekonomisine bak, bir de bizimkine!
İBB Bilal’e yakın vakıflara 847 milyon lira aktarmış!
Bu bir soygundur!
Bu bir vurgundur!
Bu açık bir yolsuzluktur!
Ne ala memleket bu böyle?
Birileri 82 milyonun gözünün içine bakarak hazineyi soyuyor.
Utanma yok!
Sıkılma yok!
Hesap soran yok!
Berat Bakan televizyonda..
Teknik olarak yanlış şeyler de söylüyor.
Ama umurunda değil. Yanlış doğru kükreyip duruyor.
Ülke yangın yeri, sorumlu bakan gamsız.
Belli ki, ülke ekonomisi batsa da, Aile ekonomisi tıkırında!
Sn Erdoğan “Ümmeti bölmeye hakkınız yok” buyurdular.
1. Siyasi rekabet, ne ümmeti ne milleti bölmek anlamına gelmez.
2. BOP eş başkanlığı ve Arap Baharı(!)’nda ABD ile işbirliği yaparak İslam Ümmetini kim bölmüştü acaba?
Sn Erdoğan şahsıma laf atmaya devam ediyor.
“Sığıntı” diyor; partisiz CB için çıkarılmış TCK m.299’dan 70 bin kişi hakkında dava açıyor, kendisine uygulanmaması gereken maddenin arkasında “sığıntı” gibi duruyor.
Unutulduğumu söylüyor, ama ne hikmetse aklından hiç çıkaramıyor!
Erdoğan Ailesi işsizliği patlattı. Vatandaşın nefes alacak hali kalmadı.
Ekonomi felakete döndü.
Erdoğan cami avlusunda konuştu:
Doların henüz 10 TL olmayışıyla, olmayan döviz rezerviyle, yedirtmem demek istediği damadıyla övündü.
Ve Türkiye’nin bu aileyi taşıyacak hali kalmadı!
Bugün Edirne Mitingi’nde bilin bakalım, kimler var?
-Muharrem İnce
-Abdüllatif Şener
-İlhan Kesici
-Yılmaz Büyükerşen
Haydi Türkiye! Bir olalım, iri olalım, diri olalım!
Ey Binali!
(Afedersiniz Erdoğan olacaktı)
Hak yedin, hukuku gasbettin. İstanbul seçimini iptal ettirdin.
Sonra!
Sadece İstanbul’u değil, tüm Karadenizi ve de tüm Ülkeyi kendine musallat ettin!
COV-19 salgını nedeniyle işte acil iki önlem önerisi:
1-Çocuk tacizcileri hariç tüm mahpuslar, hapishanelerden hemen tahliye edilmeli.
2-Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Üyesi Burhan Kuzu, uyuşturucu baronu Zindaşti ile ilişkileri nedeniyle hemen tutuklanmalı.
İsrail 1948’den beri Suriye’yle savaşıyor. Son on yıldır onlarca kez Suriye’yi bombaladı, bombalar yağdırmaya devam ediyor. Açıkça parçalamaya çalışıyor.
Erdoğan politikalarının hedefinde de Suriye var.
Ve bunda bir terslik var!
AKP’li yıllar,
İsrail’in altın yılları oldu!
Suriye paramparça.
Kudüs’e,
Golan Tepelerine,
Doğu Akdeniz’de doğal gaza el koydu.
Ticaret tıkırında,
Batı Şeria ilhak kıskacında.
Ey gafil Müslüman!
Oyunla, biatınla,
İsrail’e asker oldun!
Uyan!
Uyan derin uykudan!
Derin uykudan uyan!
Erdoğan “Biz bu şehitleri Bedir’de, Uhud’da, Huneyn’de, Hendek’te.. verdik. Vermeye devam edeceğiz Bay Kemal” diyor.
Yazık!
Oded Yinon Planına hizmetten başka sonucu olmayan bir savaşı, Hz. Peygamberin komutasında gerçekleşen Bedir’le denk görmek elfaz-ı küfürdür.
Tövbe Ya Rabbi!
AKP’nin İstanbul direnişi; sandığa, halkın verdiği oya, milli iradeye karşı bir protesto niteliği kazanıyor.
Kaybettiniz kardeşim!
Halk, oyunu Ekrem İmamoğlu’na verdi.
İtirazlarınız mızıkçılığa dönüştü.
Sandığa, halkın verdiği oya ve milli iradeye lütfen saygılı olun!
“Ekonomik savaş var, ABD bize saldırıyor” dediler.
“Ekonomik Savaş” üzerine camilerde hutbe okuttular.
Şu Damat-Bakan’ın yaptığına bir bakın!
Türkiye ekonomisini ABD merkezli McKinsey şirketi ile birlikte yönetecekmiş!
Ekonomimizi düşmana teslim etmiş yani!
-Erdoğan’a “çoban” dedim, CB’ye hakaretten Meclise fezleke gönderdiler.
-4-5 yıl hapsim istenecek belli.
-Halbuki kendisi, “ben de bir çobanım” demişti.
-Ve de, eski BB ve CB Demirel’e, 40 yıl boyunca milyonlarca kişi “Çoban Sülo” demişti, ama hiçbiri hakkında dava açılmamıştı.
Ankara’da ekmek fiyatı dün %25 arttı.
Halen et-ekmek, meyve-sebze,
benzin-mazot zamları sağanak gibi yağıyor.
Bu ülke finans krizi gördü, tüp-mazot krizi gördü, ama hiç patetes-soğan krizi yaşamamıştı.
Ah şu rantçı iktidar!
Sadece sanayimizi değil, tarımımızı da batırdı!
Ey Damat-Bakan!
1. Siz bostan korkuluğu musunuz?ABD’li danışman almadan ekonomiyi yönetmeyi beceremiyor musunuz?
2. Hani ABD ekonomik savaş açmıştı. Türk ekonomisini düşmana teslim etmek de nereden çıktı?
3. Hani kriz yoktu? Yoktu da, düşmana sarılmak niye?
Konuşmanın veya yazmanın bedeli 9 yıl 8 ay hapis cezası olamaz.
Bu ceza olsa olsa bir eylemin karşılığıdır.
Belli ki siyasallaşan yargı, İstanbul’u kaybetmenin bedelini Canan Hanım’a kesti!
Hükümet gidici olduğunu anladı.
Bırakacağı enkazı olabildiğince artırmaya çalışıyor.
Ama yanlış hesap yapıyor.
Ürettiği ve çoğalttığı enkazın altında kendisi kalacak!
Benzinin litresi 13.03 TL, mazotunki 12.86 TL oldu.
Bu hükümetin ülkeyi yönetme kabiliyeti kalmamıştır.
Ama daha kötüsü nedir biliyor musunuz?
Utanma kabiliyetleri de kalmamıştır.
Zira sebep oldukları her felaketi, başarı diye anlatıyorlar!
İflaslar devam ediyor!
İntiharlar devam ediyor!
Mutfakta yangın devam ediyor!
İşsizler artmaya devam ediyor!
Zam, zulüm devam ediyor!
Yüksek faiz devam ediyor!
Lakin Hükümet, kriz yok, her şey güzel diyerek, vatandaşla dalga geçmeye devam ediyor!
Dolar 10 lira olacak dediği için 38 kişi yargılanıyor.
Aralarında Sedef Kabaş, tiyatrocu Orhan Aydın gibi isimler var.
Ama doları 11 lira yapanlar, yolsuzluğa bulaşan siyasetçiler yargılanmıyor.
Vah bu memleketin haline!
65 maddelik yeni Askerlik Kanunu, esas itibariyle üç maddeden ibaret:
1-Artık parası olanlar Mehmet Bey, parası olmayanlar Mehmetçik olacak.
2-Cumhurbaşkanı istediği kişileri bedel bile ödemeden Mehmet Bey sınıfına alabilecek.
3-Mehmet Bey’ler şehitlik şerefine nail olamayacak!
İstanbul seçimlerinde fetö organizasyonu arayan AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, fetö organizasyonlarının yılmaz müdavimi çıktı.
Hayret!
Bunlar hep yaptıklarının tersini konuşurlardı. Şimdi de kendi yaptıklarını, başkasının üzerine atmaya başladılar.
Hiçbir hükümet bu kadar çok vergi salmadı.
Kefen parasını, 128 milyar dolar rezervi tüketmedi.
Bu kadar çok borç almadı.
Ülkenin fabrikalarını; vatandaşlığını; taşını, toprağını; av karşılığı dağdaki keçileri ceylanları, pazarlamadı.
Sonra da vatandaşa hıyarı 30 liradan satmadı!
Çorlu tren kazası..
Onlarca ölü yüzlerce yaralı var..
Kaza nedeni; ihale yolsuzluğu.. Zayıf toprak zemin üzerine döşenen raylar..
Yolsuzluk iştahı olmasa, bunlar 1 km yol bile yapmazlar.
Ama yaptıkları binlerce yolsuzluğun tek birinin hesabını bile soramıyoruz.
Vay Ülkem vay!
Tekrar altını çiziyorum.
Bugünkü ekonomik çöküşün iki temel sebebi vardır:
1) Sn Erdoğan Devlet çarkını bozdu, herşey ve tüm yetkiler ‘benim olsun’ dedi, istekleri hiç bitmedi.
2) Sn Erdoğan tek başına hükümet. Ve ekonomiyi çok kötü idare ediyor.
Yanlışlarının da farkında değil.
Tuzla tersanesinde yapımı devam eden 140 metrelik yat kimin için hazırlanıyor dersiniz..
Kim veya kimler için hazırlanırsa hazırlansın, ne farkeder?
Uçmayan saraylarımız var.
Uçan saraylarımız da var.
Yüzen bir sarayı kıskanacak değiliz ya!
Ah şu İstanbul’a ihanetin sağladığı rantlar!
Uğruna kur, faiz, CDS, enflasyon, işsizlik, bütçe açıkları topyekün patladı!
Tüm para ve maliye politikası araçları etkisizleşti!
Ülke yangın yeri!
Bir ailenin mutluluğu için 22 milyon aileyi mahvetmeye değer mi?
Yıllardır ekonominin güvencesi demokrasidir, hukuk devletidir, insan haklarıdır, adalettir dedim.
İktidar sahipleri ise güce doymadılar. Tek adam rejimi kurulursa ekonomi uçacak dediler.
Haklılarmış, ekonomi uçuyor, ama uçurumdan aşağıya doğru...
Dünkü Erdoğan Manifestosu komikti.
Yine RABİA dedi, ama eski Rabia’lar buharlaşmıştı.
Söyledikleri ile arasında tam bir yabancılaşma vardı.
Ülkede neyi mahvetti ise onu ihya edeceğini dillendirdi.
Tam bir başarısızlık hikayesi gibiydi.
Ve heyecan yoktu.
Hayırlı gidişler ola...
Cem Uzan başına gelenler nedeniyle Erdoğan karşıtlarına saldırmaya başlamış.
Ne hikmetse, süreci başlatan en önemli iki ismi; o günkü Başbakan Erdoğan ve Enerji Bakanı Güler’i görmezden geliyor.
Korkusu mu var, umudu mu, yahut bir anlaşması mı?
Göreceğiz!
Egemen Bağış aklıma geldikçe içim yanıyor!
Kur’an ayetleriyle dalga geçti, Erdoğan O’nu ödüllendirdi.
Önce Saraya danışman aldı, sonra büyükelçi yaptı.
İşte bu yapılmaz.
Gayretullah’a dokunur!
Dokunur be Reis!
Uzatma al onu ordan!
Böyle bir ekonomik çöküşe sebep olan siyasetçi,
-Hangi Avrupa ülkesinde olursa olsun istifa ederdi.
-Japonya’da olsa harakiri yapardı.
Ya bizdekiler?
Bizimkiler hem daha çok yetkili, hem çok daha sorumsuzlar!
Ve de kahramanlık yapmışcasına kükrerler!
Ah şu tek adam rejimi!
Partili CB, diğer partilerin genel başkanlarına her türlü hakareti yapma hakkına sahipse,
Engin Özkoç da misliyle cevap verme hakkına sahiptir.
TCK m.299 partili CB için uygulanamaz. Anayasaya aykırıdır.
Veya aynı maddeden partili CB da yargılanmalıdır!
Hükümet, saçmalamanın keyfini çıkarıyor!
Dolar kurunu artırmak için önce gaza basıyor, sonra frene..
Kur artınca öğünüyor, düşünce bayram ediyor..
Memleket sanki tımarhane..
Özlem Hanım iyi bir vekildir.
Ama vekilliğini AKP’ye değil CHP’ye borçludur.
Kadınlara seçilme hakkını 1934’de CHP verdi.
Başörtülü kadınlarda erkeklerle beraber eğitim alma, çalışma ve vekil olma talebi olmasaydı Meclis’te olamazdı.
Bu zihniyet değişimini de CHP’ye borçludurlar.
İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, FETÖ soruşturmasında gözaltına alınmış.
Şaka gibi!
On yıl önce, İktidar-Cemaat işbirliği doludizgin yol alırken beni ziyaret etmiş, uzun uzun FETÖ tehlikesini anlatmıştı.
Daha sonra bana anlattıklarını İN adlı kitabıyla kamuoyuyla paylaşmıştı.
1.Özkoç hk Anayasa m.83’e aykırı olarak soruşturma(!) açan savcı hakkında HSK soruşturma açmalıdır
2.RTE’nın açtığı tazminat davası da yanlıştır. Kendisi AKP Gn Bşk sıfatıyla grup toplantısında aynı kelimeleri sarfetmiştir
3.TCK m.299 zaten Anayasaya aykırıdır
Ülkede hukuk varsa!
FINANCIAL TIMES’tan;
-Bakan Albayrak Washington’da etkisiz kaldı
-Yatırımcıları etkilemeye çalışırken TL değer kaybediyordu
-41 yaşındaki Damat, hiçbir soruya inandırıcı cevap veremedi
-Bir Maliye Bakanına ait gördüğüm en kötü performanslardan biri
AKP Gençlik Kollarından 100 kadar vandal, Seçim Koordinasyon Merkezimizi bastı. Bayrakları, posterleri indirdiler. Masalara, sandelyelere ve seçim minübüslerine zarar verdiler. Üç gencimiz hafif yaralandı.
Mafya yöntemleriyle seçim kampanyasına hayır!
Japonya’nın milli geliri 5 trilyon dolar. Türkiye’ninki 747 milyar dolar.
Yani Japonya’nın milli geliri, Türkiye’nin milli gelirinin 6.7 katı..
Nasıl oluyor da, Türkiye’deki dolar milyarderi sayısı Japonya’dakinden daha fazla oluyor?
Kim bu milyarderlerimiz ve nasıl kazanmışlar?
İslamcılar, 150 yıldır İslam Devleti istediler.
Devleti var kılan kuralları ve kurumları tartışmayı sevdiler.
Ama mevcut iktidarı ele geçirmeyi Din edindiler.
Din adına oy devşirdiler.
Sonunda Allah’ın nehiylerini helal, emirlerini kerih saydılar!
Nemrut’la yoldaş oldular!
BM, dünyanın en büyük insani krizinin Yemen’de yaşandığını, insanların açlıktan ölmemek için ot ve yaprak yediğini açıkladı.
Her fırsatta “katil İsrail” diye sokaklara dökülen Müslümanlar, neden “katil Suud“ diye aynı şeyi yapmıyor?
Sebebi Suudilerin Reis’e karşı cömertliği mi?
Kriz Derinleşiyor:
-En geniş anlamıyla işsiz sayısı 8 milyonu aştı,
-Sosyal güvenlik kapsamı dışında çalışanların sayısı 9 milyonu aştı,
-Çarşı pazar yangın yeri, tüketici şaştı,
-Halk geçim derdinde,
-Hükümet seçim derdinde, rant peşinde...
Kanal İstanbul..
Tüm canlıların yaşam alanını yok edecek, kamusal hiçbir fayda sağlamayacak, on milyarlarca lira maliyeti olacak.
Peki bu iştah niye?
Birileri on milyarlarca dolarlık vurgun yapacak.
Tarihin en büyük soygunu gerçekleşecek..
Damat Bakan ‘dışa bağımlılığı sonlandıracak keşiflerin arefesindeyiz’ demiş.
Peki ama nasıl?
Liyakata değil yandaşlığa,
Üretime değil ranta,
Düşünce özgürlüğüne değil uysallığa,
Bilme değil palavraya,
Ar-Ge’ye değil şansa prim vermekle nasıl olacak bu?
Nasıl olacak, nasıl?
Sn Erdoğan sokak gösterilerini muhtemel görüyor. Ama meydanları onlara “dar ederiz” diyor.
Şu kötü talihe ne demeli, bilmem ki?
Birileri, “açız, perişanız” der de sokağa çıkarsa, uçan uçmayan saraylarda safa sürenler, cefası çetin olanlara kan kusturacak.
İsyanım buna!
Erdoğan yönetimi demek,
Yüzyılın krizi, yüzyılın en derin ekonomik çöküşü demektir!
Ekonomik deprem kapıda!
Herkes bu çöküşe hazır olsun!
Herkes önlemini kendisi alsın!
Zira ki, ekonomi yönetimi çöküşe çözüm aramıyor, çöküşü bireysel fırsatlara çevimek için planlar yapıyor.
Gezi Direnişi..
Örgütsüz, bireysel ve spontane gelişmişti..
7.5 milyon insan kentlerde sokaklarda, meydanlardaydı..
Yüzyılın demokratik eylemiydi..
Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Berkin Elvan, Abdullah Cömert ve diğerleri..
Bu görkemli direnişe hayatını koyanlardı.
Babala TV'de 16 Ocak Pazartesi günü programımız var. Adımı duyan AVM sahibi korkudan salon anlaşmasını iptal etmiş.
Gençler gelecek korkakların değil, geleceğe umut ve cesaretle yürüyenlerindir!
Ve biz aynı gün bir başka salonda birlikte olacağız!
Enflasyonu düşük göstermek, Hükümet için bir ücret politikasıdır.
Hükümet ne kadar enflasyon, o kadar maaş zammı diyecektir.
İlan edilen enflasyon, gerçek enflasyondan ne kadar azsa, ücretler o kadar eriyecek demektir.
Seçim bitti.
Ertelenen zamlar yağmaya başladı.
Şekerin fabrika çıkış fiyatına %16, Çaykur tarafından kuru çay fiyatlarına %15 zam.
Görünen o ki, çay-simit hesabı bir türlü yerinde durmayacak.
Basın ya manşet atmayı unutmuş veya kekemeleşmiş!
Şuna bir bakın:
“AKP’nin itirazıyla İstanbul sandıklarını soruşturan savcının eşi TMSF’ye atandı”.
“Hükümetin emriyle” diye başlamak gerekmez mi?
“Bir yem uğruna” diye devam etmek daha anlaşılır olmaz mı?
Kandil mesajımdır:
Unutamıyorum..
Fatih’te birlikte intihar eden 4 kardeşi..
Yoksulluk ve yorgunluklarını..
Ölüme giderken siyanür uyarısı yapan, başkalarının hayatını korumaya çalışan güzel gönüllerini..
Ruhunuz şad olsun!
Ey ülkemin gerçek RABİA’ları!
AKP’li bir eski bakan, 6 ayrı kuruluştan toplam 250 bin TL aylık alıyormuş.
O, Erdoğan Düzeni’nin bir örneği.
Havuç-Sopa Düzeni.
Diğer örneği benim. 29 yıllık doçentim, 2007’de bakanlığı bıraktım, ama mesleğimi yapamaz oldum.
Havuçlar yalakalaştırmak,
Sopalar susturmak için.
Devletin görevi öldürmek değil, insanı yaşatmaktır.
-“Şehitler tepesi boş kalmayacak” diyerek vatandaşa ölümü, kendi ailesine hayatı;
-Krizi fırsata çevirip vatandaşa işsizlik, iflas ve intiharı, kendi ailesine zenginliği, lüks ve israfı seçenlerin yolu batıldır.
Otuz yıllık siyasi hayatım boyunca, akaryakıt fiyatlarında bu kadar çok indirim haberini ne okudum, ne dinledim.
Yine otuz yıllık siyasi hayatım boyunca benzine, motorine, gaza bu kadar çok zam yapıldığını ne gördüm, ne de işittim.
Sizi gidi sahtekarlar!
Suud bin gündür Yemeni bombalıyor:
-16 bin hava saldırısı yaptı.
-%70’inde sivilleri vurdu.
-9 bin insan öldü.
-940 bin kişi koleradan, 8 milyon açlıktan ölmekte.
-Çocuklar açlık ve koleranın pençesinde.
-Müttefikimiz Suud’a tek füze atıldı, Dışişleri Yemen’i kınadı.
-Vay be!
Erdoğan “ekonomik kurtuluş savaşı verdiğimiz bir dönemdeyiz” diyor.
Diyor demesine de, faturayı niçin EYT’lilere kesiyor?
Tasarrufu niçin kendi lüks ve israflarından, bakanlıklardan, Meclis’ten başlatmıyor?
Krizin sorumlusu hükümettir, faturasını da kendisine biçmek zorundadır!
Erdoğan “kriz filan yok, bunların hepsi palavra” buyurmuş.
Hükümet olmuş, çarşıdan pazardan haberi yok.
Batan firmalar, kapanan kepenkler, ekilemeyen tarlalar, beslenemeyen hayvanlar, perişan bebeler, işsiz babalar umurunda değil..
Ya Rab!
Hayırlı bir sahip nasip et, Ülkeme!