Ebrar için ortalık biraz sakinleştiyse beni rahatsız eden bir şey söylemek isterim. İnsanın istediği hayatı yaşayabilmesi için başarılı olması gerekmez. Kim olursan ol özel hayat kimseyi ilgilendirmez. Çok başarılı sporcu kimliği üzerinden verilen desteği doğru bulmadım nacizane.
Özgü Namal zaten çok iyi bir oyuncu, Meryem’i oynamıyor, tüm mimikleri ve vücut dili ile adeta Meryem’i üzerine giyiyor. Bir de üstüne estetiksiz, botoksuz zarif çizgileri, şişmemiş dudakları, yaşadığı büyük yasın bakışlarına bıraktığı hüzün… Ne güzel yaş almış be, kendiyle ve
İçki içilirken sadece Türkiye'de "şerefe" diye kadeh kaldırılır,
"Bu masada konuşulanların bu masada kalacağına dair şerefim üzerine yemin ederim" söylenmeyen kısımdır. Çünkü teorik olarak herkes bunu bilerek oturur masaya ve sadece "şerefe" denir. (Aydın Boysan’dan)
Dünya tarihinin inanması imkansız her türlü deliliğine şahit olmuş bir nesil olarak umarım İran’da ki şeriat düzeninin yıkılmasını görmek de bize nasip olur.
Aslında çocukluğu ya da gençliği Huysuz Virjin, Perihan Abla, Mükremin Abi, Kemal Sunal, Barış Manço, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Adile Naşit, Münir Özkul, Nejat Uygur, Devekuşu Kabare, Hababam sınıfı gibi değerlerle geçen bizler ne şanslıyız.
Bir grup kadın var instagramda, kocalarının ya da sevgililerinin tek işi 7/24 onların fotolarını çekmek. Giyinip süslenip 24 saat poz veriyorlar ve o en şahane kareyi yakalamak için bu adamlar saatlerce uğraşıyor. Yürüyüş yaparken, köpek severken, bir ağaca yaslanmışken pozlar.
İnstagramdan çok sıkıldım bu ara, çok fazla boş muhabbet dönüyor. Sadece fotoğrafken iyidi, kafa dağıtıyordu ama şu anda herkes canlı yayında ahkam kesiyor, öğüt veriyor, güzellik sırlarını paylaşıyor, yemek öğretiyor. O yüzden canım twitterıma saygımla geldim, başka yere gitmem
40 senesini futbola vermiş, Türkiye’ye gelmiş geçmiş en büyük başarıyı kazandırmış, futbolun içinde ki en saygın adamlardan birine hala kafa yarılmadı, kan akmadı, dikiş yalan demek ve bunu espri malzemesi yapmak en hafif tabirle saygısızlık ve terbiyesizliktir.
1993 yılında İstanbul’da verilen konserlerin listesi bu diyorum ve başka da bir şey diyemiyorum.
26 mayıs-guns’n roses
20 haziran - elton john
25 haziran - metallica
2 temmuz - sting
13 eylül - bon jovi
17 eylül - scorpions
23 eylül- michael jackson
7 ekim - madonna
Engin- Eser Noyan’ın şaraplı jazz sohbetlerini ve hatta Cem Özer show’u sitede bir tek ben hatırlıyor olamam değil mi? Sanırım artık Twitter’dan gitme yaşım gelmiş:(
Sevgili erkekler size bir sır vereyim. Kadınlar dürüst, kibar, mert, vicdanlı, şefkatli ve oyunu Kılıçdaroğlu’na verip ilk turda bitiren erkeklerden hoşlanır. Bu kıyağımı da unutmayın:))
Kendi coğrafyasında yaptıkları takdire şayan olan bu değerli insanın Kadıköy seçmeni ile uyumsuzluğu bir yana, zaten muhalefetin güçlü olduğu Kadıköy yerine AKP’ye karşı kazanma ihtimali olan bir ilçede yarışa girmesi daha mantıklı olmaz mıydı?
Derbi gibi derbi oldu, güzel futbol izledik. Üzülen taraf biz olduk. Yine de canın sağolsun Kartalım. Biz başarıya odaklı değil, Beşiktaş’a sevdalıyız. Başıma bir şey gelmeyecekse biz şampiyon olmuyorsak, GS olsun.