Bu filmi izlemeyi uzun zamandır planlıyordum, bugüne kısmetmiş. Müzikler, Moretti, mekanlar, replikler... her şeyiyle beni yazın en güzel ve en neşeli zamanlarına götürdü 💚 Caro Diario, Nanni Moretti, 1993.
Fransız-İtalyan illüstratör Yan Nascimbene de Calvino'nun metinlerine büyük bir hayranlık duyanlardanmış, ben yeni keşfettim. Calvino'nun bazı kitaplarından esinlenerek yaptığı çalışmalara rastladım ve çok güzeller.
Bunlar Palomar'danmış:
Çalışırken çoğaldım, keşfettim, öğrendim, başka yollara saptım. Her biriyle çalışması ayrı zevkli olan bu şairlerden hem farklı hem de ahenk içinde olabilmenin mümkün olduğunu öğrendim. Herkese kendi yolunda bambaşka şeyler keşfettirmesi dileğiyle 🌿💙
Bahar yeşermesiydi, yazda çiçeklendi. Yazı hepimiz için önce duymanın sonra hafızanın ardından pek çok duygunun kolektif mekanına, bir deneyim alanına dönüştü. Biz duyduğumuz seslere katıştık; okuyanlarla, okundukça sesler çoğalsın, hikaye sürsün dilerim. Teşekkürlerimiz çok👇🏽💙
@VenusKiss
Okuduğum zaman ben de bu hisse kapılmıştım. Herkes çok seviyor, bir şey anlıyor ama ben bir türlü ne kapılıp gidebiliyordum ne de ruhu bana geçiyordu... Bunun bir sürü başka metin için de geçerli olduğunu zamanla anladım ben de :)
Bu yıl için en çok özşefkat diliyorum kendime ve herkese. Bir de tüm zorluklara birlikte direneceğimiz sevgiler. Geri kalanını bir şekilde halledeceğimizi umuyorum.
Wim Wenders'ten, mütevazı bir yaşamın detaylarında gizlenen dinginliğe dair bir öykü. MÜKEMMEL GÜNLER / PERFECT DAYS, şimdi gösterimde.
Bir MUBI Sunumu.
"Düşsel planda kadın son derece önemlidir; gerçek yaşamda ise tümüyle önemsiz. Şiiri bir baştan öbür başa kaplar; tarihte hiç görülmez."
#VirginiaWoolf
iyi ki geçmiş bu dünyadan. iyi ki 💜
Bolaño'nun 2666'sına başladım ve kendimi zamandan, mekândan her şeyden kopmuş hissediyorum. İlk sayfalardan kendimi bu kadar kaptırdığım nadir ki, henüz ne olduğunu anlayamadığım yerlerde bile içine çekildim. Sayfa sayfa sunulan gizemli bir gerçek var orada keşfedilmeyi bekleyen.
Až přijde kocour (When the Cat Comes, Vojtěch Jasný, 1963) Çek Yeni Dalgasının etkileyici örneklerinden biri. Diyaloglar, olayların akışı, gerçeküstülüğün ve gerçekçiliğin dozu, görüntüler... Bu gece daha iyi bir film seçemezmişim kendime.
Her şeyden çok bunaldığımda aklıma Perfect Days düşüyor. Ve tam da bu sahnedeki anın içinde kalma arzusu duyuyorum. Hayat akıp giderken basit şeylere sarılma ve kendimi daha fazlasıyla huzursuz etmeme arzusu.
Çevbir'in kolektif çeviri Perili Ev'le kavuştuk sonunda. Hâlâ almamış olanlar varsa alsın bence ^^ Hem birbirinden keyifli hikâyeler var hem de telif geliri Çevbir'e gidecek.
Bir fotoğrafa, zamanda asılı kalmış bir ana bakıp, kafasının içinden bir an da olsa neler geçtiğini bilmeyi çok isterdim. Edebiyata dair birçok heves Calvino okumakla başladı içimde. Hep de başucumda olsun isterim, beni umutsuzluktan da kurtarıyor çünkü 💚
Yıl bitmeden Wenders'in Perfect Days'ini izleme olanağı buldum. Gündelik yaşamla ve ufak detaylarla örülü bu filmde Wenders'ın fotoğrafçı yanının izlerini sürdüm. Yakaladığım şeyler hoşuma gitti, yakalayamadıklarımıysa keşfemek için zamana bıraktım.
Kendime sürekli dayanışma diyorum, bir tek dayanışma. Öfkeni korumak. Öfkeni doğru yere yöneltmek. Kafanı toplamak, bundan sonrasında kolektif şeyleri düşünmek. Başka türlü günleri çıkaramayacak gibi hissediyorum. Başka türlü bize tutunacak hiçbir şey ama hiçbir şey bırakmadılar.
Bir süredir yalnızca kıyafetlerimi falan değil, okurum, dinlerim, buna kesin saatler harcarım bir ara diye yıllardır oraya buraya kaydettiğim şeyleri de ayıklıyorum. Ve bu inanılmaz hafifletici bir şey. Kendime ne çok şeyi yük olarak bindirmişim.
Bu aralar okuduğum, bana en iyi hissettiren yazılardan biri oldu bu yazı. Benzerlerine rastlamak, bazı hislerde ve düşüncelerde yalnız olmadığını sezmek gerçekten çok güzel :’)
"Belki başka bitkiler kadar ilgiye, muhabbete aç değilim. Belki su dolu gövdemle güneşin altında tek başıma durmak daha çok hoşuma gidiyor. Belki böyle hayatta kalabiliyorum."
İçedönük olmayı kabullenmek üzerine...
Basit, tatlı ve caz müzikleriyle büyüleyen bir hikayesi bu. Bir yandan da, altmışlı yılların gençliğine, ilişkilerine, kent deneyimlerine odaklanan çok katmanlı bir anlatı. Ben çok sevdim 💜 | Innocent Sorcerers, Andrzej Wajda, 1960.
Ne zaman başında "izleyin, hayatınız değişecek" yazılı bir video görsem oradan hemen kaçıyorum çünkü hayatımın bu kadar hızlı değişmesinin üstesinden gelemem. Ama biraz yavaşlarsak, mesela, "izledikten birkaç ay sonra hayatınızı değiştirebilecek şeyler" denirse neden olmasın.