2/
Önce Fenerbahçe'nin iddiasını anımsayalım:
Diyorlar ki; 1959 öncesinden bizim 9 şampiyonluk daha var; onlar da sayılsın.
Şampiyonluk istediği yıllar şunlar:
Türkiye Futbol Birinciliği'nden: 1933, 1935, 1944
Milli Küme'den: 1937, 1940, 1943, 1945, 1946, 1950
3/
Yani 2 organizasyondan;
Milli Küme'den 6,
Türkiye Futbol Birinciliği/Şampiyonası'ndan da 3 Şampiyonluk daha istiyorlar.
Olursa, 19 değil, 28 olacaklar.
5/
Şimdi şu aslında herşeyi açıklayan tabloya bakalım.
Sırayla gidelim:
Fenerbahçe'ye göre, sağdaki 2 sütunda yer alan 2 organizasyonun şampiyonlukları da dahil edilmeli.
Milli Küme ve Türkiye Futbol Birinciliği/Şampiyonası..
6/
Tabloya biraz daha dikkatlice bakalım tekrar:
Ne görüyorsunuz?
Hani o istedikleri ekstradan 9 Şampiyonluk var ya.... O dönemlere dikkatle bakın lütfen.
Evet, doğru görüyorsunuz. Aynı yıl o 2 organizasyon birden oynanmış. Dolayısıyla farklı şampiyonlar çıkmış.
7/
Hatta inceleyince görüyoruz ki, bazen, 2 organizasyonda birden aynı takımın birinci olma ihtimali bile ortaya çıkmış.
Mesela, 1940'da Milli Küme'yi kazanan, aynı yıl öbüründe final oynamış. (Fenerbahçe. Kazansa, Allah muhafaza, yaz diyecekler bize bir şampiyonluk daha!)
8/
Fenerbahçe'nin iddiasına "rasyonel" gösterdiği mantık tam da bu:
Aynı sezon oynanan 2 organizasyonun birincilerini de şampiyon sayıp lig şampiyonluğu/yıldız hesabına katılmasını istiyorlar...
9/
Her yıl TEK Şampiyon sayılması gerektiği için hesaba bir türlü uyduramamışlar.
Tekini alsalar olmuyor, öbürünü alsalar olmuyor. İkisini birden alalım demişler!
10/
Tarihi kayıtlara bakıyorum. İki organizasyonun aynı anda oynandığı Tam 7 Sezon var. Yani Aslında 14 Şampiyon var!
Ve Fenerbahçe tarihçileri bunu bildikleri halde, görmezlikten geliyorlar. Sırf Galatasaray kompleksi, sırf yıldız hesabında geri kalmaları...
Çok ayıp.
11/
İşte ikiyüzlülük burada başlıyor.
Çünkü şampiyonluk isteme rasyonellerini, sadece başarılı oldukları organizayonlarla sınırlı tutuyorlar.
Aynı sezonda oynanan 2 farklı organizasyonu, istekleri için eğip büküyorlar.
12/
Şimdi tabloyu daraltıp bakalım tekrar:
1924-1951 yılları arasında; yani 28 yılda toplam 28 şampiyon olması gerekirken, bakın kaç "Şampiyon" var??
Eğer o parasızlık-Olimpiyat'a gidiş filan gibi nedenlerle ertelenmeyip tümünde düzenlenebilseydi eğer 56 Şampiyon olacaktı.
13/
Ama sadece 20 sezon düzenlenmiş. Ama yine de 20 değil, tam 27 şampiyon çıkmış!
Her yılın tek şampiyonu olur oysa. Ve o Şampiyonu da kafana göre seçemezsin. AYNI ORGANİZASYONUN ŞAMPİYONLARINI SAYACAKSIN.
Bir Milli Küme'den, bir Türkiye Futbol Birinciliği'nden...
Olmaz.
14/
O zaman ben de bir seçme yapmak istiyorum mesela,
1940 yılının "Şampiyonu", Türkiye Futbol Birinciliği Şampiyonu olan Eskişehir Demirspor olsun!
(Ama Fenerbahçeliler, "Olmaz, o sezon ben Milli Küme Şampiyonu oldum, benimkisi de sayılsın diyor!)
15/
1944 yılının "Şampiyonu", Milli Küme Şampiyonu olan Beşiktaş olsun!
(Ama Fenerbahçeliler, "O da olmaz; o sezon ben Türkiye Futbol Birinciliği Şampiyonu oldum, benimkisi de sayılsın diyor!)
16/
1945 yılının "Şampiyonu", Türkiye Futbol Birinciliği Şampiyonu olan Harp Okulu olsun!
(Ama Fenerbahçeliler, "Olmaz, o sezon ben Milli Küme Şampiyonu oldum, benimkisi de sayılsın diyor!)
17/
1946 yılının "Şampiyonu", Türkiye Futbol Birinciliği Şampiyonu olan Gençlerbirliği, 1950 yılının "Şampiyonu", Türkiye Futbol Birinciliği Şampiyonu olan Göztepe olsun!
(Ama Fenerbahçeliler, "Olmaz, o sezonlarda ben Milli Küme Şampiyonu oldum, benimkiler de sayılsın diyor!)
18/
Gördüğünüz gibi, aynı yıl oynanan 2 organizasyondan hangi şampiyonu seçerseniz sonuç değişiyor.
Bakın, ben yukarıda bu yöntemle aynı sezon iki organizasyon birden düzenlendiği için iddia ettikleri fazladan 9 şampiyonluğun 5'ini aldım :-)
19/
Fenerbahçe şampiyon olduğu sezonu seçmek istiyor.
Ve mızrak bir türlü çuvala sığmadığı için, birçok sezonda 2 şampiyon çıkacağı için, çözüm olarak “hepsini şampiyon ilan edelim yahu” diyor!
20/
Aynı sezonda 2 farklı organizasyon, iki Şampiyon....
Neye benzettiniz bunu?
Evet, bildiniz! Türkiye Süper Ligi ile Türkiye Kupası :-)
Aynı takımlar, bütün Türkiye...
Üstelik aynı sistem: Eleme...
21/
“Fenerbahçe Mantığı”nı uyguluyoruz
...ve bizim Türkiye Ligi’nde şampiyon olamadığımız yıllarda oynanan Türkiye Kupası'nda aldığımız Şampiyonlukları çıkartıyoruz.
23/
Aynı mantık, ayn sezon oynanan organizasyonlardan şampiyonluk seçebileceğimizi söylediğine göre ben bu izlekten devam ediyorum.
Fenerbahçe, "Ben X organizasyonda şampiyonum ama aynı yıldaki XX organizasyonda Göztepe şampiyon olduysa onu da sayalım madem" diyorsa..
24/
O zaman 1962-63 sezonundan bu yana oynana bütün bütün Türkiye Kupası Şampiyonluklarının da Şampiyonluk/Yıldız Sistemi hesabına dahil edilmesi gerekiyor.
Ben bizimkini hesapladım:
22+18=40.
25/
Bitmedi. Daha bunun 1923 öncesi de var.
Milat, Türkiye'de ilk futbol organizasyonunun başladığı 1903’tür.
O zaman Imogene'ye 1, Cadi Kuey'e 2, Moda'ya 1, İttihat'a 1, Altunordu'ya 2, Muhafızgücü'ne 1, Fenerbahçe'ye 3...
Galatasaray'a da 6 daha eklememiz lazım...
26/
Biraz daha yakından bakıp, ayrıntılara girersek daha da vahim şeyler çıkıyor.
Mesela, 1924-1951 arasındaki Türkiye Futbol Birinciliğinin formatı, aynı bizim şuanki Türkiye Kupası gibi.
Yenilen eleniyor. Bildiğimiz lig formatına hiç ama hiç benzemiyor.
27/
Bir başka garabet:
Türkiye Futbol Birinciliği'ni TFF düzenlemiyor mesela. Bugünkü Kulüpler Birliği tarzı Türk İdman Cemiyetleri Birliği düzenlemiş. Kural yok, devamlılık yok. İsteyen katılıyor, istemeyen katılmıyor. Düşme yok, çıkma yok.
28/
İsteyen hakem kararına filan kızıp ligden çekilebiliyor; ceza filan yok. Seneye tekar katılabiliyor.
Zaten her sene yapılacak mı yapılmayacak mı; son anda belli oluyor. Düşünseniz, 28 yılın 12'sinde yapılamamış!
29/
Başka saçmalıklar da var, mesela Milli Küme, sadece 3 ili kapsıyor. Oysa, Adana'da, Konya'da, Trabzon'da çok iddialı şehir ligleri var. Bir dolu ilden çıkan şampiyon takım var ama Milli Küme'ye almamışlar.
İşte Fenerbahçe, bunlardan 9 tane ekstra şampiyonluk istiyor.
30/
Çok uzattım galiba.
Futbolun evrensel şampiyonluk kuralı vardır. Her yıl düzenlenen BİR organizasyonda TEK Şampiyonu olur.
Fenerbahçe’nin iddiası temelsiz, zayıf, kendi içinde çelişkili ve esasen evrensel kurallara aykırıdır.
31/
Nasıl eğip bükecekler, o mızrağı bu çuvala nasıl sığdıracaklar, gerçekten merak ediyorum.
Tahkim Kurulu yoluyla çözmeyi planladıklarını, daha önceki twit serisinde göstermiştim.
Sadece Galatasaray’ın değil tüm takımların bu absürt iddiaya hazırlıklı olması şart.