Yıllardır üzerinde çalıştığım yeni kitabım, “Ateş’in Güneş’i: Galatasaray’da ve Siyasi Elitte Bölünme” İletişim Yayınları’ndan @iletisimyayin çıktı ve bugünden itibaren kitap sitelerinde, kitapçılarda yerini aldı. Müsaadenizle içeriği hakkında biraz bilgi vermek istiyorum. /1

Geçen yıl yazdığım aşağıda flood’un ardından bir takipcim, sevgili Egemen Atiyar, Galatasaray’ın 1 numaralı kurucusu Ali Sami Yen’in o günkü görüntülerine de ulaşmıştı. Sanırım ilk kez Ali Sami Bey’i, çok kısa da olsa, bu videoda canlı görebiliyoruz…

Babasının oğlu...

Dengeli, kontrollü ve baskılı oyun… Bu oyun Galatasaray’ı hedeflerine ulaştırır..

“Liverpool eski gücünde değil..” 😎

Fenerbahçe’nin “komutanı” oy kullanmış. Futbolcuların kulüp siyasetine dahil olmasının çıkardığı sorunları Galatasaray yaklaşık 100 yıl önce çözmüştü. Bu konuyu son çalışmamda geniş bir biçimde anlatmıştım.

Barış Alper'in açıklaması, bana Galatasaray'ın ölümsüz futbolcularından Bülent Eken'in 1951 yılında kısa süren İtalya macerasından önce yazdığı veda mektubunu anımsattı. Eken, bu mektubu, her satırından akan şu samimi dilden anlaşılabileceği gibi bizzat yazmıştı...

Galatasaray, İlkay Gündoğan ile umarım gelecekteki teknik direktörünü de almıştır...

Uğurcan’ın veda mesajı çok hoşuma gitti. Düzgün karakterini açıkça ortaya koymuş…. Hoşgeldin Uğurcan… Galatasaray’ı ‘çürükler’ değil hep sağlam karakterler ileri taşıdı. (Galatasaray-Trabzon bağı 1920’lere kadar geri gider; birara geniş yazarım. Şimdilik:…)

“30 Ağustos” bayram ilan edilmeden önce, Galatasaray Kurucusu Ali Sami Bey’in de yer aldığı ve konuşma yaptığı o “ilk kutlama”nın ayrıntılarını 3 yıl önce yazmıştım. Vesileyle, tüm Galatasaraylılara büyük gurur veren o günün anısına…

#MeteTunçay

Mete Tunçay benim için bir okuldu. 41 yıl önce Tarih ve Toplum Dergisi'ni çıkarmaya başlarken yanında ondan öğrendiğimiz her şey sonraki tüm yayın hayatımızda bize yol gösterdi. Güle güle Canım Hocam; kitapların ve Büyükada sohbetlerinin anıları için çok teşekkürler...

Ali Sami Yen'i sadece anmak yerine onu daha iyi anlamak isteyenler için: https://t.co/fN19wmqDnn

... ve Ali Sami Bey, günlerce uğraşıp eski haline getirdiği Hasnun Galip binasından tam 1 yıl sonra sonsuzluğa uğurlanacağını bilmeden bizzat üstlendiği ödevini tamamlanın huzuruyla Teşvikiye'deki evine çekilir. /17

Ali Sami Bey, etrafındaki gençlere "göreceksiniz" der, "yeni kulübümüzü daha mükemmel yapacağız." "Değil yangın, hiçbir şey yok edemez Galatasaraylılığı, böyle Galatasaraylılar varken..." Gerçekten de kısa zamanda Kulüp Merkezi adeta baştan yapılır. /16

Yangından sonra kulübe o kadar telgraf gelmiştir ki... Yeni yapılacak kulüp binası için çimento, cam, kereste ve daha bir sürü lüzumlu malzemeyi hibe ettiklerini bildiren Galatasaraylıların telgrafları... /15

"Hatırlıyorum duvara bir resmi asmak için bizlere resimleri duvarın önünde tutturur, uzaktan gider bakar, yerlerimizi değiştirir tekrar bakar ve en sonunda karar verip yerine taktırırdı." /14

/13 Masalar, koltuklar, sandalyeler, resimler, kupalar, şiltler... Ali Sami Bey, sağlık sorunlarına rağmen günlerini orada geçirmeye başlar... Hepsini tek tek temizleyip kendi elleriyle yerine koyar. O zaman 25 yaşında olan rahmetli Kemal Onar o günleri şöyle hatırlar: /13

Gündüz Kılıç, o günü şöyle anlatır: "Hepimiz bir numaralı Azamızın etrafına toplanmış, yanmış yuvamızın önünde saatlerce bekledik. Nitekim daha o gün bir baş mimar gibi harekete geçti, kollarını sıvadı ve günlerce bizzat uğraşmaya başladı" /12

Galatasaray'ın bütün kupaları, en eski yazışmaları Galatasaray Lisesi'nde saklanmakta olduğu için onlar yangından kurtulmuştur Allahtan... Ama merkez lokalin içinin durumu içler acısıdır. /11

Ve işte Ali Sami Bey o noktada tekrar idareyi ele alır. Dönemin Başkanı Suphi Batur binayı tamir ettirip boyatma işini üstlenir. 1 Numaralı Kurucu ise 45 yıllık anıları taşıyan lokalin içinin eskiye döndürülmesini bizzat yüklenir. /10