Merhaba, güzel bir haber. Victoria Emma Pagan'ın editörlüğünde hazırlanan The Tacitus Encyclopedia, Wiley-Blackwell'den çıktı. Dünyanın farklı ülkelerinden filologların ve tarihçilerin katkıda bulunduğu bu ansiklopediye ben de iki madde yazdım.

“Benim için trajedi, içinde bulunduğumuz umutsuz durumdan eyleme geçerek güçlü bir şekilde çıkabileceğimizi bilmemiz ve bu ka­lıcı yıkım durumunun aslında her daim bizimle olduğunu itiraf edebilmemiz arasındaki çelişkiyle ilgilidir.”. (Terry Eagleton, Eleştirmenin Görevi, 292)

RT @jimithekewl: Kinik Diogenes’ten Atinalılara: . "Sağduyuya dayanarak karar vermiyorsunuz. her konuda fikriniz var ama hiçbir şey bildi….

RT @jimithekewl: "Kahra alkış, gurûra secde: kerem.zağf u zilletle dâimâ tev'em. Doğruluk dilde yok, dudaklarda;.hayr ayaklarda, şerr kucak….

RT @bluezharp: John Lee Hooker '74. 🎶'Boogie'

Dün gece “Klasik Nedir?” başlıklı güzel bir yayın yaptık. Şuradan izlenebilir: @YouTube aracılığıyla.

RT @jimithekewl: Canlı yayınımız başlıyor. "Klasik nedir?".

Canlı yayınımız başlıyor. "Klasik nedir?".

Tesadüf, yeni bir örneği önüme düştü:

Yabancıların Ekşi'si olan Urban Dictionary'deki classic maddesinde gezinirken, birisinin tanımı hoşuma gitti:. "Birisi size bir şey söylediğinde ve aklınıza verecek bir cevap gelmediğinde, sadece bahsettikleri ana şeyin önüne 'klasik' koyun. Bir süre sonra oldukça sinir bozucu.

Merhaba bu akşam, saat 22:30'da "Klasik Nedir?" başlıklı bir canlı yayınımız olacak. İlgilenen dostlarımızı bekleriz. Link: @YouTube aracılığıyla.

Can Yücel buradaki yazısının bir yerinde Türkçeyle ilgili şöyle diyor: ". bir başka açıdan Türkçe korkunç bir dildir, Hint-Avrupa dili olmasa da. Korkunç maceracı bir dildir Türkçe. İstediğini yapabilirsin. Fransızca, İngiliz­ce gibi değil. Nereden kaptırdığını kim­se.

Yeni Düşün dergisinin, Mart 1988 sayısında "Klasik" üzerine iki yazı yayınlanmış. Biri Can Yücel, diğeri T. S. Eliot'un. Şuradan okuyabilirsiniz:.

“Entelektüelin tek dayanağı ödünsüz düşünce ve ifade özgürlüğüdür: Bu özgürlüğü savunma hattını gevşetmek veya dayandığı temellerden herhangi birinin kurcalanmasına göz yummak entelektüelin işine ihanet etmesi demektir.”. —Edward Said, Entelektüel: Sürgün, Marjinal, Yabancı,

İşini göreni bölüme öğretim görevlisi diye alanlar, eşini, dostunu makamlara yerleştirenler. Yıllardır parayla yazılan tezler biliniyordu, şimdi de sahte diplomalı profesörler çıktı piyasaya. Türkiye'de akademi bitmişti, sadece daha da ifşa oluyor. Hepimiz için ama özellikle de.

Her şey gibi sloganın da doğal olanını severim. Kişilerdeki ortak duygu ve düşünceyi ortaya çıkarır. Solo il Gala da böyle oldu. Umarım ligde ve Avrupa'da nice başarıya vesile olan bir slogan olarak Gassaray tarihinde yerini alır. 🟡🔴.

Beşiktaşlıların birkaç gündür yazdıklarını görünce aklıma edebiyattan iki örnek geldi ne yalan söyleyeyim. Birincisi Attila İlhan'ın Bela Çiçeği kitabında bulunan rock'n'rol köpekleri şiirindeki şu dizeler:. "midhadpaşa stadı'nda bir maç beşiktaş yeniliyor.açık tribünlerde

“Çok mu telaşçıyız, karşımızdakini suçlamayı kestirmeden haklı çıkmak mı sayıyoruz, önceliği anlamak başarının ölçüsü müdür bilemiyorum; bildiğim ve gördüğüm, güncelliği kovalıyorum diye çoğumuzun, ‘muhataralı’ birtakım girdaplara daldığımız; gündemdeki konuların içyüzü diye,

“En büyük işimiz sevinmek olmuştu.”. “Durmadan seviniyorduk.”. Toplumun önüne konulan her politik proje ve gerçekleşen her olay karşısında en büyük işi sevinmek olanlar özne olarak değişse de, karakter olarak değişmez. Arada sevinmeyi bırakıp düşünmek ve sorgulamak da gerek.