Ufak tefek karalamalarımın bazılarını paylaşıyorum... https://t.co/TWhVDcJ36b

Bir konuda kendime yardım edemediğimde, sevdiklerimin zorluklarını kolaylaştırmaya çalışırım. Hastalarıma ufacık bir faydam olsa, içim bi sakinleşir. İnsan acaba ne sıklıkla beklediği şeyi dışarıya verir ve bu ne kadar sağlıklıdır?

Eylül ayı benim overthink ayım

11-12 saat aralıksız uyudum. Yüzüm gözüm şişmiş. Uyku harika bir şey

Beynimin içinde 500 tane fil dans ediyor bu gece

Sonbaharı sevmiyorum ya yaşam enerjimi düşürüyor. Kara kış bile daha iyi

Nöbette hayatı protesto etmek için tatlı yeme sınırımı kaldırdım. Tus kitabımı kenara ittim, hay day oynayıp tatlı yedim. Kendimi bugün böyle avuttum

Yine taşikardi... 4. Türk kahvem diye mi?

Ayyy allah korusun. Babamın ilk görev yeri Urfa ve ben orada doğmuşum. Evrene iptal mi demem lazım ne lazım

Max iki haftada bir hayata mola atağım geliyor

Son birkaç gündür çok duygusalım, her an her şeye gözüm dolabiliyor

Bir nöbet günü hastane odasında bu videoyu izlerken gözüme toz kaçtı... Hayatı hafifleten, yüzümüzü güldüren insanlar olsun yanımızda...

Tıp 2. Sınıfken nöro komitesinden 45-46 falan almıştım. Hırsımdan 2 gün ağladım

Hayat mottom hep aynı: Kendine has bir manyak ol.

İlişkiler bulunmaz, kurulur. Hiç kimse hazır bir bağın içine düşmez; emekle, anlayışla ve sabırla inşa edilir. Aramakla değil, vermekle çoğalır. İnsanlar ne kadar gerçekse, ilişkisi de o kadar derinleşir. Hep hazıra konmak isteyenler bağ kuramaz, sadece geçici hevesler bulur.

Eylül ayını sevmiyorum ya bence çok depresif bir ay.

Şalvar bu. Hem de maraş-adana tarzı

Ömür boyu 7/24 bedava sağlık hizmeti

If happened

How do you see

Zaferi kaybedenler kutlamaz zaten. Şaşırmadım.