Nedametini Adem (A.S)'dan, sadakatini İbrahim(A.S)'dan, gücünü AlperTunga'dan, umudunu KürŞad'tan, inancını AlpArslan'dan, ferasetini ve basiretini Fatih Sultan Mehmet Han'dan alanlara selam olsun. Allah Türk'e yar olsun. Allah Türk'ü korusun. Allah Türk milletini korusun. Amin

Tren raylarının kenarına sıralanmış rengarenk çiçekler olduğunu söylüyorlar ama bizim vagonda pencere yok.! #Cuma'mız mübarek olsun.

Hayaller küçülmüştür. Küçülen hayaller büyük markalar ile örtülmeye çalışılıyor. Bu bir toplum için refah tablosu değil batmakta olan bir geminin güvertesinde verilen son ve en şaşalı veda partisidir.!

İşte o lüks mekanlar, lüks cihazlar, lüks kıyafetler bu ülkenin zenginliği değil ortalama insanların cenaze törenidir. Eskiden orta sınıf olmak bir ev bir araba alabilmekti bugün yeni de orta sınıf olmak ise sadece o pahalı kahveyi alabilmek ile sınırlıdır. Çıta küçülmüştür.!

Bireylerin içinde yaşattığı değersizlik ve gelecekten umutsuzluk hissi, dış görünüşte etiketler ile kapatılmak hırsına dönüşmüştür. Aslına bakacak olursak "artık varlıklı olmayı değil varlıklı görünmeyi seviyor" demektir. Bu şımarıklık değil derin bir toplumsal travmadır.

Eğer böyle bir toplumda fakir görünürseniz size insan muamelesi yapılmaz. O lüks kıyafetler, telefonlar, çantalar aslında toplumda saygı görebilmek için ödenen bir haraçdır.! Buna sosyoloji de "Statü Anksiyetisi" denir.

Çünkü artık bu ülke; Saygının dış görünüş ile satın alındığı bir ülke olmuştur.! Çünkü artık bu toplum için; Dış görünüş bir hayatta kalma zırhıdır.!

Bu yüzden kısıtlı olan paralarını, kendilerini anlık iyi hissettirecek, ulaşılabilir lükslere (pahalı kahve, markalı çanta, son model cep telefonu vs.) harcarlar. Gördüğümüz bu lüks tüketim zenginlikten değil geleceğe dair inançsızlıktan kaynaklıdır.

Büyük kriz dönemlerinde insanlar, ev, araba almak gibi sıradan ihtiyaçları için hayal kurmaktan, tasarruf ve birikim yapmaktan vazgeçerler. Çünkü; artık hedeflerine ulaşamayacaklarını anlamıştırlar. Enflasyon ve hayat pahalılığı o hayalleri yenmiştir.

Dikkat.! Türkiye'nin yaşadığı Derin Toplumsal Travma: Ekonomi de "Ruj" etkisi yani "Lipstick Effeck".! Bir tarafta geçim sıkıntısı diğer tarafta AVM'lerin dolu olması, insanların lüks kıyafet merakı, refahın değil bilakis umutsuzluğun kanıtıdır. Gelin anlatayım...

Elpidophoros 6 yıl sonra tam da 10 Kasım günü ABD vatandaşı oldu. Finali ise Bartholomeos'dan sonra Fener Rum Patrikliği'ne atanması ile yapacaktır.! ABD bu tür projeleri hep böyle yapmıştır. Unutmayın: milli bakış, milli şüphe hatta milli paranoya asla yanılmaz.!

Katıldığı bir toplantı da; "Konstantinopolis şehrini kuran büyük Roma İmparatoru Konstantin'i hatırlatarak Trump'a, 'kutsal haç' sundu. Ve "Bu haç ile dünyaya barış getirmenize ve Amerika'yı yenilmez yapmanız için dua ediyorum."dedi.

Elpidophoros göreve başladıktan sonra Pontus soykırım iftirasını andı, Kıbrıs’ta işgâlci olduğumuzu söyledi, Ayasofya'nın camiye çevrilmesine karşı kampanyalar düzenledi.

Yani Heybeliada Ruhban Okulu başta olmak üzere diğer sorunlara çözüm bulmak Ankara ve Atina için kolay değildir. Ancak Washington'da aynı masa etrafında bu işi çözmek isteyecekler. Heybeliada Ruhban Okulu açılması, Türkiye–ABD ilişkilerinin gelişimi için koz olarak kullanılacak.

ABD Başpiskoposu, Amerika'daki bütün Rumların dini lideridir. Amerika'daki tüm Rum kurumlarının da manevi lideridir. Yani stratejik önemi ve etkisi ve siyasi etkinliği büyüktür.

Elpidophoros, İstanbul-Bakırköy'de doğmuştur. Askerliğini İskenderun'da yapmıştır. New York Holy Trinity Katedrali'nde düzenlenen görkemli bir törenle resmi olarak görevine başladı. Tarihte ilk kez bir Türk vatandaşı, ABD'nin başpiskoposluğuna seçilmiş oldu.

Elpidophoros; Bartholomeos tarafından 2019'da ABD Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposluğu'na atandı. Daha önceki görevi kapalı Heybeliada Ruhban Okulu müdürü ve Bursa metropoliti idi. Ayrıca bir CIA operasyonu olan Ukrayna kilisesinin Rus kilisesinden ayrılmasında başrolde oynadı.

Elpidophoros 3 ay önce "Ekümenik Patrik ve Roma Papası ile buluşma yolculuğu" adı altında bir hac organizasyonu bahanesiyle İstanbul'a gelmiş ve Tom Barrack-Bartholomeos görüşmesinde hazır bulunmuştu.

Dikkat.! Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması ile ilgili Fener Patrikhanesi ile Türk hükümeti arasında bir komite kurulduğunu, 2026 yılı içerisinde okulun tadilatının biteceğini ve Ruhban okulunun açılacağını ABD Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Elpidophoros'dan öğrenmiştik.

Ve Bilin ki: Bu kadar kolay eğilen, bu kadar çabuk unutan, kendi değerlerine sahip çıkmayı beceremeyen bir toplumun elinden önce geçmişi alınır, sonra geleceği.! @didemyvzylmz

Soru/Yorum Bu ortak komitenin kurulması ve çalışmalarından, Türk kamuoyunun neden haberi yok.? Neden, neyi gizliyorsunuz.?