PH uzmanı
Algı oyunları sanal gerçeklik gibidir. Yalanlarla zihninizi kandırmayı başarır.
Analiz edilmesini istediğiniz hesap ve haber kaynakları için DM açık.
Psikolojik Harp (PH) unsurlarını, stratejilerini ve taktik işlerini deşifre/analiz ediyorum. Örneklerleriyle dört koldan sürdürülen ve ülkeye kurulmuş "büyük tuzak" operasyonun şifrelerini görünür bölgeye çıkarıyorum.
Teknik bilgileri gerektikçe bu tweetin altında toplayacağım.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı vefat eden isimlerin listelerle yayınlanması toplum psikolojisi için doğru değil dedi.
250 bin kişinin ismini KHK'lar ile çarşaf çarşaf yayınlamanın asıl maksadını da böylece itiraf etmiş oldu.
Ve ayrıca depremde ölenlerin sayılarıyla oynadıklarını.
Şimdi bunu yazan kadının soyağacının KÜÇÜK BİR KISMINA bakalım:
1/ Kendisi babası'nın ataşe olarak görev yaptığı sırada Almanya'da doğmuş. Fatin Rüştü Zorlu'nun özel kalemliğini yapmış olan eski B.elçi Tanju Ülgen'in gelini. Kocası, Tanju Ülgen'in oğlu Sinan da eski diplomat.
15 Temmuz'a dair yürütülen bütün algı faaliyetleri yalanlar üzerine kurgulandığı için kimisi de bu şekilde abartayım derken eline yüzüne bulaştırıyor.
Polis Akademisi 4 Nisan 2015'te kapatılmıştı. Yani 15 Temmuz'da ortada bir Polis Akademisi yoktu. Olmayan şeyin olmayan oranı!
Dilipak'ın para hesabı; olası bir hukuka geri dönme ihtimaline karşı dini imanı para olmuş Erdoğan ve avanesini korkutmanın yanında; ekonomik çöküş içinde ve işsiz kalan toplumun KHK'lılara karşı gıpta/nefretini körüklemeye hazırlıktır.
Şeytanın aklı hep şeytanlığa çalışır!
Bu sözlerin şifresi "Babamla konuştum" kısmıdır.
Bu ifade iki sonuç çıkarmaktadır:
-Babası Hasan Atilla Uğur'un iltisaklı oldukları örgütte halen yönetici pozisyonda olduğu
-Oğuzhan Uğur'un talimatsız program yapmadığı
Yazıp çiziyoruz ama bir türlü anlaşılamıyor: TSK'nın LİYAKATLI general/amiralleri ile kurmay sınıfının %90'ını tasfiye ederseniz, bir becereksiz gelir böyle "geçici üs" kurdurur ve ülkeye ŞİMDİLİK 12 şehit açıklanan ikinci Sarıkamış'ı yaşatır.
15 Temmuz'da yıllardır karanlıkta bırakılan Marmaris'teki olaylara yönelik Serdar Akinan kritik bir taşa dokununca hemen kuytuya çekilip ayar verilerek susturuldu ve çark ederek gerçekleri de sulandırmaya başladı.
Hazır toz kalkmışken konunun kapağını tamamen açayım.
Denizci bir binbaşıyı medyaya böyle servis etmek...
Yıllarca dünyanın pekçok denizinde bayrağımızı dalgalandırmak için canla başla çalışanı bayraklar arasına alıp fotoğraflamak...
Bayrağın kıymetini bilen ile haketmediği halde ekmeğini yiyen/dibini sıyıran kıyası gibi olmuş...
"Türkiye Tek Yürek" sloganıyla ortak yayın tam bir mizansen.
Yayının hemen başında Erdoğan bağlandı. Spiker "hiç beklemiyorduk, büyük sürpriz oldu" dedi. Erdoğan birazdan kamu bankalarımız büyük yardımlar yapacak dedi. Bankalar bağış yaparken aynı spiker şaşırmış gibi rol yaptı.
10 aylık bir bebek cezaevinde! Havale geçiriyor, hastaneye kaldırılıyor. Beslenemiyor, annesi emziremiyor, beslenmesi için gıda temin edilmiyor. Yani kısaca 10 aylık bir bebek bu ülkede şu an işkence görüyor ve ülke panayır yeri gibi herkes saçma sapan konular peşinde.
Herkes Anadolu Ajansı'nın manipülasyonuna odaklanmışken Tuncay Özkan'ın Anka'sı da Halk Tv'deki truva atlarıyla birlikte ondan aşağı iş çıkarmıyor.
Maksatları, seçimi ikinci tura taşıyıp KENDİ EMELLLERİ için Ulusalcı Avrasyacı kanadı S.Oğan üzerinden kilit pozisyona getirmek.
Tanıklık ettiğim bir olayı detayları vermeden paylaşayım:
1/ Bir okulda haftasonu çarşı iznine çıkış esnasında tabur komutanı görevli olmamasına rağmen kışlaya geliyor, sivil kıyafetleriyle çıkışa yürüyen öğrencileri gözlemliyor ve bazılarına "sen beni nizamiyede bekle" diyor.
Tuğgeneral iken oğlunu sahte çürük raporuyla askerlikten muaf yapan, tümgeneral iken akademi sorularını çalarken enselenen biri için fazla iddialı laflar değil mi!?
Ülke sağa sola ahlak dersi veren ahlaksızlardan geçilmiyor!
17-25 Aralık sonrası ne yapacağını bilemeyen ve sallanmaya başlayan Erdoğan'a acil yardım nereden ve nasıl gelmiştir?
Cevap: Birleşik Krallık, Ocak 2014'te apar topar Richard Moore'u Ankara'ya Büyükelçi olarak göndermişti.
Bayraklar arasındaki fotoğrafı ile üstten çekim kamera görüntüsü üzerinden benzemedikleri gündem olunca kaynağı belirsiz şekilde bu fotoğrafın servis edilmesi suçun bu kızın üzerine yıkılmasına çalışıldığının ispatıdır.
Çok amatörce iş çıkarıyorlar!
Ahmet Davutoğlu'nun "Başbakanlık uçağı ile uyuşturucu taşındı" bilgisini ŞİMDİ servis etmesi ne kadar kişiliksiz olduğunun da göstergesi.
O dönem yenilen haltlardan anlatması gereken pekçok şey varken işine geleni işine geldiği kadar anlatan biri siyasi fahişedir.
Nedim Şener'in itiraf niteliğindeki paylaşımını kayıtlara geçelim.
Bir tetikçi savcı aracılığıyla ülke savunması nasıl alaşağı edilibilir diye sorgulandığı zaman bu paylaşıma bakarsınız.
İncirlik'te yer alan üs için sürekli laf söyleyenler hemen dibindeki Mersin Akkuyu'da yükselen Rus askeri üssü için sessiz.
Sonra ABD "neden Yunanistan'da konuşlanıyor, neden Türkiye'yi rahatsız edecek hamleler yapıyor" deniyor.
Nedenini ülkeyi Rusya'ya peşkeş çekenlere sorun.
3/ Zaten kudurdukları nokta da, bileğinin hakkıyla gelip liyakatıyla göz dolduraranların İMTİYAZLI AZINLIĞIN bu saltanatını yıkması.
Bu soysuz/arsız güruh yedikleri haltları perdelemek için işte böyle iftira atıyor.
Dün Ankara'da, AKP'ye operasyon hazırlığındayken enselenip apar topar görevden alınan MHP kökenli 3 emniyet müdürünün ardından Erdoğan'ın "Ülkenin selameti yerine belli zümrenin menfaatini gözeten dar kadrocu anlayışların adalet teşkilatı dahil devlet kurumlarında
2/ Tanju Ülgen'in diğer çocuğu olan kızı, bir başka B.elçi Timur Söylemez ile evli. Timur Söylemez de B.elçi Yüksel Söylemez'in oğlu.
Sülale boyu Dışişleri'ne kapağı atmış, sınavsız girmiş biri olarak kalkmış haktan hukuktan bahsediyor.
Normal bir darbede "köprü kapatmak" diye bir eylemin olamayacağını, telekominikasyon ve yayınları durdurmak üzere SADECE stratejik noktaların hedef alınması gerektiğini ve bu nedenle KANALLARA asker sevki diye bir durumun olmayacağını Can Dündar da biliyor ancak rolünü oynuyor.
Ergenekon ve Balyoz davaları olmasaydı ülke şuan daha güzel bir hal alacaktı martavalını okuyarak algı yönetilmeye çalışıyor.
O davalar olmasaydı ülke şuan olduğu hale 11 yıl önce gelecekti.
Engellenen buydu. Halk kandırıldı ve engelleyenler tasfiye edilerek gerçekleştirildi.
Yalanlarla algıda saçmalamada çağ atladılar:
Tarihleri geçen 2012/2015'te JAMYO'ya yıllık ortalama 1000, 2014/2015 JATEK'e teknik sınıflar dahil ortalama 1300 civarı öğrenci alımı yapıldı. Yani tüm kontenjan tam dolmuşsa bile en fazla 4600 eder. Peki bu sayı ne!?
Uğur Dündar'a çakınca ses başka bir truva eşeğinden geliyorsa Kılıçdaroğlu, örgütlü bir kötülüğe çomak sokmuş demektir.
Muhalif düşüncenin de ülkenin yıllardır kanını emen bu vampir sürüsü ile ayrışma süreci başladı.
4/ Şimdi birileri bu kahraman komutana terörist diyor ve birileri istedi diye koca bir yığın buna sesini çıkarmıyor.
Her şeyi kazanç kapısı gören bu komutan ve onun gibiler hiçbir şey kaybetmedi ancak ülke ve insanı bunun gibi civanmert ve kahraman binlercesini kaybetti.
Müyesser Yıldız genelde yaptığı gibi açıkça yalan yazıyor. Bakalım gerçekten tasfiyesi mi sağlanmış:
1/ Saldıray Berk 2007'de Org. rütbesine terfi edip 3ncü Ordu'ya atanıyor. 2010'da EDOK'a atanıp 2011'de hem 4 yıllık Org süresini hem de YAŞ HADDİNİ doldurarak emekli oluyor.
Tuncay Özkan'ın ANKA'sı son düzlükte yine direksiyonu Erdoğan tarafına kırmaya başladı.
Şu bir gerçek; Ulusalcı/Avrasyacılar AKP'lilerden daha Erdoğan'cıdır.
Rejimin beyni olarak çalışan MİT'in insanların duygu/düşünce birliği oluşturamaması için uyguladığı politika: Böl-parçala-yönet.
Görseldeki avukat bozması da MİT adına bu proje çerçevesinde, yeni ihraç edilenleri iterek devşirilmelerinin yolunu açmaya çalışmaktadır.
Çay boşları toplayan Korgeneral gibi ikonik ancak çok daha rezil bir sahne:
AVM'de bir giyim mağazasının açılışı sırasında Tuğgenerale kurdele tutturmak.
Üniforma üzerlerinde emanet duran liyakatsız/onursuz tipler!
Gerçekler ortaya dökülmüşken bu paylaşımı yapmak; cinayetin ortağı olduğunu ve gerçeği karartmaya çalıştığını gösterir.
Aynı zamanda nasıl bir şebekeyle karşı karşıya olunduğunu, uçlarının nerelerde konuşlandığını ve toplum üzerinde yürütülen mühendisliği gözler önüne seriyor.
Malum yapının tüm algısını çöp eden Cemil albayın üzerine en azgın kelbi salmışlar. Bu ne kadar aciz olduklarının bir göstergesi olarak kabul edilebilir.
Şöyle bakıyorum: Saray Nedim'esi birine havlıyorsa o çok iyi biridir.
Başkalarının payandası ülke liderleri "diplomasi" adı altında böyle ucuz işler peşinde koşar.
Yunan lider özetle; "Önüne yemi atınca şunun gibi ayağıma gelirsin" demeye çalışmış.
Erdoğan'ın duruşsuz/ikircikli politikalarının ülkeyi düşürdüğü hazin durum.
Can Dündar'ın söylediklerini Nedim Şener'in bu paylaşımı ile birlikte okuyun. Şablonun aynı olduğunu göreceksiniz.
Can Dündar'ın her sene 15 Temmuz'da çıkıp rejime omuz vermesi tesadüften ötedir.
Bir kahpeliği daha deşifre edelim:
Dün yapılan operasyonda esir alınanlardan biri olan Jandarma Yüzbaşı'nın 15 Temmuz gecesi şehit edilen devresinin ailesine para göndermeyi Odatv müsvettesinin yalan dolana bezeyerek sunma zorlamasına şehidimiz yerine cevap verelim!
@EGurbas_TR03
Ek bilgi: Hakan Fidan'ın ailesi İran'dan ülkeye geliyor. Önce Adıyaman bölgesine yerleşiyorlar. Daha sonra Hakan Fidan'ın babası Ankara'ya geliyor ve soyadlarını Fidan olarak değiştirerek bu geçmiş bağını gizliyor.
Hakan Fidan has bir İran evladıdır.
Asker kışlasından neden hemen çıkmadı diye soranlara:
15 Temmuz'da "terör saldırısı" ihbarı üzerine çıktıktan sonra pusuya düşürülüp görülmedik işkence ve onur kırıcı müdahelelerle sindirilirdiği, sinmeyecekler ise tasfiye edildiği için inisiyatif alabilecek personel kalmadı.
Bu fotoğraf; Alaattin Çakıcı, Mehmet Ağar, Engin Alan, Korkut Eken 4lüsünün fotoğrafı kadar ikonik bir sahne.
Bir sonraki CB olarak öne çıkarılan İmamoğlu, eski CB Gül ve Dışişleri'nin en kirli aktörlerinden Sinirlioğlu. 3ünün ortak yönü ise "Ada Ülkesi" dokunuşu!
Diziden alıntılanan sahnede geçen konuşmalar ve paylaşımdaki ifadeler bazılarına ütopik gelebiliyor.
O halde bir hatırlatma yapmış olalım. Kendini toplumdan üstün gören/konumlayan bir grup imtiyazlı azınlığın üstenci "biz istemeden ülkede hiçbir şey olmaz" sözleri. Buyrun:
Bu dizideki (şahane hayatım) şu dört dakikalık sahne, yaşanan hukuksuzlukların sebebini tam olarak özetlemiş!
Devletin kurumlarında köşebaşlarını, etkili makamları kapmış, kaynaklarını sömürmeye alışmış ve bizlere kendilerine hizmet etme payesi biçmiş olanlar, alnımızın teri,
Fuhuş ve casusluk örgütü kurarak hayat kadınları üzerinden elde ettiği devletin gizli bilgilerini yabancı devletlere para karşılığı satarken enselenen COCO kod Coşkun Başbuğ vatandan, hainlikten bahsediyor!
Ülke arsızlar cenneti oldu.
Akşener ve ekibinin asıl odaklanması gereken konu Sinan Ateş cinayeti ve gerçek azmettiricilerin ortaya çıkması iken kasıtlı olarak son dönem "FETÖ" sakızını çiğnemeye yoğunlaşması bu cinayeti unutturma maksatlı görünüyor.
Akşener ve ekibi muhalif rolünde rejim garantörüdür.
Düzce'de gerçekleşen depremin ardından bunu fırsat bilip korkudan boşaltılmış evlere hırsızların dadanmasına "yuh" diyerek tepki gösterenler ile bir hırsız önderliğinde ülke komple çalınırken sessiz kalanlar aynı kişiler.
Bunun nedeni; hırsız bizim hırsızsa sorun yok ahmaklığı.
Kimden geldiği belli olmayan sıfır dakikalık ankesör aramasını kesin delil sayıp ceza yağdıran ucube rejim mahkemeleri, ayan beyan ortada plakası/sahibi belli aracı iddianameye koyma lüzumu dahi görmemiş.
Hadi şimdi ülkede hukuk varmış gibi yapmaya devam edin!
Soruştırma savcısının iddianameye yazamadığı, Sinan Ateş cinayetinin tetikçisi Eray Özyağcı’yı Ankara’dan İstanbul’a kaçıran ve Ülkü Ocakları yöneticilerinden Tolgahan Demirbaş ile Emre Yüksel’in kullandığı 06 AT 5021 plakalı aracın Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit
ÖNEMLİ!
Yunanistan'ın son dönemde rutin olarak icra ettiği "pushback" faaliyetleri kapsamında geri itilenlerin bu şekilde servis edilmesi bir PLANIN habercisi gibi durmakta.
Bu, olası bir eylemi masumlara yıkmak için altyapı çalışması olarak değerlendirilebilir.
Ergenekon'un kendi isteği ile ayrılmış eski öğrencileri kandırarak şikayetçi yaptığı prestij davasındaki iftirayı çökertmek tek bir soru ile mümkün:
Madem öyle; suçlamaların yapıldığı 2007 yılında bu paylaşımı yapan Mehmet Ali Çelebi, Kara Harp Okulu'nu derece ile nasıl bitirdi?
Finlandiya'nın NATO'ya katılım sürecini hızlandırması Rusya'nın ASIL NİYETİNİN anlaşıldığını gösteriyor.
Ülkenin NATO'dan çıkmasına çalışan ve TSK'yı tarihinin en güçsüz haline düşürenleri de not etmeli.
Muhtemel gelecekte nasıl bir ihanete imza attıkları daha net anlaşılacak.
Cevheri Güven'in yayınını izlemedim. Ancak "FETÖ", MOSSAD, CIA, BND'yi aynı cümle içinde kullandıklarına göre anlattıklarının hepsi doğru diyebilirim.
Ayrıca en çok sesin Veryansın lağımı ve Ramazan Cem Gürdeniz gibilerden çıkması kazığın bu ifrit yapıya girdiğinin işaretidir.
Ali Babacan gibi zeki birinin 15T'da gerçekte meclisin bombalanmadığını, olayın bir kurgudan ibaret olduğunu ve 15T projesinin ülkeye kurulmuş bir pusu/tezgah olduğunu bilmeme olasılığı yok.
Can Atalay konusunun 15T'a bağlanması noktasında ortak direktif olduğu anlaşılıyor.
Doğuda, terörün yoğun olduğu bir şehirde 15 Temmuz gecesi, "terör saldırısı istihbaratı var, Valiliği emniyete alın" emriyle harekete geçip pusuya düşürülen, sivil görünümlülerin saldırısından korkan birkaç erin heyecana kapılıp havaya ateş açtığı birliğinin KAHRAMAN komutanı!
KPSS konusu Ergenekon olarak isimlendirilen yapının Erdoğan'a bir golü olarak değerlendirilebilir.
Hablemitoğlu cinayeti üzerinden Erdoğan'ın gösterdiği sopaya karşı hamle gibi görünüyor.
Erdoğan'ın bu yapıya karşı daha da sertleşmesi muhtemel.
Aptalca yalana yükledikleri algıları ellerinde patlayınca şimdi sağa sola saldırmaya/karalamaya başladılar.
Apar topar yalan dolan için kurdukları KUMPASDER sitesinden de tüm isim listelerini kaldırmışlar. Ancak önceden kaydettiğim listeyi kamuoyunun hizmetine sunayım:
Önce kurtarıcı olarak yutturulmaya çalışılan tipi tanıyalım:
Gürol Özusta 91'li. 2010'da Bnb rütbesiyle ballı maaş için TSK'dan ayrılıp THY'ye geçiyor. 15T'dan 3 YIL SONRA 2019'da Albay rütbesiyle Hv.Kuv'ne dönüyor ve aynı yıl Tuğg. yapılıyor. Bu yıl tekrar emekli oluyor.
Erdoğan'ın "tarikatlar" gündemine karşı tepkisiz kalmasının nedeni biraz dayak yemelerinin kendine fayda sağlayacağını düşünmesinden.
Bu sayede; "benim için ölümüne çalışmazsanız bunlar başa geçer ve size neler yapar" sözünü uygulamalı göstermiş oluyor.
Hande Fırat'ın, "vatan, millet edebiyatı" ile kendini savunmaya geçmesi klasik suçlu psikolojisidir.
Savunurken bazı bilinçli açık kapılar bırakması ise; olur da iyice sıkışırsa suçu onu kullananlara atarak sıvışmak için kaçış noktası bırakmasıdır.
Akın Öztürk Paşa'nın "Bir gün vatan haini ilan edilirsem, bilin ki Suriye'ye gireceğiz" sözleri ile birilerinin borazanı müptezel Cihat Yaycı'nın bu sözlerini karşılaştırın ve asıl hainlerin kimler olduğunu anlayın.
Hala anlamadıysanız bekleyin, zira acıyla öğreneceksiniz!
Denklem basit: Kim "fetö" diyorsa kendi yedi naneyi gizliyordur. Bu kapsamda; yerleştirilen cihazların SAHİBİ konuşmuş.
Erdoğan'ın kiracı olduğu bahse konu ev, milyonların önünde hakem yumruklayıp hiçbir ceza almayan, ülkeye sızan Pers casusluk yapılanması Selam Tevhid'in
Haşim Kılıç açıklamaları ile Cevheri Güven'in yayınını doğrulamış/teyit etmiş.
Aynı zamanda uzun süredir geri planda kalarak sakladığı gerçek yüzünü de göstermiş. Sadece bu yönüyle dahi Cevheri bey takdiri hak ediyor.
Hakkımda tek mahkeme kararı olmadığı halde Haşim Kılıç beni terörist ilan etmiş. Bu da onun hukuk adamı olmadığının en güzel ispatıdır. Hukuk adamı olsaydı boş hamasete sığınmaz, kızı-damadı ve ailesinin astronomik varlık artışını izah ederdi. Ama edemez. Merak eden videomu
Alper Gezeravcı'nın ismi İzmir Askeri Casusluk ve Fuhuş dava dosyasında HİÇ geçmiyor, kendi kurdukları KUMPASDER'in sitesindeki ilgili listede de ADI YOK.
Öyle ahlaksız ve arsız bir yapı ki ülke gündemi uzay yolculuğuyken kirli algılarını işlemek için her yolu deniyorlar.
Haber içeriğine baktım: Delilsiz mesnetsiz iftiralarla adama 10 yıl verilmiş. Yatarının bitmesine 6 ay kala denetimli serbestlik ile tahliye edilmiş. Bu bile kancık yapıyı azdırmaya yetmiş.
Bu ülkenin evlatlarına öyle kinleri var ki ne verseniz doymazlar. Toprak doyursun!
Atatürk'ü maske olarak kullanan Ahmet Yavuz'un bnb. rütbesinden sonra yediği haltlardan SADECE ikisini yazayım:
1. Oğlunu askerlikten muaf yapıp askere yollamamak.
2. Kara Harp Akademisi K.nıyken Akademi sorularını çalarken enselenmek.
Şimdi bu Atatürk'ü anlamış hali mi!?
Helikopter'in düşmesi ile biri Tümg. olmak üzere 12 askerin şehit olduğu olaydan, menfaatlerine/işlerine gelen SADECE birini çıkarıp kirli algılarına hizmet için kullanan ahlaksız bir yapı.
Sadece bu olay bile tek dertleri/menfaatleri için her yolu mübah gördüklerine delildir.
Ergenekon/Balyoz hükümlülerinin saraya tünel kazıp Erdoğan'ın altına yattıklarını söylediğimizde bazılarına ütopik gelmişti ancak Mehmet Ali Çelebi'nin kendi ağzından yaptığı itiraflar bunu doğruladı.
Erdoğan'ı abartılı öveyim derken birçok GERÇEĞİ de ifşa etmiş/ötmüş oldu.
Mustafa Destici trafik kazası geçirmiş.
Her istihbaratın imza operasyonları olur. MİT'in bu yönden imzası da trafik kazaları ile infazdır.
Destici artık Erdoğan açısından askıntı bir yükten fazlası değil. Yaşamak için yurtdışına çıkıp bildiklerini anlatmasını öneririm.
Basit denklemi hatırlayalım: Kim "fetö" diye anırıyorsa yediği haltı perdelemek/saklamak, kitleye "defansa gelin" mesajı vermek istiyordur.
Bu yüzsüzlerin foyası ortaya çıkınca bayağı bir canları sıkıldı. Şimdi düştükleri bok çukurundan çıkmak için böyle debeleniyorlar.
15 Temmuz'da Marmaris'e indirilen 1nci tim ile ilgili kapağı ucundan hafif kaldırır kaldırmaz ilgili yerler "mesajını aldık" demiş.
Ucube rejim içi unsurların birbirini bedavaya satacağı günler çok uzak görünmüyor.
TARİHE NOT!
1/ Psikolojik harpte hedeflenen algı giriş bölümüne yüklenir. Özdağ da iyi bildiği işi yapıp bütün tuşlara basarak açılışı yapmış. Sonrasında ise kendisinin iltisaklı olduğu örgütün "korkaklığı ve kumpas"taki beceresini yansıtma ile yamamaya çalışmış.
Partisinden milletvekili "terör" suçlamasıyla yargılandığında "adalet" için Ankara-İstanbul arası yürüyen Kılıçdaroğlu, ucube rejimin sesi Erdoğan'ın halkın yarısından fazlasına "terörist" dediği gerçeğine göz kapatıp bu teklifi sunması, bir şeylerin önünü TIKAMAK maksatlıdır.
3/ Onları alıp giyim mağazasına götürüyor. Her birisine bir mont alıyor, elleriyle giydiriyor.
Ardından "Bu montları size Türkiye Cumhuriyeti devleti aldı. Bu montların karşılığı, sadakatla ülkenize hizmet etmenizdir" diyor.
YSK seçmen artışını 7 milyon olarak açıklamış.
2014'ten 2018'e geçen sürede 3.5 milyon seçmen artışı olmuştu. Önceki seçimlerde de oranın benzer olduğu görülüyor.
Ancak pandemi, deprem felaketindeki kayıplar gibi afetlerde ölüm oranının artmasına rağmen bu durum düşündürücü.
Birkaç gün içinde kara harekatının başlayacağına dair emareler görülüyor.
Ucube rejimin bekası için ülkenin nasıl bir ateşe atıldığı anlaşıldığında her şey için çok geç olacak.
Muhalefetimsilerin sesini yükseltip gerçekleri ortaya dökerek "DUR" dememeleri de not edilmeli.
Şimdiye kadar olmayan Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği bugün yürürlüğe girmiş. İçeriğinde ilginç detaylar da var. Gün içinde daha kapsamlı sunarım ancak şu an bu yönetmeliğe neden ihtiyaç duyuldu sorusu akla geliyor.
Yoksa bu yönetmelik yapılmış hazırlığın son safhası mı!?
7 yıldır farklı telde çalan Müyesser Yıldız'ın yazdıkları ve Türker Ertürk'ün çıkışı "neden şimdi?" sorusunu akla getiriyor.
Akar'ın inmesiyle iştahi kabaran minik ortağın, Erdoğan'a bir hamle planı olduğu, ihraç askerleri de yanlarında görmeyi hesap ettiğini değerlendiriyorum.
MİT'in kullanışlı aparatlarından Ruşen Çakır'ın bu sözleri ile anlatmaya çalıştığı:
Geçen 7.5 yılda her yolu denedik ama bir türlü 15T'u istediğimiz unsura yıkamadık ve "böl parça yönet" stratejimize göre Cemaat denilen oluşumu bölmeyi beceremedik. Kaybediyoruz.
Projenin Emniyet ve/veya MİT tarafından tasarlandığını açık.
Kirli odaklarca insanların yüzleri bu tür muhalif maskeli hesaplar tarafından yayılması sağlanıyor. Bu sayede gammazlar için göz aşinalığı, insanları dış görünüşü ile sınıflandırma zihinsel kodlaması hedefleniyor.
Akşam'dan Mustafa Kartoğlu'nun yazısı HHO öğrencilerinin tahliyesi üzerine.
GENKUR Bşk ve Kuv. K.ları sessizce izlerken, oramiraller otopark köşelerinde saklanırken, ÖKK K.nı evinde karısının elini tutarken HERŞEYİ Harp Okulu öğrencilerinin çözmesini beklemek!..
Hadi lan ordan!
Her şeyi geçtim! Uçkur düşkünü olduğu kayıtlara girmiş tipi savunmak için bir taraflarını yırtanların 7.5 yılı aşkın süredir zindanda olan masum harbiyeliler için gıkını çıkarmamaları iki yüzlülüğün daniskasıdır!
Yüzlerce pilot biçilirken alkışlayanların hakettiği pilot bu!
2/ Nizamiyede 4 kişi kadar oluyor. Kısa bir süre sonra çıkışlar tamamlanınca komutan şahsi aracıyla geliyor ve atlayın arabaya diyor.
Öğrencilerin ortak özelliği, havaların soğumaya başladığı günlerde herkes montuyla çıkarken onların giyecek bir montlarının olmayışı.
Askeri casusluk ve fuhuş dosyası
1) Askeri casusluk davasında gözaltına alınan ve evinde 1000 askere ait fuhuş kaydı ile TSK’ya ait “gizli” ibareli birçok belge çıkan Bilgin Özkaynak şüpheli bir şekilde ortadan kaldırıldı‼️Özkaynak son dönemde e. Albay C. Başbuğ'un hedefindeydi
Yeni Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği Değerlendirmesi:
1/ Oluşturulan her mevzuatın bir ruhu vardır ve bu ruh devletin gücü/uzuvları olarak ortaya çıkar. İçerik okunduğunda bu ruhun nasıl sirayet edeceği anlaşılabilir. Bu çerçeveden; yandaş medya ve trollerin
Şimdiye kadar olmayan Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği bugün yürürlüğe girmiş. İçeriğinde ilginç detaylar da var. Gün içinde daha kapsamlı sunarım ancak şu an bu yönetmeliğe neden ihtiyaç duyuldu sorusu akla geliyor.
Yoksa bu yönetmelik yapılmış hazırlığın son safhası mı!?
Haluk Levent ve Ahbap balonu da patladı.
O dönem destek olup yücelten, böylece yardımların Ahbap'ta toplanmasını sağlayan herkesi "okyanus ötesi hesaplar 'devlet yok ahbap var' yazmaya başladı" sözleriyle sattı.
Tabi önce kendini sattı. Hem de hayli ucuza...
AİHM kararının bu yönde çıkacağını aylar öncesinden biliyorlardı. Kararı değiştirmek/erteleyebilmek için yoğun çaba sarfettiklerini düşünmek için müneccim olmaya gerek yok.
Yargıtay'a daireler ekleyerek hüküm giyenlerin sayısını hızlıca artırma çabası,
Twitter'ın el değiştirmesinin ardından platformun geliştiricisi Jack Dorsey'in yeni bir sosyal ağ kurmaya başladığını ve bu kez daha özgür, otoriteleri tanımayacak şekilde, bir merkeze bağlı olmadığını duyurması dünyanın yürüdüğü gelecek adına da ipuçları vermektedir.
Kraliçenin ölümü ve yeni kral, İran'da başlayan rejime karşı halkın hak arama mücadelesi, Putin'in seferberlik ilanı ve şimdi de Çin'de askeri darbe ile yönetimin el değiştirdiği söylentileri...
Çok kısa sürede dünyada bu çapta değişimler ilginç gelişmelere gebedir denebilir.
Bu günler bazı tiplerin gerçek yüzlerini görmek için turnusol hükmünde.
Kocası ve çocuğunun ölümü üzerinden devşirdiği mağduriyeti kullanarak parlatılan "etki ajanı" bir kadının aslında eski kocasının ölüm emrini kendinin verdiğini de duyarsanız şaşırmayın.
Tesadüfün Böylesi!:
Türkiye'de bugüne kadar gerçekleşen 47 intihar saldırısının 21'i Engin Dinç'in İstihbarat Daire Başkanı olduğu döneme denk geliyor.
Daha da ilginci; Engin Dinç'ten sonraki ilk intihar saldırısı yine Engin Dinç Ankara Emniyet Müdürü olunca gerçekleşiyor.
ÇOK ÖNEMLİ!
1/ Son dönem haberlerin sunuluş tarzı itibariyle bazı hazırlıklar yapıldığı görülebiliyor.
Henüz operasyon yapılmadan ortaya atılan abartılı sayılar 15 Temmuz öncesi yapılmış psikolojik harp faaliyetlerini anımsatıyor.
ÖNEMLİ!
Yunanistan'ın son dönemde rutin olarak icra ettiği "pushback" faaliyetleri kapsamında geri itilenlerin bu şekilde servis edilmesi bir PLANIN habercisi gibi durmakta.
Bu, olası bir eylemi masumlara yıkmak için altyapı çalışması olarak değerlendirilebilir.
Mine Kırıkkanat bugünkü yazısında Mustafa Önsel'in son çıkan kitabından alıntı yapmış. Bu vesileyle bir tane dahi iddianane, duruşma tutanağı okumayan Önsel'in mabadından uydurarak ne kadar zırvaladığını da görmüş olduk.
Öncelikle Semih Paşa'nın uçağı Akıncı'ya değil Etimesgut'a
Tarih böyle kancık ve ahlaksız bir zümre görmemiştir. Toplumda oluşan her türlü infiali, olayla hiç alakası olmayanlar üzerine yamamak/yıkmak için bütün güçleri ile azgın itler gibi saldırıyorlar.
Bu kin ve nefretin kolay kolay ıslahı mümkün değil!
Kılıçdaroğlu'nun "başörtüsü yasa teklifi" hamlesi, Erdoğan'ın 20 yıldır bilinçli olarak geri dönülmez şekilde çözmediği ve koz olarak kullandığı bir hususu elinden almaya matuf görülmekte.
Bu sayede, "biz gidersek dindarlar kazanımlarını kaybeder" algısı kökünden baltalanmakta.
Ergenekon/Balyoz operasyonları yapılmamış olsaydı şu an yaşanılanlar 15 yıl önce yaşanacaktı.
Artık halkın yakından tanımaya başladığı Ulusalcı/Avrasyacı iş bilmez dangalaklar demokrasi ve hukuku askıya alacak, 100 binlerce kişiyi yargısız katledecek, mallarına el koyacaklardı.
Ulan yavşaklar! Komuta kademesi tümden sizdeyken ne diye terörü bitirmediniz o halde!? Emekli olur olmaz terörist başına çiçek veren Perinçek'in partisine koşmadınız mı!?
Azıcık adam olsa mevcut radar sisteminin nasıl çalıştığını bildiği halde böyle saçma bir YALAN yazmaz!
Tetikçi Fuat Uğur yine ortam şekillendirmesi maksatlı psikolojik harp faaliyeti icra ediyor.
Yazıdan anlaşılan; TSK içindeki Ergenekon unsurları ülkeyi zor duruma sokacak bir halt yiyecekler ve bunu farklı kişilerin üzerine atmak için algı şekillendirmesine başlamış.
Her şeyi geçtim, insan şu İzmir Askeri CASUSLUK ve FUHUŞ davasını savunmaya utanır!
Gerçi bu ahlaksız güruhtan da utanma beklemek fazla abes.
Hayat kadınları ile elemanlaştırdıkları üzerinden kurdukları sistemle aldıkları kritik belgeleri para karşılığı yabancı devletlere satan
Her bağlanan aslında Erdoğan'a biat tazeleme telaşında. Ülkeyi veya afet bölgesindeki canı yanan insanımızı değil kendi menfaatini ve geleceğini düşündüğü için göze girme samimiyetsizliğinde.
Tek adamın buyruğu ile yalaka zümrenin hali.
Önsel kitabında; o gece, daha ortada hiçbir şey yokken görevdeki bir albayı arayalarak "başlıyoruz, kolay gelsin" dediğini, 8:30 sularında Güven Şağban ile buluşmasını ve Yaşar Güler ile görüşmesinde aldığı talimatları öğrenip şunları yap bunları yapma demesini,
Soldaki ile sağdakinin yan yana oturması ilişkisini görebiliyorsanız dönen fırıldağı çözebilirsiniz.
Bu şekilde çok farklı noktalarda farklı maskeler arasında konuşlanmış ancak özünde ortak hareket eden tipler arasındaki ilginç ilişki yumağı.