Yıllar önce şiddetli baş ağrısı nedeniyle gelen hastanın kafa filmini görünce şok geçirdik. Beyninde (Ön fontanelde) iğne vardı. Meğer istenmeyen çocukların fontanel açıkken beynine iğne sokulup karıştırırlarmış ölsün diye.
Her aile çocuğa dost değildir.
Bugün hekimliğin öldüğü ve emeğin yok sayıldığı gündür!
Çok kırgınım!
Kim ne yaparsa yapsın mesleğimi de ülkemi de çalıştığım kurumu da seviyorum.
Terk etmeyeceğim!
Üniversite ile ev arası 16 km!
İki tekerli bisiklete hiç binemedim. Bu son zamlardan sonra araba kullanmak zorlaşacak. Acaba diyorum Tolstoy gibi 60 yaşımdan sonra bisiklete binip, üniversiteye gidebilir miyim?
Metrodan ineceksin ittirerek binmeye çalışıyorlar. Yolda yürüyorsun üstüne üstüne geliyorlar. Kaldırımda yalnız yürüyorsun beş kişilik grup karşında ve ayrılmadıkları için sen kaldırımdan iniyorsun.
Okullarda acaba her şeyi bırakıp bunları mı öğretsek? Yoksa bunlar başka toprağın
Bugün asistan kabul günümdü! Onlar benden daha kırgın ve öfkeli.
Tüm gün onları yatıştırdım.
Unutmayın o gençler bizden daha akıllı ve radikal. Genç meslektaşlarımın her konuda yanındayım. Elimden ne gelirse yapacağım.
Bırakın okulda matematik,coğrafya vs öğretmeyi!
İnsana saygıyı,sırada beklemeyi,nazik olmayı, yemek yemeyi, toplum içinde yaşamayı, elini yıkamayı, yere tükürmemeyi, duygularını tanımayı ve kontrol etmeyi,sevmeyi, selamlaşmayı acı olacak ama söyleyeceğim,yolda yürümeyi öğretin!
Hekimlerle gurur duyuyorum. Herkesin depremden kaçtığı illere koşa koşa giden hekimlere, sağlık personeline, diğer insanlara, yardım için çırpınanlara ve işini iyi yapan herkese teşekkür ediyorum.
Bazı meslekleri tahrip ederseniz toplumu temelinden sarsarsınız.
1-Öğretmenlik ve her türlü eğitim, üniversiteler.
2- Hukuk
3-Tıp
Bunları bitir, her şey serbest düşüşe geçer toplumda.
Tanıdık geldi mi?
Tıp fakültesinde öğrenciyken Prof.Dr.Akif Berki hocama anneannemi muayeneye götürmüştük.Anneannem merdiven çıkamıyordu, hoca aşağı indi ve muayenesini orada yaptı.
Henüz bir öğrenci iken bana hekim gibi davranan hocalarım vardı. Bunu hiç unutmadım ve aynısını daima yaptım.
Kadın olmak neden zordur biliyor musunuz?
Evli olup olmadığımıza,gebe kalıp kalmadığımıza;saçımıza, örtümüze,eteğimizin boyuna,iş yerindeki tavrımıza karışırlar!İffetimizi sorgularlar. Öldürülsek bile öldüreni aklayacak bir mazeret bulurlar!
Bir toplum kadını kadar güçlüdür!
Anne olmak biraz karmaşık bir iş. Bugün oğlumun evinde mutfağa girdim. Gelinim işe gidecek eve gelince yemekle uğraşmasın istiyorum.
Epeyce yemek yaptım, buzluğa da kolayca pişireceği yiyecekleri el elden hazırladık. Sebzeleri ayıkladık, yıkadık, dondurduk.
Hep akademik iş
Bacağını ampute ettiğimiz genç kız annesini sayıklıyordu; anne gel oynayalım diyordu. 26 saat annesinin cesedine sarılıp enkazdan çıkmayı beklemiş. Heyecanla bu insanlara psikoterapi yapacak uzmanları bekliyoruz. Gönüllüler var, hastalar var!
Ama ama ama............
Küçük bir not bırakayım geceye!
Bitkiler de ilaçtır. Kekik içenler çok içerseniz böbrek yetmezliği ve hipertansiyon hastası olursunuz.
Sarı kantaron çayı çok içilirse karaciğer yetmezliği yapar.
Yeşil çay günde bir bardak içilir
Üçten fazla bitki karıştırılmaz.
1-Deprem sonrası enkazdan çıkanlarda en sıklıkla Crush Sendromu gelişir.
Kas dokusunda ezilmeye bağlı olarak miyoglobinin, potasyum, magnezyum, fosfat gibi iyonların, kreatin fosfokinaz ve laktat dehidrojenaz açığa çıkar. Enkazın kalkmasıyla bu maddeler dolaşıma karışır.
İki kez okuma yazma öğrendim diyorum inanmıyorlar. Bale dersinden kovuldum. Çünkü herkes sağ bacağını kaldırıyordu bense sol🙈
Göğüs Hastalıkları staj sınavında hastayı dinleyip patolojiyi yazacaktık. Dört arkadaşım sesleri yanlış yazmıştı. Ben de sol yerine sağ taraf yazmıştım.
Akif Verimli hocanın bir konuşmasını dinledim. Diyor ki, toplumun %25’i yatarak tedaviye muhtaç. Bunu duyduğumdan beri trafikte kimseye bulaşmıyorum.
Tabii hiç kimse içimden ve onlar duymadan söylediklerimi engelleyemez.
@arifverimli
Yoğun bakımdan haberler!
Bugün hiç hasta kaybetmedik. Daha iyi oldular. Yavaş yavaş toparlanıyorlar.
Adıyaman’dan gelen erkek hasta postresüsite idi, bugün sohbet ettik. Sarılmamak için kendimi zor tuttum.
Ancak hastalarımızın çoğu genç ve ampute oldular. Buna şükür dedik.🤷🏼
Sarı kantaron karaciğer yetmezliği, kekik böbrek yetmezliği, meyan kökü yüksek tansiyon yapar. Hiçbir bitki yan etkisiz değildir. Bilinçli kullanılmayan oksijen bile zehirdir.
"Çınar yapraklarını kaynatıp suyunu içen hasta böbrek yetersizliğiyle geldi"
"Yüksek tansiyonu olan hastam ilaç kullanmayı reddetti"
Doktorların verdiği ilaçları reddediyorlar, sosyal medyadan gördükleri bitkisel ürünlere yöneliyorlar. Ama bitkisel ürünler bir yana bitkiler
Biz çocukken fakir ve zengin aynı okula giderdi.Çok da anlamazdık farkı. Hepimiz aynı otobüse binerdik. Gösteriş yapmak büyük görgüsüzlüktü, kınarlardı. Komşu gözetilirdi, paylaşırdık.Bilmediğimiz konuda konuşmazdık, cehaletimiz ortaya çıkmasın diye.
Daha neler neler…
Artık kimseye aşı olun,Covid 19 ve türevleri öldürür demiyorum.
Diyeceksiniz ki hekim olarak sorumluluğun yok mu?
Vallahi de yok billahi de yok!
Ben postCovid hasta bakıyorum. Hayatta kalma oranları da %1 kadar. 45 yaşındaki hasta da tüm çabalarımıza rağmen öldü!
Seçim sizin!
Eşya alıyorsunuz, eşyaya uygun ev aramaya başlıyorsunuz. Mümkünse çok odalı ev alıyorsunuz her yerini eşya ve çarçaput ile dolduruyorsunuz. Sonra eşyalara bakmak için işe insanlar alıyorsunuz ve giderleri karşılamak için daha çok çalışıyorsunuz. Böyle aptalca bir döngü içinde
Yoğun bakıma sapa sağlam girmiş de hastası ölüsü çıkmış! Susayım dedim de susamayacağım. Yoğun bakıma hastanız gezmeye mi gelmişti diye sormak istiyorum bu insanlara.
Yoğun bakımlar, en ağır durumdaki en üst düzeyde tedavi yapılan yerlerdir.
Kimseye yaşama garantisi vermiyoruz!
Yıllar önce Ankara Tıp’ta Kardiyoloji stajında Akif Berki hocam hasta odalarından çıkınca hastaların eğitim düzeyleri ile ilgili yorum yapardı.
Dayanamadım nasıl bu tahmini yaptığını sordum. Yanıtı çok öğreticiydi. Eğitimli insanların yüz hatlarının yumuşak ve tüm hüzünlere
Bir doktor 4 dakikada hasta bakamaz!
Aciller sadece gerçek aciller içindir.
Sizin hastanede beklemenizin ve az ilgi görmenizin sebebi hekimler değil, yanlış kurgulanmış sağlık sistemidir.
Doktor bir insandır ve hakarete, şiddete boyun eğmek zorunda değildir.
Nasıl ki mahkeme salonuna girerken önünüzü ilikleyip efendice giriyorsanız hastanede de o tavrı takınınız!
Hakim nasıl ki adalet dağıtıyorsa hekim de sağlık dağıtıyor!
Hekimlik mesleği Anayasa’nın 17.maddesi gereğince diğer mesleklerden ayrılır. Yükümlülükleri oldukça ağırdır. Ağır yükümlülükler beraberinde bazı haklar da sunmalıdır. Yükümlülük ve haklar arasındaki denge bozulmuştur. Hekimler ezilen bir meslek grubu haline gelmiştir.
Sağlık Bakanlığı 65-72 yaş arası emekli doktorları göreve çağırmış!Doktorlar o kadar çok emekli olmuş o kadar çok yurtdışına gitmiş ki emekliler geri çağrılmış!
Siz dövmeye,sövmeye,emeğinin karşılığını vermemeye devam edin daha neler olacak bu gidişle!
#DoktorlarKanKaybediyor
Lütfen 40 yaşınızdan sonra saz çalın! Ben ölene dek eğitim almaya ve vermeye devam edeceğim. Ben birçok şeyi profesör olduktan sonra yani 44 yaşımdan sonra başardım. Asla geç değildir asla.
Az önce cerrahi asistanını köşede ekmek yerken gördüm!
Ne yapıyorsun dedim, olmaz ki…
Çık dışarda ye dedim.
Hocam hiç zamanım yok, ameliyata devam edeceğim dedi.
Tüm gün yemek yiyecek fırsat bulamamış.
Bu şekilde çalışan insanlara kıymayın!
Yaşlanırken yapılması gerekenleri geçenlerde biraz yazmıştım.
Devam edeyim.
1-Yaşlanınca hastaneden, şehir merkezinden çok uzağa gidemezsiniz. Tıbbi yardıma gençlerden daha çok ihtiyaç duyarsınız.
2-Yaşadığınız yerde ulaşım kolay olmalı. Sizi kim getirip götürecek bir yerlere?
Anne babasını kaybetmiş, evi barkı kalmamış vakıf üniversitelerinin öğrencileri ne olacak?
Kendi üniversitelerinin bu gençlere sahip çıkmasını, barındırmasını ve ücret almamasını ümit ediyorum.
Sayın Bakan’ın tvitlerini kim yazıyor acaba? Beyin ölümünü eve nasıl yollamış?
1-İnotrop ve mekanik ventilasyon ile mi?
2-Locked in sendromu olabilir mi?
3-Beyin ölümü ile bitkisel hayat tanımları mı karıştı?
4- Ne diyeceğimi bilemedim, sustum!
Almanya'da, beyin ölümü gerçekleştiği söylenerek hastaneden evine gönderilen, fakat göz işaretleriyle iletişim kurabilen vatandaşımız Osman Bey, az önce uçakla Ankara’ya getirildi. 59 yaşındaki hastaya, Cumhurbaşkanımızın olaydan haberdar olmasıyla “evi”, yani ülkesi sahip çıktı!
Bu beyefendiyi dinledim ve hayatımı gözden geçirdim.
Hayatım boyunca para ile zamanı hiç bir arada bulamadım. Okul yıllarım ders vermek ve ders almakla geçti. Ders vermezsem okula gidemezdim.
Sonra okul bitti, o gün bu gün ameliyathanelerin ve yoğun bakımların güneş girmez
Orkun abi gerçek mutluluk para değildir diyor ve ekliyor, en çok mutlu olunan şeyler parasız yapılanlarmış, mesela;
1- Sahilde dolaşmak (Çalışan bir insan ne ara dolaşşın Orkun abi?)
2- Gün batımı izlemek (İşten eve zor gelmiş, fazla mesai yapmış biri nasıl gün batımı izliyor?)
Ajda Pekkan’ı görünce insan diyor ki artık yaş diye bir şey yok. Estetik cerrahi geçirmiş biliyorum, görünüyor. Ancak dimdik duruyor, onun yaşında insanlar yatağından zor doğruluyor.
Teknoloji desteği var mı bilmiyorum, sesi gür ve titremiyor bile.
Demek ki spor, aktif bir hayat,
Bir hekim arkadaşım 650.000₺ tazminata mahkum olmuş. Sağlık Bakanlığı’na karşı açılan davadan haberi bile olmamış. Hekime ve enjeksiyonu yapan hemşireye rücu edilmiş. Müdahil olabileceği davadan hekimin haberi bile olmamış.
Şimdi bu reva mıdır? Nerde kaldı savunma hakkı.
Yoğun bakımda KOAH’ı olan altmışların sonundaki hastamızı mekanik ventilatörden ayıramadık. Kas gücü zayıf. Belli ki açlıktan geliyor. Cancağzım “beni eve yollarken mama raporlarımı altı aylık çıkarın gidip alacak durumum yok” diye yazmış. Hatırlatayım, yaşlandıkça protein
Bugünlerde Covid bitti, Omicron da grip gibi algısı çok yayıldı.
Oysa servisler Covid servisine, normal yoğun bakımlar da Covid yoğun bakıma dönüyor hızla.
Bunlar duyumlarım değil, Türkiye’deki yoğun bakımcıların durum tespiti.
Bıgün bir mağazaya girdim.Görevli hanım beni süzdü ve siz de maskeyi atamamışsınız dedi alaycı bir gülüşle.
Sizin için taktım hemen çıkarıyorum, Covid+ çıktım da dedim.Yüzünü görmeliydiniz.Bundan sonra böyle!
Çevremde çok insan hasta. Neyse ki hafif geçiriyorlar.
Eğleniyorum.
Bütün cerrahlar, anestezistler ve ameliyathane ekibi hep maske ile çalışır.
#maske
damlacık enfeksiyonlarından korur.
Sonuçlarını göreceğiz birlikte, endişeliyim.
Tıbbi standartlara uyulmaması malpraktistir. Hastaya yeterli zamanın ayrılmaması sonucunda hasta zarar görüyorsa bu idarenin organizasyon kusurudur.İdarenin kusuru hekime atfedilemez!
(Danıştay 15. Daire Başkanlığı’nın 2015/6119 E. , 2015/5733 K. İçtihat Metni)
⬇️
Bit hatırlatma notu daha.
Enkazdan çıkan hastalardan kurtulanların bir kısmı kronik böbrek hastası olacak. Bu hastalar diyaliz hastası olacak, hazır olun.
Ampute hasta sayısını hayal bile edemezsiniz. Protezler için hazırlanmak lazım.
Eskiden yemeğe gidince ben ödeyeceğim kavgası yapardık. Benim en büyük olduğum masada hesabı ödeyememek ağrıma gidiyor.
Alman usulü yapmayı da öğrenemediğiz için eskisi gibi kalabalık yemekler yok artık. Geçenlerde orta halli bir yemeğe ödediğimiz hesap aklımızı başımızdan aldı.
Deprem bölgesine hemodiyafiltrasyon cihazları gerekebilir. Asidoz ve hiperkalemi çok yaygın. Bu cihazları üreten firmalar belki katkı sağlamak ister. Şu an biz Crush Sendromlu her hastaya kullanıyoruz.
Bugün beni çok kırdınız ve üzdünüz. Devlet terbiyesi benim kıdemimdeki bir hocanın çağrıldığı makama gitmesini gerektirir. Bu yaştan sonra tüm çabalarım genç ve beni anlama yeteneği olan meslektaşlarım içindir.
Dik durmakla diklenmeyi, küstahlıkla özgüveni karıştırmamak lazım.
Fotoğraftaki genç adam geçen yıl şuuru kapalı, postresüsite halde gelmişti. Tam 4,5 ay yoğun bakımda tedavi ettik. Artık tamamen sağlıklı ve ailesi ile ziyaretime geldi.
Bir hekimi ne daha mutlu edebilir?
Fotoğrafı izinleri ile paylaşıyorum.Fotoğraftaki hanımefendi de annesi.🧡
Değerli Meslektaşlarım herkese iyi geceler. Sizleri merakta bıraktık kusura bakmayınız.
Toplantımız tam yedi saat sürdü. Sayın Bakan
@drfahrettinkoca
önce bilgilendirme toplantısı yaptı. Hepimizi tek tek dinledi ve bazen sabır tüketici hale gelen sorularımızı cevapladı.
Viziti bitirdim, yoğun bakımdan çıkıyordum ki… Bizde yatan bir hastanın yakını ile karşılaştım, ağlıyor. Koridora çıktım kırklı yaşların başında ağlayan bir beyefendi gördüm. Diğer yoğun bakımlardan birinde kızı yatıyormuş ve ümitsiz.
Hayatın en ıstırap veren işlerinden birini
Hukuk fakültesinde okurken tanıdığım bir avukatla havalimanında karlılaştık. Sempatik bulduğum biriydi, coşkuyla dedim ki ben de hukuk okuyorum meslektaş olacağız. Bana buz gibi bir ifade baktı ve size bir ömür daha lazım dedi.
O gün bir kez daha anladım ki kötülüğün ve insan
Uygar bir ülkede bu görüntü çocuğun aileden alınarak devlet kontrolüne verilmesine ve yapan, yaptıran şahısların da kasten yaralama suçundan yargılanmasına sebep olur.
Çocuğu resmen jiletlemişler! Neden insan çocuğuna bunu yapar ki?
Hayatımın bir dönemi Fakülteye giderken trafikte ellerim terliyordu, taşikardim oluyordu ve direksiyonu bırakmak istiyordum. Bu durumun uğradığım ağır mobbing nedeniyle olduğu gerçeğini kabul etmem biraz zamanımı aldı.
Yetersiz, donanımsız, kıskanç ve baskıcı insanlar size
Hekimler, hukukçular, mühendisler, öğretmenler ve eğitim alan herkes sadece kendi mesleğinin değersizleştirildiğini düşünüyor. Korkarım asıl değersizleşen bilgili insan.
Devlet kurumlarındaki doktorlar,hocalar tek tek gidiyor ve bölümler kapanıyor.
Ustası olmayan hekim olamaz.
Hekimin değerini acil durumlarda ve çaresiz olduğunda anlarsınız. Eğer devlet kurumlarında hekim kalmazsa
#DevletHastaneleriKapat
ılsın mı diyeceksiniz?
@drfahrettinkoca
Sayın Bakan,bizler Devlet terbiyesi gereği davetinize icabet ettik.İtirazlarımızı ve taleplerimizi nazik bir dille ifade ettik.Bu toplantının sonucunda hekimler için olumlu bir şey çıkmazsa gençleri nasıl ikna edeceğiz,ümitleri nasıl yeşerteceğiz? Video üzücü olmuş.Bizi kırdınız.
Çocuk korozif madde içmiş, yemek borusu yanmış.çocuk yüzlerce kez anestezi aldı ve 25 yıl hastanede yaşadı. Eve gidebileceği zamanlar oldu ama aile çocuğu terk etti.
Eğer tüm ana babalar harika olsaydı çocuk koruma, bakım kurumları olmazdı.
Bir hanım dolmuşta şoföre”rica etsem müsait bir yerde durabilir misiniz?” Diyor. Şoför “ne yalvarıyon parasını da ödedin” diyor.
Nezaketi, ricayı, karşıdakinin önünde saygılı tavrı eziklik sanıyorsa birileri bilsin ki “ezik” kendisidir.
İnsanlar bazen “yansıtma” yaparlar.
Bir kasadan çıka çıka bu çıktı. Çocuklara yaptım, onlara götüreceğim.
Yeri gelmişken konserve için de bir küçük uyarı yapayım. Bombeleşmiş, şekli bozuk kapaklı konserveleri yemeyin. Botulism ne korktuğum tablodur. Hasta kıpırdayamaz, felç olur ve eğer müdahale edilmezse solunum
Yıllar önce anestezi stajında deontolojiden söz ediyordum. Bir öğrenci eşimin adını söyleyerek tanıyıp tanımadığımı sordu.
Tıp fakültesini kazandığı yıl dişlerinde sorun varmış ve eşime gitmiş. Muayene ve tedavisini yapmış. Sonra ücret sormuş ve eşim de biz meslektaş olacağız
Bence adımda tıp ve tabip hatta hekim, doktor ve benzeri çağrışım yapan bütün kurum ve kuruluşlar kapatılsın. Belki insanımız mutlu yaşar o zaman. Biz de mutlu oluruz. Ders anlat, makale yaz, hasta bak ne bu nemalanma. Ben teyzeniz olarak
#t
ıpfakültelerikapatılsın diyorum!
19 yaşında erkek hasta, 3 kurşun, hayati tehlike yok, popliteal arter rüptürü, anastomoz yapıldı. Ekip başında sabahladı bacak kurtulsun diye.Sabah vizitinde şuuru açık, GKS:15.Bana ekibi şikayet etti, sabaha kadar çalışmışlar iyi ekip dedim.Çıldırdı, neyse ki kalkamıyor.
Antakyalı olup da İstanbul’da okuyan, evi yıkılmış bir tıp öğrencisinin bursa ihtiyacı var. 5.sınıf olduğu için okula devam etmesi gerekli ama aile desteği kalmadı. Durum bu!
Şu an Türkiye’deki tıp fakültelerinde 110.000 (yüz on bin) öğrenci var.
Altı yılın sonunda mevcut hekim ordusuna eklenince yaklaşık üç yüz bin doktor olacak.
Bu kadar doktora ihtiyacımız var mı? Tele tıp uygulamasını, yapay zekanın sağlık sistemine uyarlanmasını da düşününce…
Markette kasiyer hanım pek asabi görünüyordu. Merhaba nasılsınız dedim, hiç tanımam. Baktım gebe, doğum yaklaşmış. Akşam saatinde ne yorgundu kim bilir! Ayak üstü konuştuk. Kolaylıklar diledim, o da ben de gülümsüyorduk.
Tıp eğitimi en pahalı eğitimdir. Bir hekimi yetiştirip, eğitip altın tabakta yabancı ülkelere sunmak ne acı!
Gençler bizim geleceğimiz, geleceğimizi koruyun.
#benhekimim
#hekimleristifaediyor
Serum takmak bir tıbbi tedavi yöntemidir. Hekimler endikasyonu olmayan tedavileri yapmamalıdır. Serum ile düzelmek olsa olsa yetersiz sıvı alımına bağlıdır.
Bir ben miyim korkak hekim anlamadım. Serum takılırken hastada kalp yetmezliği var mı, gerçekten sıvı açığı var mıdır ve
Eskiden okulları öğretmenler, hastaneleri doktorlar yönetiyordu.
Yönetimleri tüccarlara verip öğrencileri ve hastaları da müşteri yapınca sağlık da eğitim de kanımca ülke de çöktü.
1987 yılından beri görev yaptığım hastane binamız orta hasarlı çıktı ve tahliye ediliyor.
Her yerde depremzedelerin bulunduğu bu günlerde bölgenin en deneyimli ve köklü eğitim kurumunun işlemez hale gelmesine çok üzgünüm.
Bugün için bildiğim tek şey odamı boşaltmam gerektiği.
Türkiye bir hukuk devletidir. Yasalar işletilmez ve ciddi önlemler alınmazsa şiddetin bu kadar tırmandığı bir ortamda hekimlik yapmak mümkün olmayacaktır. Dr.Ebru Ergin’e yapılan şiddeti kınıyorum!
Kışkırtılmış cehaleti kınıyorum!
#drebruerginyaln
ızdeğil
Ev telefonu çalıyor ve arayan bir hanım! Eşimi istiyor, bizim için normal bütün hekimler gibi. Sonra dayanamıyor ve diyor ki aman yanlış anlamayın, ben doktor beyin hastasıyım.
Ne diyeyim ki “ Hanımefendi ben de hastasıyım” diyorum ve telefonu eşime veriyorum!
Bir hekim tek başına bu kadar kadın doğum hastasına bakacak ve siz de linç edeceksiniz olacak şey mi?
Bir hukuki veya idari kusuru varsa gereğini yaparsınız.
Bu ülkede binlerce sorun varken neden sadece hekimlerle uğraşıyorsunuz?
Sizin kuyrukta bekleme sebebiniz,kötü beslenmeden,
Burası devlettin ve hükümetin dahi unuttu Şanlıurfa Harran devlet hastanesi doktor tarafından vatandaşlara yapılan şiddet ve saldırılar susmaya devam eden yetkiler Bir bebeğin ölümüne sebep olan kadın H. Uzmanı mahir akkuş görevine devam edecekmi
@UrfaValiligi
@saglikbakanligi
Dün gece çok değerli bir genç yoğun bakımcıyı kaybettik.
@Murat_Erdogan_
Tanımaktan, hocası olmaktan gurur duyduğum değerli bir bilim insanı ve çok nitelikli bir genç insandı.
Çok üzgünüm, tüm sevenlerine baş sağlığı diliyorum.
Sevgili hekimler, hasta muayene ederken asla yalnız kalmayınız.
Eski bilgiyi hatırlatma ihtiyacı duydum.
Az önce uzman görüşü için beni arayan meslektaşımın başına gelenler gerilim filmi olabilecek kadar ürkütücü.
Şiddetli boğaz ağrısı, halsizlik, miyalji ve ateş!
Kim Covid 19 için grip diyordu?
Size tavsiyem maske ve mesafeden vazgeçmeyin.
Benim başıma gelen yâr elinden. Ben öyle kolay hasta olmam, sızlanmam da. Ama kalkamıyorum.
Sağlıklı günler dilerim.
Kantaron veya sarı kantaron, St Worth başka adları da vardır. Bazı durumlarda oldukça faydalıdır. Mesela yara iyileşmesini sürüldüğü zaman hızlandırır. Bazen de çayı içilir, bir çiçeği suda demlenerek. Uykusuzluğa iyi gelir, yatıştırır.
Her derde deva gibi sunanlara bir bilgi
Hukukçulara mutlaka anlatmamız gereken tıbbi bilgiler!
1-Bütün insanlar birbirinin aynısı değildir.
2-Tıp evrenseldir, bu demek değil ki bireyler standarttır.
3-Hastalık yoktur, hasta vardır!
4-Komplikasyon ne yaparsan yap olacak olandır.
5-Komplikasyon malpraktis değildir.
Sevgili hekimler, lütfen botoks ve dolgu veya diğer süslü işleri yapın.
Ne uğraşıyoruz acildir, anestezidir, yoğun bakımdır.
Sağlık turizmine yönlenin, uğraşmayın zor işlerle.
Hayatımı insana ve tıbba adadım, şu mecrada bile doktor nefretini görünce pes dedim.
14 Mart 1827 Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adıyla kurulmuştur. İlk kez de 14 Mart 1919’da Hikmet Boran’ın önderliğinde kutlanmıştır. Her meslek onurludur, ancak 14 Mart Tıp Bayramı hekimlere özel eşsiz bir gündür!
#Bakan
ım14marttıbbiyelilerindir