Kasten ve umursamazca 3 saat boyunca üzerime kapılar kilitlenerek hürriyetim tahdit, çıplak aramayla vucut dokunulmazlığım ihlal edildi. Ne avukatlık kanunu, ne Cmk ne başka bir mevzuat tanındı. Bu rezil kararda ne fail ne fiil, mağdur da olsak kimliklerimiz hedef oldu yine.
3 saatin sonunda ikmler ve polis eşliğinde çıplak aramaya maruz kaldım.Ancak sayın(!) savcılık tüm bu işlemleri mevzuata uygun bulmuş ve ifade dahi almaya tenezzül etmemiş! Avukat olarak girdiğim Tekirdağ 2Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumunda sırf birilerinin keyfi öyle istiyor diye+
şüpheli sıfatına büründürülerek maruz kaldım bu muamelelere! Olay gecesinden sonra yaklaşık bir hafta müvekkillerimin her ikisinin de hücreleri her gün alt üst edildi. Televizyonlarının içleri açıldı, evrakları,eşyaları dağıtıldı. Müvekkillerime sistematik olarak yapılan işkence+
Sırf onların avukatlığını yaptığım ve bu işkenceleri sebebiyle kurum aleyhine sürekli şikayette bulunduğum için bana da yöneltildi. Zira arama esnasında tarafıma atanan avukata, müvekkillerimle birlikte, babamın dahi kim olduğu ve yargılama dosyalarının bilgisi de verilmişti!
Hukuk devleti dediğimiz ülkede, bir kadın olarak, bir birey olarak, soyadımla zaten elimden alınan güvenliğim, sahip olduğum ancak yok sayılan mesleki sıfatımla, mesleğimi icra ederken dahi sağlanamadı.
@barolar
@istbarosu
@AvukatHG