ABD ordusu yaptığı finansal harcama ve saha deneyimi ile öne çıkan bir ordu ancak Kore'den başlayıp Irak ile sonuçlanan savaş deneyimlerine baktığımız zaman aslında "zafer kazandığını" net olarak söyleyebileceğimiz bir tecrübe yok.

Özellikle Vietnam ve Afganistan örneklerinde gayri nizami harp unsurlarına karşı başarılı olamayan bir Ordu profili söz konusu. Keza Somali ve Yemen gibi çatışma bölgelerinde de hatrı sayılır bir kazanım elde edildiği görülmüyor.

Tabi ABD Ordusunun saha tecrübesini bir yana koyarsak gayri nizami harbe karşı etkili bir saldırı yaklaşımı geliştirmediğini de not etmek zorundayız. Fakat eşit güçler karşısında konvansiyonel bir çarpışmada ABD Ordusu ne yapabilir? Olası bir ABD-Çin savaşında ne olur?

Şu anda ABD-Çin Ordusunun güçleri arasında ABD lehine bir asimetri olduğunu söylemek mümkün. Yani küresel çapta olası bir savaşı ABD Ordusu kotarabilir. Ancak bölgesel ölçekli yoğun bir çatışmada bu mümkün olamayabilir.

ABD Savunma Bakanlığı ve benzeri kurumların son zamanlarda Çin Ordusunun modernizasyonu hakkında bu kadar endişe etmesinin nedenlerinden birisi de Çin Ordusunun bölgesel çerçevede bir üstünlük kazanmaya başlaması.

Ayrıca Çin Ordusunun "hareketli hedefleri" vurma kapasitesini geliştirmesi ve füze teknolojisinde geldiği nokta da bir diğer endişe konusu. Bu nedenle geçen seneden beri ABD, özellikle donanmasının yarıdan fazlasını bölgeye intikal ettirmekle meşgul.

ABD'nin askeri açıdan bu kadar yayılması aslında bir avantaj değil. Ayrıca bu lojistik yönetimi açısından da önemli bir sorun yaratıyor. Bunun maliyeti de cabası. Afganistan ve Irak savaşlarında yaşanan harcamalar belki de ABD'nin küresel hegemonyasına mal olacak.

Tam da bu konjonktürde Çin'in hem de askeri bir tehdit olarak öne çıkması ya da çıkarılması ABD'nin muazzam harcamalar yapmaya devam etmesi anlamına geliyor. Belki de bazen üstünlüğü korumanın sonuçları üstünlüğü kaybetmekten daha kötü olabilir.

Sonuç olarak toparlarsak ABD, Çin'e karşı askeri üstünlüğü sürdürmek istiyorsa bariz bir şekilde müttefik desteğine ihtiyaç duyacaktır. Ayrıca söz konusu müttefiklerin olası bir savaş durumunda koordinasyonu da diğer bir husus ve göründüğü gibi kolay değil.

Dolayısı ile ABD'nin Çin Ordusunun modernizasyonunu bir endişe ile karşılaması söz konusu ABD Ordusunun büyük saha tecrübesine karşın teknolojiye ve tedarik ağlarına bağımlılığı noktasında kırılgan olduğunun da kabulü anlamına geliyor.

Konuyu biraz açmak gerekebilir. Burada cevabını aradığım asıl soru "ABD'nin diğer güçlerin askeri modernizasyonuna neden endişeli bir şekilde yaklaştığı." Uluslararası sistemin giderek belirsizleştiği ve gücü ölçmenin zorlaştığı şu karmaşık dönemde bu normal bir yaklaşım.

Ancak ABD ve Çin Ordusu arasında var olan asimetri ortada iken. ABD Savunma Bakanlığından "biran önce bir şeyler yapmalıyız" serzenişlerinin yükselişi bahse konu ABD ordusunun kapasitesi konusunda soru işaretlerine neden oluyor.

Şu net ABD ordusu, dünyanın en iyi finanse edilen ordusu. En gelişmiş silahlara, lojistiğe ve iletişime sahip ve dünyanın herhangi bir köşesine yıkıcı bir gücü hızlı bir şekilde aktarabilir ancak bütün bu gücüne rağmen 21. yüzyılın çatışma modeli ile yüzleşmeye hazır mı?

@hussoloji Hocam barry posen'in command of the commons adlı makalesi var Amerika'nın askeei güç kapasitesi üstüne. Önemli bir çalışma

@M_CM_KYNC Haklısın Posen'in makalesi önemli. Ama 2003 tarihli makale yazılırken ABD ordusu pik yaptığı bir dönemde idi. Hatta Posen bile ABD ordusunu tartışmasız en iyisi olarak kabul etse bile gücünün her şeye yetmediğini ve ileride de yetmeyeceğini not olarak düşüyor makalesinde.

@hussoloji Çin'in stratejik önceliği halkını doyurmak. Bunun için ticaret yollarının açık olması gerekiyor. Pasifik'teki yapay adalarla ve RCEP ile kendi hinterland'ını garantiye alıyor. B&R ile Batı'ya uzanıyor. Askeri gücünü de bu yapıya zarar verebilecekleri caydırmak için geliştiriyor.

@mkibaroglu Evet hocam haklısınız. Çin her ne kadar deniz aşırı görevlerle ilgili net şeyler söylemese de uçak gemilerine yaptığı yatırımlar, Kuşak ve Yol Projesi içerisinde yer alan ticaret hatlarını güvence altına almaya çalıştığına dair bir işaret olarak okunabilir.

@hussoloji Güzel yazı olmuş elleriniz sağlık.

@hussoloji ABD Vietnam ve Afganistan üstüne Irak’ta ki olaylardan sonra bi toparlanmıyor tabi bunda siyasette etkili .Rusya’nın orta doğuda güç kazanması İran’ın güç kazanması ABD ordusunun güç mü kaybettirdiğini gösteriyor.Bide şehir Yani konvansiyonel savaşların yerine onların almasında-

@hussoloji Ellerine sağlık hocam